Türkiye'de Film Endüstrisi Siyasi Baskıdan Rahatsız

Sivas filmiyle Venedik Film Festivali'nde ödül alan Yönetmen Kaan Müjdeci (solda), oyuncular Doğan İzci (ortada) ve Muttalip Müjdeci

Son yıllarda Türk filmleri uluslararası film festivallerinde başarılar kazanıyor. Bu yılki Venedik Film Festivali’nde bir film, yine 2 ödül getirdi. Bundan önce de bir Türk filmi Cannes Festivali’nde en iyi film ödülünü aldı. Ancak endüstri, İslamcı hükümetin filmlere karışmasından ve yönetmenleri sindirmesinden şikayetçi.

Bu yıl Venedik Film Festivali’nde Kaan Müjdeci’nin ilk filmi “Sivas,” özel jüri ödülüne layık görüldü. Müjdeci son 10 yılda ortaya çıkan yeni dalga yönetmenlerden biri.

Ancak Onur Ünlü’nün “İtirazım Var,” filminin başına gelenler sektörde soğuk rüzgarlar esmesine neden oldu.

İnançsız bir imamın bir cinayeti çözmek için akıl almaz işlere kalkıştığı film, birçok ödül kazandı. Ancak Kültür Bakanlığı’nın filmi en şiddet ve seks dolu filmlere ayrılan “18 yaş üstü izleyicilere uygundur” olarak nitelemesi filmin ticari başarısına engel oldu. Bu tür filmleri çoğu sinema salonu, ekranlara taşımıyor.

Sektörde birçok insan bu kararı siyasi olarak nitelendirdi. Filmlerin yaş klasmanını belirleyen kurulda endüstrinin temsilcisi olan Yamaç Okur, bu suçlamanın doğru olduğunu düşünüyor.

Okur hükümetin Gezi protestolarından bu yana filmlerin klasmanında siyasi bir tutum içinde olduğunu belirtiyor.

Okur, Gezi olaylarından bu yana filmlere verilen klasmanın bazen içeriğin dinsel ya da cinsel özellikleri ile ilgili, bazen de filmi kimin çektiği ya da prodüktörünün kim olduğu ile ilgili olarak belirlendiğini söylüyor. Okur’a göre Onur Ünlü’nün filminin 18 yaş üstü olarak belirlenmesinin nedeni yönetmenin hükümet karşıtı görüş ve açıklamaları.

Hükümet ise film sınıflandırmalarının siyasi olduğunu reddediyor.

Ünlü’nün filminin klasmanı sektörde öfke yarattı. Kültür Bakanlığı tepkiler nedeniyle filmi 13 yaş ve üstü olarak tekrar belirledi.

Ancak Ünlü’nün zaferi yönetmenler için çok anlamlı olmayabilir. Kültür Bakanlığı Nisan ayında 18 yaş üstü olarak belirlenen tüm filmlerin devletten aldıkları ödenekleri iade etmesi gerektiği kuralını getirdi.

Film prodüktörü Emine Yıldırım, 18 üstü klasmanının artık bir tehdit haline geldiğini söylüyor. Bu politikanın amacının yönetmenleri oto sansür uygulamaya itmek olduğunu söyleyen Yıldırım, daha önceden de Bakanlık’ın aile, çocuk ve kahramanlık filmleri istediği ile ilgili duyumlar olduğuna dikkat çekti. Yıldırım, hükümetin mantığını tamamen desteklemeyenlerin, Türkiye’de yalnızca film çevirmek değil, herhangi bir şey yapmasının çok zor hale geldiğini söylüyor.

Sınıflandırma ve Değerlendirme Kurulu üyesi prodüktör Yamaç Okur, bir süredir hükümeti sistemin değiştirilmesi için ikna etmeye çalıştığını söylüyor. Yeni bir yasanın klasmanlarla ilgili kriterleri daha belirgin olarak ortaya koyacağını söyleyen Okur, buna rağmen gelecek yıl seçimlerden önce gerçek bir reform olasılığının düşük olduğunu söylüyor.

“Sesime Gel,” filminin yönetmeni Hüseyin Karabey de son 10 yıl içinde ortaya çıkan yönetmenlerden biri. Uzmanlar, Karabey gibi yeni yönetmenleri desteklemenin o dönemde ordunun gücünü azaltmak isteyen ve demokrasi taraftarı olduğunu göstermek isteyen AKP hükümeti için akıllıca bir politika olduğunu söylüyor.

Ancak Karabey Türkiye’de sinemanın farklı bir geleceğe yöneldiğini söylüyor. Hükümetin filmleri sansürlemenin doğru yolunu bulduğunu iddia eden yönetmen gelecekten umutsuz olduğunu belirtiyor ve belki de bundan sonra daha ufak ekiplerle, ufak filmler yapacaklarını söylüyor. Karabey, Türkiye’de film festivallerinin de devletten destek alıyor olmasının da durumu zorlaştırdığını söylüyor. Yönetmen, kendi çekmek istediği tarzda bir filmin bu nedenle Türkiye’de serbestçe gösterilmesinin zor olacağını ve belki de tek seçeneğin filmleri internetten yayımlamak olduğunu belirtiyor.

Daha önceki filmlerinin festivaller tarafından kucaklandığını söyleyen Karabey son filminin reddedilmesinin nedeninin ülkedeki koşullar için çok siyasi bulunması olduğunu belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni Türkiye”den bahsederken film dünyası da bunun nasıl bir Türkiye olacağı konusunda kaygılı bir bekleyiş içinde.