ABD basınında yer alan iddialara göre Başkan Trump’ın şahsi avukatı Rudy Giuliani 2017 yılında, Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olmakla suçladığı Fethullah Gülen’in iade edilmesi için baskı uyguladı. Eski Beyaz Saray çalışanlarına göre Giuliani, Gülen için “radikal’’ tanımı kullandı.
Konuyla ilgili haber hem Washington Post hem de New York Times’da yer aldı. Gazetelerin eski Beyaz Saray yetkililerine dayandırdığı habere göre, Başkan Trump’ın avukatı Rudy Giulilani birçok kez Trump’a ABD yönetiminin Fethullah Gülen’i ülkeden çıkarması gerektiğini söyledi.
Ukrayna’ya Trump’ın siyasi rakiplerinden Demokrat Partili eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın ve oğlunun soruşturulması konusunda baskı uyguladığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan Giuliani’nin Gülen konusunda Başkan’ı ikna etme çabalarının da “yönetim dışında bir kişi olarak gölge bir dış politika girişimi yürüttüğü bir diğer vaka olduğu” da haberlerde belirtildi.
“Hep Gülen’den söz ediyordu”
Washington Post’un haberine göre, Rudy Giuliani, Fethullah Gülen konusunu Beyaz Saray’a yaptığı ziyaretlerde Trump’la görüşmelerinde o kadar sık dile getiriyordu ki, eski Beyaz Saray yetkililerinden biri, Gülen konusu için “Giuliani’nin en sevdiği konu” ifadesini kullandı.
Gazeteye konuşan yetkili, “Bu konuya çok odaklıydı. Hep Gülen’den söz ediyordu” sözleriyle Giuliani’nin bu konuyu sıklıkla gündeme getirdiğini vurguladı.
“Trump danışmanlarına sık sık Gülen’in statüsünü soruyordu”
Habere göre Başkan Trump, Gülen’in ABD’den çıkarılması ya da iadesi konusuna sıcak bakıyordu. Bu nedenle de danışmanlarına Gülen’in statüsünü sordu. Eski bir Trump yönetimi yetkilisi Trump’ın sık sık Cumhurbaşkanı Erdoğan için “dostum” ifadesini kullanarak Gülen’in neden Türkiye’ye iade edilemeyeceğini sorduğunu aktardı.
Washington Post, Trump yönetimi yetkililerininse Gülen’in iadesine karşı olduğu, yetkililerin Başkan’a böyle bir adımın hukuki sürecin ihlali olabileceği ve kendisine de siyasi açıdan zarar verebileceğini söylediğini yazdı.
Giuliani’nin Sarraf davası konusunda da talepte bulunduğu iddia edilmişti
Trump’ın şahsi avukatının, Erdoğan için bu kadar önem taşıyan bir konuyu neden hararetle savunduğu bilinmiyor. Washington Post geçen hafta da 2017 yılında Rudy Giuliani’nin dönemin Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan için önem taşıyan bir başka konu olan Rıza Sarraf davası konusunda da talepte bulunduğunu yazmıştı.
Rudy Giuliani, ABD’de yabancı devletler ya da hükümetler adına lobi yapan bir şahıs ya da kurum olarak kayıtlı değil. Washington Post’un telefonda Pazartesi günü sorularını yanıtlayan Giuliani, hiçbir zaman Türkiye’yi temsil etmediğini söylemişti. Giuliani Salı günü ise Gülen’in iadesi için çaba gösterip göstermediği konusundaki sorulara cevap vermekten kaçındı.
Washington Post, Giuliani’nin Trump’la Gülen konusundaki görüşmesinin, Başkan’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’ın aynı konuda benzer çabalarının ve 2016 seçim kampanyası sırasında ve sonrasındaki geçiş sürecinde Gülen’e ilişkin olumsuz kamuoyu oluşturma çabalarının ardından geldiğine dikkat çekti.
