Washington’da Ortadoğu Enstitüsü’nün ikinci 'Türkiye Konferansı'nda Amerika Savunma Bakan Yardımcılarından Alexander Vershbow, geçtiğimiz yıllarda yaşanan sorunların ardından Türk-Amerikan ilişkilerinin son bir yıl içinde düzeldiğini, hatta güçlendiğini söyledi.
Ortadoğu Enstitüsü’nde bu yıl ikincisi düzenlenen konferansta, Amerika Savunma Bakanı’nın uluslararası güvenlik işlerinden sorumlu yardımcısı Büyükelçi Alexander Vershbow, Türk-Amerikan ilişkilerinin son bir yıl içinde geliştiğini, Gazze ve İran meselelerinin yarattığı sıkıntıların aşılması ve ilişkilerin derinleştirilmesi için Türk ve Amerikalı yetkililerin çabalarını yoğunlaştırdığını söyledi.
Vershbow şöyle konuştu: “Washington’da Türkiye’nin özel bölgesel bakış açısının ve çıkarlarının her zaman Amerika’yla tam olarak uyuşmayacağını daha net anlıyoruz. Hemen hemen her konuda aynı stratejik hedefleri paylaşsak bile bazen bu amaçlara nasıl ulaşacağımız konusunda görüş ayrılığımız olabiliyor. Bunun yanında Ankara da bölgesel çıkarlarını gözetirken stratejik olarak müttefiklerine olan sorumluluklarını da gözden çıkarmaması gerektiğini anlıyor.”
Vershbow, Arap ülkelerindeki demokrasi yanlısı ayaklanmalar konusunda iki ülke arasındaki yakın işbirliğine dikkati çekti, “Arap baharında Amerika’yla Türkiye’nin danışma ve işbirliğinin hayati olduğu görülmüştür,” dedi. Amerikalı yetkili, “serbest-piyasa ve laik demokrasi” arayışında olanlar için Türkiye’nin esin kaynağı olduğunu kaydetti.
Vershbow, iki ülke arasında Irak ve Afganistan gibi konularda işbirliğine; NATO ittifakının yeni stratejik konsepti konusunda uzlaşmaya varılmasının önemine özellikle dikkati çekti. “Yeni NATO Kara Unsur Komutanlığı İzmir’e kurulacak,” diyen Vershbow ittifakın bundan sonra karşılaşacağı sorunlarla mücadelesinde Türk topraklarının etkin konumuna vurgu yaptı.
Amerika Savunma Bakanlığı yetkilisi kaygı duydukları konulara da değindi. Vershbow, Amerika’nın İsrail – Türkiye ilişkileri konusunda özellikle kaygılı olduklarını, Mavi Marmara olayının yarattığı sorunları gidermekte siyasi bir çözüm bulunmasını umduklarını söyledi. İran meselesinde Vershbow, iki ülke arasında taktiksel farklılıklar olduğunu ancak Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi kararlarına uyacağından emin olduklarını kaydetti. Büyükelçi Vershbow, “İran’ın nükleer silah edinmesini önleme konusunda aynı amaçları paylaşıyoruz,” diye konuştu.
Terörle mücadele konusundaysa Vershbow, “el Kaide olsun, PKK olsun terörün ortak bir tehdit” olduğunu söyledi.
Vershbow, “İlişkimizin güçlü savunma ve güvenlik temelinin korunmasını arzulamakla birlikte ekonomik, ticari, kültürel bağlarımızın güçlendirilmesini ve eğitim değişim programlarının genişletilmesini istiyoruz,” dedi.
Büyükelçi Alexander Vershbow, Türk-Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesinde önemli fırsatlar bulunduğunu söyledi ve bu fırsatları şöyle saydı: “Güçlü savunma işbirliğinin devamı; Türkiye’nin NATO’ya, NATO’nun da Türkiye’ye bağlılığının garanti edilmesi; Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini geliştirmesi ve iki ülkenin işbirliği yaparak bölgedeki oyunbozanları hizaya getirmesi…”
Amerika Savunma Bakanı’nın Uluslararası Güvenlik İşlerinden sorumlu yardımcısı Büyükelçi Alexander Vershbow, Türk-Amerikan ilişkilerinin tarihi yazıldığında “denenmiş, kararlı ve güçlenen bir ittifaktan” söz edilmesini umduğunu belirtti.
Konferansta Başbakanlık Başmüşaviri İbrahim Kalın da konuşma yaptı.
Başbakanlık Başmüşarviri İbrahim Kalın, 12 Haziran seçimlerini değerlendirirken, seçmenin “istikrar” için oy verdiğini anlattı; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) tarihi zaferine dikkati çekti. Kalın, Türkiye’de seçimden sonra yeni Anayasa, Kürt sorunu ve Avrupa Birliği reformlarına odaklanılacağını vurguladı.
Türk Amerikan ilişkileri konusunda Başbakanlık Kalın, “model ortaklık kavramı çalışıyor” dedi: “Anlaşmazlıklara rağmen model ortaklık çalışıyor. Herhangi bir sağlıklı ilişkide anlaşmazlıkların olması normaldir. Avrupa Birliği’ne üyelik hedefi, NATO ittifakına katkımız, bölgesel politikalarımız, Arap dünyasındaki değişim, güvenlik konularının hepsinde Amerika’yla görüş birliği içindeyiz.”
Kalın, Türkiye’nin artık askeri bir müttefik yerine stratejik bir ortak olarak görüldüğünü söyledi.
Başbakanlık Başmüşaviri İbrahim Kalın, Arap ülkelerindeki demokrasi yanlısı ayaklanmaların “herkesi şaşırttığını,” dile getirdi. Ayaklanmaların Türk dış politikasını zor durumda bıraktığı değerlendirmelerini kabul etmeyen Kalın, “Türkiye daha demokratik ve kalkınmış bir Arap dünyası sayesinde güçlenecektir, zayıflamayacaktır. Demokratik, saydam, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı, insan haklarına saygılı ve refah içindeki bir Arap dünyası Türkiye’nin konumunu güçlendirir” dedi.
Kalın, Türkiye’nin Arap dünyasındaki reform ve değişim sürecini desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Tüm gün devam edecen ve ilginin yoğun olduğu konferansta Türk iç ve dış politikası, Türk - Amerikan ilişkileri ayrıntılı olarak ele alındı.