Seçim sonrası yeni anayasa hazırlıklarına başlanacağı ve parlamenter demokrasi yerine Başkanlık Sistemi’ne geçiş için halk oylamasına gidileceği görüşü netlik kazandı. HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen’in Başkanlık Sistemi ile ilgili açıklamaları “çelişki” yarattı ve CHP parlamenter demokrasi sisteminden yana tavır alma kararlılığını bildirdi. Ancak muhalefete rağmen Türkiye’de halk oylamasıyla sistem değişikliği ana gündem maddesi oldu.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarıyla birlikte Hükümet ve parti kanadındaki Başkanlık Sistemi’ne geçiş için anayasa hazırlanacağı yönündeki tutum açıkça ortaya konulduktan sonra, Cumhurbaşkanlığı kanadındaki yaklaşım da bugün açıklandı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Başbakanlık Sistemi’ni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiğini söyleyerek, şunları ifade etti:
“Buradaki temel konu, Türkiye’deki işleyen sistemin en etkin hale getirilmesi meselesidir. Bu bir şahısla ilgili bir konu değildir. Zaman zaman bazılarının iddia ettiği gibi Cumhurbaşkanımızın kendi geleceğiyle ilgili bir hesabı hiç değildir. Tayyip Erdoğan’ın böyle bir şeye ihtiyacı yok arkadaşlar, Tayyip Erdoğan zaten tarihe geçmiş bir liderdir, zaten güçlü bir liderdir, milletin gönlünde de güçlüdür, anayasal olarak da güçlü bir liderdir. Dolayısıyla, burada bu başkanlık sistemi tartışmalarının onun kendi şahsıyla, şahsi geleceğiyle bir ilgisi yok; çünkü onun öyle bir kaygısı yok. ‘Acaba Türkiye’deki sistem daha işler hale nasıl gelir? 2023 hedeflerine giderken önümüzdeki birtakım bürokratik, siyasal mevzuattan kaynaklanan engelleri aşmak için en verimli siyasi yönetim biçimi nedir?’ tartışması, Türkiye için son derece sağlıklı, verimli bir tartışmadır.”
Türkiye’nin hangi yönetim ile başarılı olacağını değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Kalın, 1 Kasım sonuçlarıyla birlikte yeniden yorumlama gerektiğini söyledi. G-20 Zirvesi’ndeki ülkeleri anımsatan Kalın, özetle, “Sayın Cumhurbaşkanımızın tavrı bellidir, başkanlık sisteminin Türkiye’ye adeta lig atlatacağı konusunda bizim kanaatimiz nettir. ‘Bizim için en uygun model hangisidir? Türkiye’nin ihtiyaçları, hedefleri noktasında ne uygun model hangisidir?’ tartışmasını yapmaktan asla kaçınmamak lazım. Tam tersine, bütün partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin bu konuda görüş beyan etmesi sevindiricidir. Benim tahminim, önümüzdeki aylarda, yıllarda bu tartışma ivme kazanarak daha sağlıklı bir şeklide yine devam edecektir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Başkanlık Sistemi için halkoylaması yapılacağını mesajını da vererek, “Böyle bir önemli konu söz konusu olduğu zaman burada bu tartışma milletten bağımsız, milletten ayrı elbette düşünülemez. Bunun mekanizması referandumsa referanduma gidilir, Parlamentoda yapılacak birtakım düzenlemeler vardır. Ama benim asıl altını çizmek istediğim konu; burada bu konu milletimizle danışılarak, görüşülerek, onların tabii ki görüş ve kanaatleri alınarak neticelendirilecek bir konudur. Diğer bütün önemli konularda olduğu gibi bu konuda da elbette milletimizin görüşü esastır” diye konuştu.
HDP cephesinde çelişki mi başladı?
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ise, Başkanlık Sistemi’ne ilişkin açıklamalarıyla HDP’nin Selahattin Demirtaş’ın iki seçimdir slogan olarak kullandığı “Seni Başkan Yaptırmayacağız” çizgisinden geri dönüş sinyali mi sorusuna yol açtı.
Cumhuriyet Gazetesi’ndeki bugün yayınlanan haberde, Ayhan Bilgen, “Başkanlık sistemi dahil tüm modeller tartışılabilir. Ancak tek adamlık gibi özgürlüğü kısıtlayıcı bir yapı olmaz. Toplumun ihtiyacı bu değil” ifadesini kullandı. Bilgen bu sözleri, "HDP Başkanlık sistemine karşı tavrını yumuşattı" yorumuna neden oldu. Ancak Ayhan, Twitter üzerinden bugün yaptığı açıklamada ise, “Başkanlığa karşıyız" yazdı. HDP'nin desteklediği devlet sistemini de "Yerel yönetimlerin güçlü olduğu güçler ayrılığına dayalı parlamenter sistemi savunuyoruz. HDP'nin Anayasa tartışmalarında tavır değişikliği söz konusu değil. Herşey tartışmaya varız. Başkanlığa karşı durmakta ısrarlıyız” mesajlarını verdi.
HDP Sözcüsü Bilgen’in kendi açıklamalarında düzeltmeye gitmesine karşın HDP’li milletvekillerinden Başkanlık Sistemi ile ilgili “tartışılabilir” yaklaşımı gelmesi ise dikkat çekiyor.
CHP’li Kart: AKP’nin sistemi her şeyi Başkan’a bağlıyor
CHP ise, dün Parti Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in açıklamasıyla Başbakanlık Sistemi’ne karşı olduklarını yinelemişti.
CHP adına geçtiğimiz dönem yeni anayasa hazırlığı çalışmalarına katılan Eski Milletvekili ve hukukçu Atilla Kart ise, AKP’nin Başbakanlık Sistemi talebini, Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.
AKP’nin geçtiğimiz dönem yeni anayasa hazırlığı çalışmaları için kurulmuş TBMM’deki Komisyon’a sunduğu Başkanlık Sistemi taslağıyla görüşmelerde kilitlenme olduğunu anımsatan Kart, Amerikan tipi başkanlık meselesiyle birlikte Türkiye’deki tartışmayı şöyle yorumladı:
“Öyle görünüyor ki AKP Başkanlık Sistemi taslağında ısrar edecek. Benim için bu durum şaşırtıcı değil. Ama kaygı verici olan şu ki kuvvetler ayrılığı mekanizmasına uygun şekilde Başkanlık Sistemi’ni hayata geçirebilmiş tek ülke Amerika Birleşik Devletleri. Orada da aksamalar elbette var ama kuvvetler ayrılığı korunmakta. Başkan’ın, yargıya, yasama organına müdahale etmesi hiç hoş görülmez. Türkiye’de yapılması istenen sistem, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunulmuş taslakta net olarak görüldü. Yasama organını fesih yetkisini, HSYK başta olmak üzere vali atamalarını, üst düzey kamu görevlisi atamalarını esas itibariyle Başkan’a bırakıyor. Bu Danıştay, RTÜK yapılanmasında da görülüyor. Siz yasamayı, yargıyı ve üst düzey kamu yönetimini Başkan’a bıraktığınızda geriye birşey kalıyor mu? Geriye birşey kalmıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kişisel çıkar kaygısıyla Başkanlık Sistemi’ni talep ettiğini savunan Kart, mevcut durumda da anayasal sistemde zorlama yapıldığını belirterek, “Türkiye’de zaten anayasal ve siyasi bir kriz yaşanıyor. Ama önümüzdeki dönem bunun daha da derinleştiğini göreceğiniz” diye konuştu.