‘Türk Dış Politikasında Eski Ayarlara Dönüldü’

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Soli Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İran ziyareti sırasında verdiği mesajları yorumladı ve hükümetin mezhepçi dış politika görüntüsü çizmesinin kendisine zarar verdiğini anladığını söyledi

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Soli Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İran ziyareti sırasında verdiği mesajları, “dış politikada eski ayarlara dönüldü” söyleriyle yorumluyor:

“Türk dış politikasının önemli özelliği laik bir dış politika olmasıydı. Hiç bir zaman mezhep çerçevesinde dış politika üretilmemesiydi. Bundan son zamanlarda çok ayrılmış olduğuna dair bir izlenim oluştu. Dolayısıyla bu yüzden eski ayarlara dönüldüğünü düşünüyorum.”

‘Mezhepçi görüntünün zarar verdiği anlaşıldı’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tahran’a yaptığı bir günlük ziyaret sonrası Türkiye’ye dönerken yaptığı açıklamada “ülkemde ağırlıklı olarak Sünniler olabilir. Ancak Bizim için esas olan İslam'dır" dedi. Bu sözler, son dönemde yükselen Türk dış politikasının sadece tek mezhepçi çizgide yürütüldüğü eleştirilerini akıllara getirdi. Dış politika uzmanı Soli Özel, Türkiye’nin dış politika duruşunda eski laik politikalara dönülmesini şu gerekçeye bağlıyor.

“Hükümet bunu açıkça kabul etse de etmese de Türkiye’nin dış politikasındaki mezhepçi görüntünün kendisine zarar verdiğini bence artık anladı ve oradan dönüyor diye değerlendiriyorum. En azından söylem olarak orijinal duruşa geri dönüldüğü kanaatindeyim.”

‘Hz. Ali’nin Türbesine gitmesi önemliydi’

Özel, Erdoğan’ın başbakan olarak Irak’a yaptığı ilk ziyarette de benzer sözler söylediğini hatırlatıyor. Erdoğan’ın İran ziyareti öncesi sarf ettiği "İran bölgeyi domine etme çabası içinde. Yemen, Suriye ve Irak'ta ne gücü varsa çekmesi lazım" sözlerini anımsatan Özel, Cumhurbaşkanının İran dönüşü yaptığı açıklamalara şaşırdığını da sözlerine ekledi.

“Daha bundan henüz 12 gün önce Şiiler her tarafa yayılıyor İran’la birlikte demiş olduğundan garip geldi. Fakat şunu hatırlamak lazım ki Sayın Erdoğan Başbakan olduğu dönemde Irak’a ilk gittiği gün, 2005’te yine aynı şeyi söylemişti. “Biz ne Sünni’yiz ne Şii, biz Müslümanız” demişti. Hatta bunu en iyi simgeleyen olgu da Irak’ı 2011’de ziyaret ettiğinde Necef’ giderek Hz. Ali’nin türbesinde dua etmesiydi. Bugünün koşullarında herhangi bir Sünni liderin bunu yapması mümkün değildir. Ondan sonra Türkiye biraz savruldu diyebiliriz. Şimdi bu son beyanıyla, Sayın Erdoğan eski çizgisine geri dönüyor.”