ANKARA/DİYARBAKIR- Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Pazartesi günü düzenlenen etkinlikte TBMM’ye gönderilecek yeni yasal düzenlemeyle sağlık personeline özlük hakları ve şiddete karşı korunma konusunda iyileştirmeler yapılacağını anlattı. Erdoğan’ın yurt dışına gitmeyi tercih etmiş olan hekimler konusunda geçtiğimiz hafta “Varsın gidiyorlarsa gitsinler” diyerek yaptığı sert çıkışın ardından, bu konudaki söylemini yumuşatması dikkat çekti. Erdoğan, “Sağlık sektöründe de gözü ve gönlü kendi ülkesinde kalmak yerine dışarıya kayan kişiler olabilir. Çok uzak olmayan gelecekte istikametlerini yeniden ülkelerine çevireceklerinden şüphe duymuyorum. Çünkü dünyada bizim kadar büyük potansiyeli olan, her meslekten insana bizim kadar parlak gelecek vadeden pek az ülke vardır” ifadesini kullandı.
Your browser doesn’t support HTML5
Türk Tabipleri Birliği (TTB), geçen yıl en az 10 bin ve bu yılın Ocak-Şubat döneminde sadece iki ayda 354 genç hekim tarafından yurtdışında çalışmak üzere başvuru yapıldığını açıklamıştı. Buna karşın muhalefet cephesi, sağlık personelinin çalışma koşulları konusunda iktidarı eleştirince Erdoğan, TTB’ye ve hekimlere tepki göstererek, “Varsın gidiyorlarsa gitsinler” demişti. Erdoğan’ın sert söylemi sonrasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, "Sayın Cumhurbaşkanımız bu konudaki hassasiyetlerini ifade ettiler. Hekimler başta olmak üzere bütün sağlık çalışanlarımızın haklarını en iyi teslim edecek olan da kendileridir. 14 Mart günü Tıp Bayramı’nın nasıl kutladığını hep birlikte izleyelim” ifadesiyle Pazartesi yapılacak bu açıklamayı işaret etmişti.
Erdoğan, Pazartesi günü Sağlık Bakanı’nın “en iyi hak teslimiyeti” sözleriyle ön duyurusunu yaptığı yasa teklifindeki detayları açıkladı ve bunları “müjdeler” olarak dile getirdi. TBMM’ye sunulacak yasa teklifine ilişkin Erdoğan, sağlık personeliyle ilgili şu hak iyileştirmelerinin yapılacağını açıkladı: “İlk müjdemiz; sağlık çalışanlarına yapılan saldırılarla ilgili sıkıntıları kati olarak çözecek düzenlemeyle ilgilidir. Kasten yaralama suçu CMK kapsamında kataloğa dahil ediliyor. İkinci müjde olarak; sağlık çalışanları için mesleki sorumluluk kurulu oluşturulacak. Tüm sağlık mensuplarının mesleklerinin icrası kapsamında yaptıkları tıbbi işlemler için ceza soruşturması açılabilmesi bu kurulun izni dahilinde olacaktır. Kamu ve devlette görev yapan sağlık personeline idare tarafından verilen tazminatın rücu ettirilip ettirilmeyeceğine de bu kurul karar verecek. Üçüncü müjdemiz; sağlık çalışanlarımızın ücret sistemleri ile ilgilidir. Maaş ve mali haklarında önemli iyileştirmeler sağlıyoruz. Sağlık personelinin sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınarak aylıklarının tek bir bordro ile ödenmesi temin edilecektir. Bu uygulama üniversite hastaneleri için de hayata geçirilecektir. Sağlıkçılara yapılacak ek ödemelerde artış yapılacaktır. Dördüncü müjdemiz; maaşlarda yapılan bu iyileştirmelerin emekliliğe de yansıyacak olmasıdır. Hemşireler başta olmak üzere lisans mezunu sağlık çalışanlarının 3600 ek gösterge kapsamına da alınacağını da tekrar hatırlatmak istiyorum. Hekim emeklilerinin de maaşları da yeniden ele alınacaktır. Beşinci müjdemiz de şudur; aile hekimlerimizin temel ücretlerinde de artış yapılacaktır.”