Michael Flynn 2016 yılı Kasım ayında The Hill adlı internet sitesi için kaleme aldığı bir makalede “ABD’nin Gülen’e güvenli bir liman sağlamaması gerektiğini” yazmıştı.
2017 yılı Aralık ayında Flynn, hem istifasıyla sonuçlanan Rusya’nın ABD Büyükelçisi ile irtibatına ilişkin hem de Türkiye adına yürüttüğü danışmanlık faaliyetleri konusunda yalan söylediğini kabul etmişti.
Gülen'in avukatından Washington Post'a açıklama
Washington Post’a yazılı bir açıklama gönderen Gülen’in avukatlarından Reid Weingarten ise, Giuliani’nin Gülen’in iadesi için baskı uygulamasını rahatsız edici bulduğunu belirtti.
Weingarten, “Hem Obama hem de Trump yönetimi döneminin Adalet Bakanlığı’na Gülen hakkındaki iddiaların yalan olduğunu ve iade edilmesi yönünde gösterilecek her çabanın hukuki açıdan başarısız olacağını ve bunun da ABD açısından bir utanç kaynağı olacağını güçlü bir şekilde savunmuş ve bu konuda ikna edici olduğumuzu düşünmüştük” dedi.
Weingarten, “General Flynn’in bu konuda Türkiye adına gösterdiği çabaların ortaya çıkmasının ardından Giuliani’nin benzer bir adım attığına inanmak zor” ifadelerini kullandı.
Giuliani: “Ben Sarraf için çalıştım Türkiye için değil”
Trump’ın avukatlığını yürütürken yurtdışında da müvekkilleri bulunan Rudy Giuliani, ABD yetkilileriyle bu müvekkilleri adına lobi faaliyetinde bulunmadığı gerekçesiyle, Adalet Bakanlığı’nda lobici kurum ya da şahıs olarak tescil edilmesine gerek olmadığını savunmuş, “ABD hükümeti nezdinde yabancı bir hükümeti temsil etmiyorum” demişti.
Ancak Washington Post’a göre “üst düzey yönetim yetkilileri Giuliani’nin para karşılığında Türkiye’nin çıkarlarını savunma ihtimalinden o kadar endişeliydi ki, 2017 yılında bir ara Giuliani’yle konuşarak Başkan’la bir araya geldiğinde Türkiye ile ilgili konuları gündeme getirmemesini istedi.
Giuliani kendisine bu diyaloğu hatırlayıp hatırlamadığı yönünde mesajla iletilen soruya, soruyu beğenip bir ‘emoji’ göndermekle yetindi. Gazeteye konuşan lobi faaliyetlerinin hukuki çerçevesine hakim olan uzmanlarsa Gülen’in iadesi için bastırmak dahil olmak üzere Giuliani’nin siyasi konularda Trump’la yaptığı özel görüşmelerin, yabancı bir müvekkil adına konu başlıklarında baskı uyguladığının ortaya çıkması halinde, bunun lobicilik kurallarının ihlali olacağı konusunda uyarıda bulundu.
Gazetenin haberine göre Rudy Giuliani’nin Trump’la Gülen konusunda yaptığı görüşmeler, 2017 yılında Giuliani’nin Rıza Sarraf’ın avukatlığını yaptığı döneme denk geldi.
Giuliani o yılın Mart ayında Sarraf’ın avukat ekibine katılmış ve Şubat ayı sonunda da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bu konu hakkında devletlerarası bir çözüm bulunmasını görüşmek için Türkiye’ye gitmişti. Rudy Giuliani hukuk firmasının Türk hükümeti için çalışma yaptığını söylemiş ancak kendisinin bu tür görüşme ve istişarelerden uzak olduğunu savunmuştu. “Sarraf benim müvekkilimdi, Türk hükümeti değil. Ben Sarraf için çalıştım Türkiye için değil” ifadelerini kullanmıştı.