Geçtiğimiz günlerde 14 basın meslek örgütünün bir araya gelmesiyle bir “Gazetecilere Özgürlük Platformu” kuruldu. Platformun ilk başkanı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç oldu. Platformun oluşturulma sebebi en temel haliyle düşüncelerinden ötürü hiçbir gazetecinin tutuklanmaması yönünde siyasi yetkililere çağrı yapmak ve bu sorunu kamuoyunun dikkatine sunmak.
Basın örgütleri gazetecilerle ilgili yargılamaların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM’in kararlarına uymadığını vurgulayarak bu konunun üzerine dikkatleri çekmek istiyor.
Platformun başkanlığını belli dönemlerde medyanın deneyimli isimleri devralacak. Bu isimlerden biri de Uluslararası Basın Enstitüsü Derneği Ulusal Komitesi Başkanı ve Hürriyet Gazetesi yazarı Ferai Tınç olacak. Tınç, Amerika’nın Sesi’ne “Gazetecilere Özgürlük Platformu”nun amaçları ve hedeflerini anlattı.
Tınç, platformun temel amacının gazetecilerin biran önce serbest kalmalarını sağlamak olduğunu söylüyor. Türkiye’nin basın özgürlüğü özürlü bir ülke olmasının engellenebilmesi için böyle bir platformun gerekli olduğunu vurgulayan Tınç’a göre gazetecilerin hapisle tehdit edilmesi basın özgürlüğünün önündeki en önemli tehditlerden biri.
‘Gazetecilere Mesleklerini Yapmalarını Engelleyen Cezalar Verilmemeli’
“Gazeteciyi mesleğini yapmaktan engellemek; mesleğini yapamaz hale getirmek basın özgürlüğüne yönelik en temel tehditlerden” diyen gazeteci Ferai Tınç, “bu tehdidi ortadan kaldırmak ve Türkiye’de basın özgürlüğü ortamını genişletmek için bir araya geldik” şeklinde konuşuyor.
Uluslararası Basın Enstitüsü Derneği’nin Türkiye Bürosu'nun istatistiklerine göre Türkiye’de halen 40'ın üzerinde gazeteci, yazıları yüzünden cezaevlerinde yargılanmayı bekliyor. Bazı gazeteciler haklarında hüküm bulunmaksızın yıllardır tutuklu. 700'ün üzerinde gazeteci ise haklarındaki davalar nedeniyle TCK, Basın Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunlarındaki bazı maddelere dayandırılarak hapis cezası ile karşı karşıya.
Hürriyet gazetesi yazarı Tınç, bu tablonun meslek örgütlerini biraraya getiren en önemli neden olduğunu vurguluyor. Tınç, “Türkiye’de son ceza yasası değişiklikleriyle birlikte, Terörle Mücadele Yasası’nda ve basın kanununda hapis cezası öngören ve gazetecileri mesleklerini yapmaktan alıkoyan; halkın bilgilenme hakkını doğrudan tehdit eden maddeler var. Biz hem bu maddelerin yasalardan kalkmasını hem de gazeteci arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz” diyor.
‘Böyle Bir Platform için Hiçbir Zaman Geç Değil’
“Gazetecilere Özgürlük Platformu”nun geç kalınmış bir platform olduğu eleştirilerini de Tınç’a hatırlattık. Ferai Tınç, platformun kurulmasında geç kalınmış olabileceğini kabul ediyor. İlk ceza yasasındaki değişiklikler ve basın yasasındaki eksikler ortaya çıktığında, ilk gazeteciler tutuklanmaya başladığında platformun kurulmuş olmasının daha iyi sonuç vereceğini söyleyen Tınç’a göre yine de “iyi bir şey yapmak için hiçbir zaman geç değil.”
“Daha önce bir araya gelemeyen birçok meslek örgütü, yasaların değişmesi ve cezaevindeki arkadaşlarımızın serbest bırakılması için bir araya geldi. Bence bu çok önemli bir gelişme” diye konuşuyor deneyimli gazeteci Ferai Tınç.
Gazetecilik ifade özgürlüğünün belki de en çok anlam kazandığı mesleklerden biri ve ifade özgürlüğü de iyi ve korkusuz gazeteciliğin olmazsa olmazı. Peki Uluslararası Basın Enstitüsü Ulusal Komitesi Başkanı ve Hürriyet gazetesi yazarı Tınç, Türkiye’deki basın ortamını nasıl yorumluyor?
Ferai Tınç, basın ortamını “Türkiye maalesef basın özgürlüğü açısından birçok ülkenin gerisinden gelen bir ülke. Hem yasalardan, hem uygulamadan hem de anlayış ve zihniyetten gelen tehditlerle karşı karşıya. Bugün hem AB’nin ilerleme raporuna hem Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı insan hakları raporlarına baktığınızda Türkiye basın özgürlüğü açısından parlak olmayan ülkeler arasında ve ciddi eleştirilerle karşı karşıya kalan bir ülke” diye açıklıyor.