Sağlık personeli hakları için grev yaptı
Sağlık Bakanlığı’nın davetiyle Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen ve Erdoğan’ın da kürsüde olduğu 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğine karşın ülke genelinde TTB, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu’nun (AHEF) aralarında olduğu 10 sağlık meslek örgütü iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. TTB, ayrıca “Biliyoruz ki toplumun sağlığı ancak bizim sağlığımız ile mümkün olabilecektir. Bu yüzden 14 Mart Tıp Bayramı'nda ve 15 Mart tarihinde belirttiğimiz hususlar dışında sağlık kurum ve kuruluşlarına lütfen başvurmayın. Sağlık hakkı mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayın” açıklamasıyla halka da eylemi destekleme çağrısı yaptı. TTB ve SES’in sosyal medya hesaplarından gün boyunca grev nedeniyle boş hastane fotoğrafları paylaşıldı.
Protestolar kapsamında bir grup, Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde buluştu ve Erdoğan’ın, “Giderlerse gitsinler, biz de asistan doktorlarımızla devam ederiz” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi. Eylemde, “Buradaydık, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz” pankartı etrafında toplanan emekçiler, “Direne direne kazanacağız. Asistan hekim köle değildir. Yaşamak, yaşatmak istiyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz. COVID-19 meslek hastalığı sayılsın” sloganları atıldı.
SES Ankara Şubesi Eş Başkanı Nazan Karacabey, 14 Mart’ı yıllardır "bayram" gibi yaşayamadıklarını dile getirerek, “Bilimsellikten uzak ve yönetilemeyen salgın politikaları yüzünden 553 mesai arkadaşımız COVID-19’dan hayatını kaybettiğinde bayram bitti. İş yerlerimizde maruz kaldığımız şiddet cezasızlıkla sonuçlandırıldığında bayram bitti. Yaşatmak için başladığımız mesleklerimizde düşman edilmeye çalışıldığımızı fark ettiğimizde bayram bitti” dedi.
Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Karakoç da, “İş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya gelince hiçbir sınır tanımamaktadır. Bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken, ne yazık ki yine ‘G(ö)rev’deyiz ve yine haklarımız için mücadele ediyoruz. Bunca emek ve fedakarlığımıza rağmen bir de bizlere, ‘Gidiyorlarsa gitsinler’ demişlerdir. Salgının en zor günlerinde, bilimsel olmayan salgın yönetiminize rağmen biz tüm fedakarlığımızla buradaydık, yarın da burada olacağız. Bizleri mutsuz, hastaları mağdur eden, sağlığı ticarete, hastaları müşteriye, hastaneleri ticarethanelere dönüştüren sağlık anlayışı iflas etmiştir. Emekliliğimize yansıyacak insanca ücret istiyoruz. Halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz” diye konuştu.
Diyarbakır’da hekimler neler talep etti?
Diyarbakır’da grev yapan sağlık çalışanları Dağkapı meydanında toplandı. Davul zurna eşliğinde halay çeken sağlık çalışanları tepkilerini sloganlarla dile getirdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Odası ve Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi’nin de destek verdiği eyleme katılan sağlık çalışanları taleplerini VOA Türkçe mikrofonlarına dile getirdi.
Aile hekimi Muhammed Can, en önemli sorunlarının şiddet olduğunu söyledi. Hekimlerin sorunlarının para üzerinden dile getirilmesine tepki gösteren Can, “Sadece parayı söylüyorlar, bizim derdimiz parayla değil. Biz hakkımız olanı istiyoruz. Ben hastaların fiziki ya da sözel şiddetine maruz kalmak istemiyorum, en basiti ile budur. Buradaki insanların hiçbiri insanlara yardımcı olmaktan vazgeçmiş değil. Burada direnmemizin tek sebebi halkımızdır” dedi.
SES Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak da, şiddetin önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Öncelikle insanca yaşayacak bir ücret talebimiz var. Sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi gerekiyor ama şunu da belirtmek istiyorum; sağlıkta şiddetin artması bir tesadüf değildir. Sağlıkta şiddetin artması Bakanlık yetkililerinin ya da hükümet yetkililerinin sağlıkçılarla ilgili açıklamalarının neticesidir. Sağlıkçı ile vatandaşa karşı karşıya getirmektir. Bu açıklamalar neticesinde şiddet artmıştır. Şiddet yasasının da bir an önce çıkarılmasını ve taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz.”
