Türk Tabipler Birliği’ne 'Savaşa Hayır' Soruşturması: 11 Gözaltı

24 Ocak’ta Afrin Harekatı ile “savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı bir açıklama yayınlayan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi 11 hekim bugün gözaltına alındı.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında haklarında gözaltına kararı çıkarılan TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel ile Merkez Konseyi üyeleri Sezai Berber, Sinan Adıyaman, Selma Güngör, Hande Arpat, Ayfer Horasan, Taner Gören, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş, Nazım Yılmaz bulundukları illerde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürdü.

Polis TTB Merkez Konseyi üyelerinin görev yaptıkları hastane, muayenehane ile evlerinde arama yaptı. Türk Tabipler Birliği genel merkezinde yapılan aramaya muhasip üye Hande Arpat götürüldü. Bu haberin duyulmasının ardından bir grup TTB üyesi ve CHP milletvekilleri genel merkezin önüne geldi.

İstanbul Tabip Odası bu akşam 11 TTB Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınmasıyla ilgili genel merkez önünde bu akşam kitlesel basın açıklama yapacağını duyurdu.

Ali Çerkezoğlu: Gözaltılar Türkiye için kaygı verici

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, TTB Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınmasının hekimler için değil Türkiye için kaygı verici olduğunu söyledi.

Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Çerkezoğlu, “Bu gözaltılar aslında TTB’nin değil bütün Türkiye’nin meselesi. Çünkü meslek örgütleri, ifade özgürlüğü, sağlık hakkını savunusu, barış, demokrasi ve özgürlükler açısından bir turnusol kağıdıdır.TTB hedef seçilmiştir. TTB bugün değil kurudlduğu günden beri iktidarda kim olursa olsun halkın sağlığını korumaya dönük çalışmalar yapan bir kurum. Halktan yan talepleri savunan, görev yaptığı kurumdan maaş almayan, TTB üyeleri sudan gerekçelerle gözaltına alınıyorsa, odaları basılıyorsa bu durum utanç vericidir. Bu durum gözaltına alınan TTB üyeleri açısından değil ülke açısından kaygı vericidir. Hukuk hoşa gitmeyen herhangi bir kişi kuruluş en üst makamlar tarafından talimat alıyor gibi işlem yapıyorsa bu da endişe verici başka bir durumdur ve Türkiye’nin hak etmediği bir tablodur” dedi.

Sağlık Bakanı: Biz suç duyurusunda bulunduk, bundan ötesi yargının işidir

Gözaltıların ardından gazetesine konuşan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, kendilerinin suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti.

Demircan, “Biz bir arada yaşayan bir milletiz. Birlikte yaşamanın gereği ülkemize bir saldırı olduğunda hep beraber o saldırıya karşı koymalıyız. Yanımızdakiyle etrafımızdakiyle birbirimize güvensizlik içinde olmamalıyız. Tabipler Birliği kendisine yakışmayan bir şey yapmıştır. Bu Türk tabiplerini temsil eden bir tavır değildir. Aynı zamanda yasal olarak da bize göre suç oluşmuştur. Biz kendileri ile ilgili suç duyurusunda bulunduk bundan ötesi yargının işidir” dedi.

Kılıçdaroğlu: Bu tür davranışlar Afrin operasyonuna gölge düşürür

TTB Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınması CHP ve HDP’den tepki geldi. Partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, soruşturmaya konu olan bildiriyi okuduktan sonra bu tür operasyonların Zeytin Dalı Harekatı’na zarar vereceğini söyledi.

CHP lideri, “Bir endişe, bir yılgınlık, bir karabulut gibi toplumun üstüne konmak istiyor. Bu sabah da bir baktık, TTB Merkez Konseyi'ne polis operasyon yapmış. Gözaltına almalar, mahkemeye çıkarmalar. Yazı yazarsınız, gelir. Bu insanlar kaçacak değil. Sanırsınız ki bildiri iktidar partisini en ağır şekilde eleştiren bildiri. Okuyorum; ‘Biz hekimler uyarıyoruz. savaş doğada ve insanda tahribat yapan, insan eli ile yaratılan bir halk sağlığı sorunudur’. Doğru mu? Doğru. Bu tür davranışlar, sizin yaptığınız ve toplumun tümünün desteklediği Afrin operasyonuna gölge düşürür” dedi.

HDP: Savaşa hayır diyenler gözaltına alınmakta ve tutuklanmakta, medya eliyle linç edilmektedir

HDP Merkez Yürütme Kurulu da gözaltına alınan TTB Merkez Komite üyelerinin serbest bırakılmasını istedi:

“Ülkemizde ise iktidar güdümündeki yargı eliyle barış talep eden, ‘savaşa hayır’ diyenler gözaltına alınmakta ve tutuklanmakta, medya eliyle ise hedef gösterilmekte ve linç edilmektedir. TTB’nin açıklaması doğal ve doğru olandır. Hekimler, ettikleri yemin ve meslek etiği gereği insani değerlere sahip çıkmış, barışın yanında durmuştur. Hekimlerin varoluş nedeni insanları yaşatmaktır. Gözaltındaki TTB merkez yöneticilerinin bir an önce serbest bırakılması çağrısını yapıyoruz.”

TTB: “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 24 Ocak’ta yayınladığı bildiride “Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi” demişti.

Erdoğan, TTB’ye ‘terörist seviciler’ demişti

Bildirinin yayınlanmasının iki gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada TTB’yi sert bir dille eleştirmişti.

Cumhurbaşkanı, “Bu terörist sevicilerin bugüne kadar ‘Barışa evet’ dediklerini duymadık. Bunlar bugüne kadar güneydoğuda, doğuda, vatandaşlarım şehit edildi. İçeride olan terör uygulayıcılarına yönelik en ufak açıklama duyduk mu? Duymadık. Bunlar bu işin içindeler” ifadelerini kullanmıştı.