Türkiye’de darbe girişimi nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilen personel sayısı 3 bin 665 kişiye ulaşırken; 16 bin 423 öğrenci askeri okullardan uzaklaştırıldı.
Milli Savunma Bakanı (MSB) Fikri Işık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlık bütçesi sunuşunda Türkiye’deki askeri gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Işık, vekillerce yöneltilen soruları da yanıtladı.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) düzenlemeleri ile TSK’dan ihraç kararları alınmasının yanı sıra askeri yapıda ciddi değişikliklere gidilmiş ve geleneksel askeri okullar da kapatılmıştı.
TSK personeli işlemlerinden artık Milli Savunma Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu kaydeden Işık, askeri personel ve öğrencilerle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Türk Silahlı Kuvvetlerimizden bugüne kadar 3 bin 665 personel FETÖ terör örgütüyle irtibatlı olduğu için ihraç edilmiştir. Neticede 16 bin 423 öğrenciyle beraber değerlendirildiğinde 20 bin 88 kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri ile bağı kesilmiştir. Ayrıca 2 bin 855 personelin de soruşturma işlemleri sürdürülmektedir. 15 Temmuz öncesinde askeri öğrenim kurumlarımızda okuyan 6 bin 193 harp okulu öğrencisi, 4 bin 90 askeri lise ve astsubay hazırlama okulu öğrencisi ve 6 bin 140 astsubay meslek yüksekokulu öğrencisi derecelerine göre YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından durumlarına uygun okullara nakledilmiştir.”
Açıklaması kapsamında, “Neredeyse ordumuzdaki her iki generalden biri darbe teşebbüsüne iştirak etmiş” diyen Fikri Işık, fiilen kaç askerin darbeye teşebbüs ettiğinin adli süreç sonunda ortaya çıkacağını söyledi. Işık, “İhraç ettiklerimizin 2 bin 259'u Kara Kuvvetleri’nden, 87'si Kara Kuvvetleri’nde general. Bin 184'u subay, 446'sı astsubay, 539'u uzman erbaş. Bunların tamamı o gün fiilen dışarı çıkmış olan değil. Deniz Kuvvetleri’nde 31 amiral var, 194 subay, 135 astsubay var. 8 uzman erbaş, 6'da sivil memur var. Hava Kuvvetlerinde 32 general var. 566 subay, 173 astsubay var” diye konuştu.
Hem terörle mücadele harekatı hem de Suriye ve Irak'taki gelişmeler dolayısıyla özel kuvvetler ihtiyacı olduğunu kaydeden Işık, “Dış kaynaklı 200 subay, 500 astsubay alımı için çağrıya çıktık. Şu anda bu 700 kişiye mukabil, 22 binin üzerinde müracaat oldu. Ay sonuna kadar süre var. Muhtemelen 30 bini geçecek. 24 bin 300'e ulaşmış bu sabah itibarıyla. Bu dış kaynak. Zaten iç kaynaktan sürekli gerekli takviyeyi yapıyoruz” dedi.
Fırat Kalkanı’nda son durum nedir?
MSB Fikri Işık, 24 Ağustos günü hayata geçirilen Fırat Kalkanı Operasyonu hakkında da bilgi aktardı. Işık, “Bu harekât sayesinde Cerablus, Er-Rai ve DEAŞ için büyük sembolik önem taşıyan Dabık’ın tarafımızdan da desteklenen Özgür Suriye Ordusu güçlerince kurtarılması mühimdir. Bu sayede toplamda bin 620 kilometrekareden daha büyük bir alan temizlenmiş olup, bu bölgedeki 202 meskun mahal artık özgürdür. Şimdi sırada El-Bab vardır. Bu harekât sırasında şehit olan 10 kahraman askerimize ve beraberce verilen bu mücadelede hayatını kaybeden ÖSO mensuplarına Allah'tan rahmet diliyorum. Gazileri minnetle selamlıyorum. Biz, Suriye'de ve Irak'taki her türlü senaryoya göre ihtimal planlamalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Bir yandan diplomasiyi azami ölçüde kullanarak ilgili bütün ülkelere görüşlerimizi ve önerilerimizi aktarıyor; diğer yandan her türlü ihtimale binaen askeri tedbirler de dâhil olmak üzere bütün hazırlıklarımızı yapıyor, gerekli gördüğümüz önlemleri alıyoruz” dedi.
Irak’ta uluslararası koalisyon güçlerince yürütülen Musul Operasyonu’nu da değerlendiren Işık, Musul’un kim tarafından yönetileceği sorununa değindi ve özetle şunları söyledi:
“Musul'un veya Tel Afer'in DEAŞ'tan temizlenmesinden belki daha da önemli olan husus, Musul'un bilahare nasıl ve kimler tarafından yönetileceği meselesidir. Başika'da bugüne kadar Musul'un 4 bine yakın yerli unsuru eğitilmiş olup, bu insanlar kendi vatanları olan Irak'ın
terörüne karşı mücadele etmektedir. Bunu gayet iyi bilen DEAŞ terör örgütü, Başika'daki kampımıza bunun için saldırmıştır. Ancak her defasında gereken cevabı almış, neticede 700'den fazla DEAŞ teröristi Başika'daki kuvvetler sayesinde etkisiz hale getirilmiştir. Ninova Muhafızları olarak bilinen bu unsurlardan yaklaşık 3 bini Peşmergeler'le birlikte hâlen Musul operasyonuna katılmaktadır. Ninova Muhafızları'nın Musul operasyonu tamamlandıktan sonra da şehrin güvenliğinin sağlanmasında ve idaresinde önemli bir rolü olacağına inanıyoruz.”