Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın Senato’da Başkan Donald Trump’ın azledilmesi talebiyle yargılandığı süreçte tanık olarak ifade vermesi olasılığı güçlenirken, Trump’ın avukatlarının bunu engellemek amacıyla Başkan’ın “idari imtiyaz” hakkını kullanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Mart ayında piyasaya çıkacak kitabına ilişkin haberler gözönüne alındığında, John Bolton, Başkan Trump’ın savunmasına yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor. Zira kitabın taslağı, Trump aleyhindeki azil davasının odağındaki en önemli iddialardan birisini, Trump’ın Ukrayna’yı, eski Başkan Yardımcısı Joe Biden ve oğlu Joe Biden hakkında soruşturma başlatmaya zorlamaya çalıştığı iddiasını bir anlamda doğruluyor.
Ancak Trump’ın avukatlarının Bolton’ın tanık olarak ifade vermesini engellemeye kararlı olması halinde, “idari imtiyaz” seçeneğinin istenen sonucu getirmesi olası görünmüyor. Mahkemeler Başkan’ın danışmanlarıyla gizli birtakım görüşmeler yapma hakkını uzun süredir tanısa da, uzmanlara göre bu hak somut bir hak değil. Dahası azil söz konusu olduğunda, hukukçular Başkan’ın idari imtiyaz iddialarına ilişkin bilgi edinilmesi konusunda mahkemelerin Kongre’nin çıkarları doğrultusunda karar almasının muhtemel olduğunu belirtiyor.
George Mason Üniversitesi’nden konuyla ilgili kapsamlı bir araştırması da bulunan Mark Rozell’e göre, Başkan Trump’ın azil davasında “idari imtiyaz” tezi önemli ölçüde zayıflıyor. Rozell, “Senato, eldeki bilgiyi doğrulama görevini, bu bilgiye erişimi olmadan nasıl yerine getirebilir?” diye soruyor.
Washington Post gazetesi Salı günkü haberine göre, Senato’daki Cumhuriyetçiler’in lideri Mitch McConnell, Cumhuriyetçi senatörlere, yargılama sürecinde tanıkların ifade vermesini ve yeni belgelerin sunulmasını engellemeye yetecek oya sahip olmadıklarını söyledi.
“İdari imtiyaz” ne anlama geliyor?
“İdari imtiyaz” Amerika’nın siyasi sistemine özgü bir kavram. Mark Rozell, ABD anayasasında açık şekilde yer almasa da, bu ilkenin görevdeki başkanın ve bazı üst düzey yönetim yetkililerinin Kongre, mahkemeler ya da kamuoyu ile bilgi paylaşmama hakkı olarak tanındığını vurguluyor.
“İdari imtiyaz” iki tür bilgiyi kapsıyor: ulusal güvenlik sırları ve başkanla danışmanları arasında geçen gizli görüşmeler.
Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Başkan Trump’ın azil yargılamasında dört tanık arasında Demokratlar’ın en çok ifade vermesini istediği isim. Dış politikada şahin bir isim olarak bilinen Bolton, Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olarak Nisan 2018’den, Eylül 2019’a kadar görev yaptı. Beyaz Saray’daki son ayları, Demokratlar’ın 2020’deki başkanlık seçiminde Ukrayna’nın müdahalesini istemek üzere Trump cephesinin başlattığı bir kampanya olarak nitelediği sürece denk geldi.
New York Times’ın Pazar günkü haberine göre, John Bolton Mart ayında piyasaya çıkması beklenen kitabında, Trump’ın Ağustos ayında kendisine, Ukrayna lideri, siyasi rakiplerine yani Joe Biden ve oğluna yönelik soruşturma açıldığını açıklayana kadar Ukrayna’ya 391 milyon dolarlık askeri yardımın askıya alınmasını istediğini söylediğini yazdı.
