Donald Trump, seçim kampanyası sırasında Obama’nın en ünlü dış politika atılımı hakkındaki düşüncelerini hiç saklamadı ve İran ile yapılan anlaşmayı "Bu kadar beceriksizce müzakere edilmiş bir işlem görmedim" diyerek tanımlamıştı.
Trump anlaşmayı yerden yere vururken, karşı çıkan diğer kesimler, anlaşmayı terk etmenin yarardan çok zarar getireceği endişesi taşıyor.
Uzmanlara göre ABD, hukuki açıdan bağlayıcılığı olmayan bu uluslararası anlaşmayı terk edebilir.
Dışişleri Bakanlığı eski sözcüsü Edward Swaine, “Amerika fikrini değiştirdiği takdirde doğrudan uluslararası hukuki bir sonuçla karşılaşmaz” diyor.
Anlaşmayı tek yanlı terk etmenin siyasi sonuçları kaçınılmaz. Böyle bir adım anlaşmaya imza atan ve İran’la ilişkilerini geliştirmek isteyen Avrupalı müttefikleri kızdırmanın yanı sıra Tahran hükümetini nükleer programını yeniden başlatmaya itebilir. Anlaşmaya karşı çıkan bazı kesimler de bu görüşü benimsemeye başladı.
Geçen yıl nükleer anlaşmaya engel olamayan Kongre’deki Cumhuriyetçiler, İran’la yeni müzakerelerde Trump yönetiminin elini güçlendirecek daha sert yaptırımlar için bastırıyor.
Anlaşmaya yönelik sert eleştirilerine rağmen, Trump’ın bu konuda belirgin bir planı yok. Uzmanlara göre bu durum Trump’ın İran’a karşı sert duruşunu muhafaza ederken, anlaşmayı da olduğu yerde tutarak kendisine zaman kazandırabilir.