Eyleme katılanlardan Nurettin Okur da, insanca yaşam koşulları istediklerini belirterek, “Maaş, asgari ücretten biraz fazla. Para sorunu yok aslında. Sadece paradan çok, önemli talebimiz insani şekilde yaşama koşulları. İnsani şekilde yaşamak istiyoruz. Başka talebimiz yok. İnanılmaz hasta yükü, inanılmaz angarya, kışkırtılmış bir sağlık sistemi var. Sürekli hastalarla karşı karşıya kalıyoruz, sürekli şiddetle karşı karşıya kalıyoruz. Bunların düzeltilmesini istiyoruz. Aslında çok zor talepler değil” şeklinde konuştu.
Uzman Hekim Cansu Kurttekin Çiçekdağı da, parayla anılmaktan şikayetçi. Kurttekin Çiçekdağı, “Öncelikli farklı şeyler var toplum önünde konuşulmayan, bilinmeyen, insanların görmediği. En önemli konu şiddet. Bir hekim yasasını olmaması, çalışma koşullarımız, insani değerler de yaşamak çok önemli. Son talebimiz paradır ama toplumda nedense bu lanse ediliyor. İnanın bunlardan daha önemli sorunlar var. Asıl isteğimiz ve temennimiz bunların düzeltilmesidir” diye konuştu.
Bu arada Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, “Şiddetsiz ve güvenli bir çalışma ortamı için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın, mobbing ve baskılar son bulsun. Performans, ek ödeme değil, insanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret sağlansın. 3600’den 7200’e kadar kademeli ek gösterge uygulansın. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) sağlık hizmetlerinde çalışan tüm emekçilere yıllık 90 gün üzerinden tam olarak uygulansın. OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılsın. Taşeron çalışma ortadan kaldırılsın. Aile hekimlerine yönelik ceza yönetmeliği kaldırılsın” taleplerini içeren basın açıklamasını yaptı. Basın açıklaması, SES Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken’in okuduğu Diyarbakırlı Şair Ahmed Arif’in “Anadolu” şiiriyle sona erdi.
Erdoğan, Pazartesi günü Sağlık Bakanı’nın “en iyi hak teslimiyeti” sözleriyle ön duyurusunu yaptığı yasa teklifindeki detayları açıkladı ve bunları “müjdeler” olarak dile getirdi. TBMM’ye sunulacak yasa teklifine ilişkin Erdoğan, sağlık personeliyle ilgili şu hak iyileştirmelerinin yapılacağını açıkladı: “İlk müjdemiz; sağlık çalışanlarına yapılan saldırılarla ilgili sıkıntıları kati olarak çözecek düzenlemeyle ilgilidir. Kasten yaralama suçu CMK kapsamında kataloğa dahil ediliyor. İkinci müjde olarak; sağlık çalışanları için mesleki sorumluluk kurulu oluşturulacak. Tüm sağlık mensuplarının mesleklerinin icrası kapsamında yaptıkları tıbbi işlemler için ceza soruşturması açılabilmesi bu kurulun izni dahilinde olacaktır. Kamu ve devlette görev yapan sağlık personeline idare tarafından verilen tazminatın rücu ettirilip ettirilmeyeceğine de bu kurul karar verecek. Üçüncü müjdemiz; sağlık çalışanlarımızın ücret sistemleri ile ilgilidir. Maaş ve mali haklarında önemli iyileştirmeler sağlıyoruz. Sağlık personelinin sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınarak aylıklarının tek bir bordro ile ödenmesi temin edilecektir. Bu uygulama üniversite hastaneleri için de hayata geçirilecektir. Sağlıkçılara yapılacak ek ödemelerde artış yapılacaktır. Dördüncü müjdemiz; maaşlarda yapılan bu iyileştirmelerin emekliliğe de yansıyacak olmasıdır. Hemşireler başta olmak üzere lisans mezunu sağlık çalışanlarının 3600 ek gösterge kapsamına da alınacağını da tekrar hatırlatmak istiyorum. Hekim emeklilerinin de maaşları da yeniden ele alınacaktır. Beşinci müjdemiz de şudur; aile hekimlerimizin temel ücretlerinde de artış yapılacaktır.”