Trump: “Bu bir ulusal güvenlik meselesi”
John Bolton celp çıkarılması halinde Senato’daki azil yargılamasında tanık olarak ifade vereceğini söylemişti. Cumhuriyetçiler’in çoğunlukta olduğu Senato’nun tanıkların ifade vermesine izin verip-vermeyeceği konusu belirsizliğini korusa da, Trump ve avukatları Bolton’ın ifade vermesini engellemeye çalışacaklarının sinyalini verdi.
Başkan Trump geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada “Ben bu konuya ulusal güvenlik açısından bakıyorum. İdari imtiyaz seçeneği gündemde. John, bu kapsama uyuyor. Ulusal güvenlik danışmanı olduğunuzda, bu işler zordur” demişti.
Ancak “idari imtiyaz” seçeneği de sınırsız bir güç değil. Bu kavram ilk olarak 1974 yılında Anayasa Mahkemesi’nin aldığı emsal niteliğindeki kararla ABD hukukundaki yerini almıştı. Söz konusu karar sebebiyle, Beyaz Saray dönemin ABD Başkanı Richard Nixon ve danışmanları arasındaki görüşmelerin ses kayıtlarını Watergate skandalını soruşturan özel yetkili savcıyla paylaşmak zorunda kalmıştı.
Anasaya Mahkemesi oy birliğiyle aldığı kararda, “idari imtiyaz”ı anayasal bir hak olarak tanımakla birlikte, bu hakkın cezai bir yargılamada kilit önemdeki delillerin sunulması gerekliliğinin üstünde olmadığına hükmetmişti. Beyaz Saray, Watergate skandalı soruşturması kapsamında ses kayıtlarını teslim etmiş, Temsilciler Meclisi’nin azledilme talebiyle kendisini suçlamaya hazırlandığı Başkan Nixon da iki hafta sonra istifa etmişti.
Syracuse Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden David Driesen’a göre, azil davalarında bir bilginin paylaşılmaması gerektiğinin savunulması ise daha zor. David Driesen, “Azil bağlamında doğru bilgiye ulaşılmasındaki (ulusal) çıkar çok büyük. Azil yargılaması açısından önemli olan bilginin idari imtiyaz hakkına dayanarak paylaşılamayacağını söylemek mantıksız” diyor.
Uzlaşma olsılığı var mı?
Başkan Trump’ın avukatları John Bolton’ın tanık olarak ifade vermesini nasıl engellemeyi planladıklarını açıklamadı. Ancak Senato’nun Bolton hakkında celp çıkarması halinde, Başkan’ın savunma ekibi teoride federal bölge mahkemesinden idari imtiyaz gerekçesiyle tanık olarak ifade vermesini yasaklamasını talep edebilir.
Teorik olarak bu tartışma da Anayasa Mahkemesi’ne taşınabilir ancak hukukçular böyle bir senaryonun olası olmadığını belirtiyor. David Driesen, Başkan Trump’ın idari imtiyaz hakkını kullanmaya çalışması halinde “Bu davayı kazanabileceğini sanmıyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu kadar muhafazakar bir Anayasa Mahkemesi’nin bile böyle bir karar alması, geçmişte benzer sorunlarda benimsenen yaklaşımda büyük bir değişikliğe gitmiş olacağı anlamına gelir” değerlendirmesini yaptı.
O nedenle, idari imtiyaz konusunda daha önce yaşanan anlaşmazlıklarda olduğu gibi, Kongre ve yürütmenin bu kez de müzakere yoluna gitmesinin daha olası bir seçenek olduğu belirtiliyor.
Senato’da Pazartesi günü yapılan oturumdaki konuşmasında Beyaz Saray hukuk danışmanı yardımcısı Patrick Philbin, Başkan’ın idari imtiyaz hakkını devreye sokmasının amacının uzlaşmaya varmak olduğunu söylemişti. Gelinen noktada tarafların üzerinde uzlaşabileceği seçeneklerden birinin John Bolton’ın kapalı kapılar ardında ifade vermesi olduğu belirtiliyor.