Başkan Donald Trump’ın Filipinler’in otoriter Devlet Başkanı Rodrigo Duterte’yi Beyaz Saray’a davet etmesine tepkiler devam ediyor. Beyaz Saray Sözcüsü Duterte ve diğer Doğu Asya ülkelerinden liderlerin davet edilmesinin, Kuzey Kore’yi izole etme stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.
Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, hafta başındaki açıklamasında, “Kuzey Kore’yi diplomatik ve ekonomik anlamda izole etmede yardımcı olabilecek bölge ülkeleriyle işbirliği için bu bir fırsat. Açıkçası ABD’nin ulusal çıkarları, halkımızın ve bölge halkının güvenliği, Başkan’ın da birinci öncelikleri” dedi.
Donald Trump hafta sonunda Tayland, Singapur ve Filipinler liderlerini telefonda Washington’a davet etti. Ancak Duterte’nin davet edilmesi Kongre’de ve insan hakları kuruluşları arasında tepkiyle karşılandı.
Delaware Senatörü Demokrat Chris Coons yazılı açıklamasında, “Başkan Trump, insan hakları için mücadelede başarısız oldukça, Amerikan değerlerini zayıflatıyor. Devlet Başkanı Duterte, Filipinler’de binlerce kişinin yasadışı şekilde öldürülmesini görmezden geldi. Duterte’yi Beyaz Saray’da ağırlayarak, Trump, Duterte’nin eylemlerini ve acımasız insan hakları ihlallerini onaylama riski alıyor” dedi.
İnsan Hakları Gözlem Örgütü Asya Direktörü John Sifton da, bu davetin dünyaya son derece kötü bir mesaj verdiğini söyledi.
Rodrigo Duterte, uyuşturucuyla mücadelede binlerce kişinin yargısız infazına göz yumması ve üç şüpheliyi de kendi elleriyle öldürdüğünü söylemesi nedeniyle, uluslararası arenada tepki topluyor.
Washington'daki RAND adlı siyasi strateji ve düşünce kuruluşunun Asya uzmanı Jonah Blank, bazı Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin bu davetten haberi olmadığına ve hazırlıksız yakalandıklarına dikkat çekiyor. Blank’e göre, sorunlu liderlerle daha sıcak ilişkiler kurma arzusu, Amerikan değerleriyle çatışıyor.
Donald Trump hafta başında Bloomberg kanalına verdiği röportajda Duterte'yle ilgili endişeleri dikkate almadığını gösterdi. Trump, “Filipinler benim için stratejik ve askeri olarak çok önemli. Duterte ile tanışmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Beyaz Saray’a gelirse iyi olur” dedi.
Bu davet, Duterte’nin insan hakları karnesi konusunda Trump’ın yeterince bilgilendirilip bilgilendirilmediği sorusunu da akıllara getirdi. Sean Spicer, “Başkan, konuştuğu liderlerle ilgili tam olarak bilgilendirildi. Ama Başkan’ın bir numaralı kaygısı, halkımızı korumak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızdan emin olmak” dedi.
Trump, Bloomberg'in yaptığı söyleşide, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un da Beyaz Saray’a davet edilmesini gündeme getirdi. Spicer bu sözlere de açıklık getirdi ve böyle bir davetin ancak Kuzey Kore ile ilgili durumun değişmesiyle mümkün olabileceğini söyledi.
Spicer, “’Doğru şartlar altında’ dediğini sanıyorum. Saldırgan tutumun hızla azaldığını görmemiz gerek. Buna bağlı olarak birçok şartın gerçekleşmesi, iyi niyetin gösterilmesi lazım. Ancak bunlar şu anda mevcut değil” dedi.
Rodrigo Duterte ise Beyaz Saray’ın davetini kabul etmek için acele etmedi. Manila’da konuşan Filipinler Devlet Başkanı, “Kesin sözler veremem” dedi, gelecek aylarda Rusya ve İsrail'i ziyaret edeceğini hatırlattı.
Duterte, telefon görüşmesiyle ilgili de bilgi verdi ve Trump’a, Kuzey Kore’nin “hakkından gelmek” için tavsiyede bulunduğunu açıkladı.
Duterte, “Dedim ki, ‘Sayın Başkan, bence Kim Jong Un’u askeri tehditlerle korkutamazsınız. Amerika ile Kuzey Kore arasında diyalog kurulması için en büyük şansımız, Çin’in arabulucu olması…’” diye konuştu.
Bölge uzmanları, Filipinler’in Kuzey Kore üzerinde askeri baskı yaratamayacağının altını çiziyor. Merkezi Singapur'daki düşünce kuruluşu ISEAS-Yusof Ishak Enstitüsü’nden Malcolm Cook, Filipinler’in ABD’ye diplomatik destek dışında bir yardımı olamayacağı görüşünde. Zira Japonya ve Güney Kore’de ABD güçleri üslenmiş durumda. Japonya’nın kendi savunma güçleri de kilit önemde. Filipinler ise bölgeden uzakta kalıyor ve ABD’nin balistik füze savunma sisteminin bir halkası değil.