Türkiye Koalisyonu Konuşuyor Erdoğan Susuyor

Meclis’te hiçbir siyasi parti tek başına iktidar için gerekli 276 sandalye çoğunluğunu sağlayamadığından 13 yıl sonra yeniden ‘koalisyon hükümeti’ seçenekleri tartışılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sessizliğini koruyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 25. Dönem, 7 Haziran Genel Seçimleri sonuçları için itiraz süresi tamamlanmasıyla birlikte resmen oluştu. Yüksek Seçim Kurulu, bugün bağımsız adaylarca yapılan itirazları görüşerek reddetti ve TBMM sandalye dağılımını resmi olarak ilan etti. Böylece TBMM’deki dağılım değişmedi ve AKP 258 milletvekili, CHP 132 milletvekili, MHP 80 milletvekili ve HDP 80 milletvekili ile temsil edilmeye hak kazandı. Bu sandalye dağılımı nedeniyle Türkiye gündeminde nasıl bir koalisyon hükümeti kurulacağı en önemli tartışma maddesi.

Gözler ise kuşkusuz, hükümet modelleriyle ilgili nasıl bir tavır takınacağı merak konusu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’da. Ancak Erdoğan dünkü yazılı açıklaması dışında henüz sözlü bir beyanatta bulunmadı.

Bu arada Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, teamüller gereği bu akşam Cumhurbaşkanı’na istifasını sundu. Böylece 62. Hükümet dönemi resmen sona erdi ve yeni süreç başladı.

CHP erken seçim seçeneğine tepkili

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, bugün Twitter aracılığıyla değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, mesajında, “Halkımız, ülkemizin kötü gidişine sandıkta ‘dur’ dedi. Bizlere düşen, halkımızın çıkarları doğrultusunda bir yönetim belirlemektir. Erken seçim, zaman kaybından ve bizlere umut bağlamış halkımızın teveccühüne saygısızlıktan başka bir işe yaramayacaktır,” dedi.

CHP Sözcüsü Haluk Koç da, düzenlediği basın toplantısında, ısrarlı sorulara rağmen koalisyon modelleriyle, TBMM Başkanı adaylığıyla ve AKP ile koalisyona tümüyle kapalı olup-olmadıklarıyla ilgili açık yanıtlar vermekten kaçındı. CHP adına en açık tavrı, erken seçim konusunda ortaya koyan Koç, öncelikle hükümet kurulması için çabala harcanması gerektiği mesajını verdi.

“Demokrasinin bir uzlaşma kültürü olduğunu unutmamamız lazım. Toplumumuza verilen sözler doğrultusunda geniş, ortak paydalarda buluşmak gereğini görmezden gelmemek gerekiyor” diyen Koç, Türkiye’nin bir onarım dönemine ihtiyacı olduğunu ve seçim öncesinde halka her üç muhalefet partisince vaatler verildiğini anımsattı. Koç, “Biz, üzerimize düşen sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Çözümsüzlüğün bu süreçte adresi asla Cumhuriyet Halk Partisi olmayacaktır” dedi. Ancak AKP ile koalisyon seçeneği içinse Koç, Kılıçdaroğlu’nun halkın sandıkta iktidar partisince sorumluluk alınması değil muhalefetçe sorumluluk alma zamanı geldiği mesajı verdiğini söyledi.

CHP Sözcüsü Koç, kırmızı çizgileri ise şöyle açıkladı:

“Türkiye’de mevcut anayasanın sınırları içerisinde hareket edilmesini sağlamak. Türkiye’de tekrar hukuk devleti kurallarının geçerli olmasını sağlamak, Türkiye’deki çarpık gelir dağılımı adaletsizliğinden doğan sorunların, seçim bildirgesinde ifade edildiği gibi tashihine, düzeltilmesine dönük tedbirler almak…Yine ekonomide keyfi yönetime son verecek ciddi, tutarlı, bugünkü özerk kurumların bağımsız çalışmasını sağlayarak ekonominin kurallarının tam işlediği bir siyasi güvenceyi bütün piyasa aktörlerine vermek ama sosyal devlet ilkesini de koruyarak, değil mi? Yani siyasete ve adalete duyulan güven duygusunun mutlaka azalmasını düzeltmek, tedavi etmek, bütün bunları siyasi atılacak adımlar olarak da tercüme edebilirsiniz. Söylediğimiz açık. Milletin verdiği mesaj: Bu baskıdan biz bıktık. ”

MHP kapıyı tamamen kapattı mı?

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin seçim gecesi sıcağı sıcağına yaptığı açıklamayla ‘koalisyon’ için ortaklık tekliflerine sert ifadelerle kapıyı kapamış izlenimi vermesi ise, olasılıkları sınırlandırdı. Bahçeli’nin, MHP için her şartta ‘muhalefet’ rolünü biçmesi yapılacak görüşmeleri şimdiden sıkıntıya sokmuş bir tablo yarattı.

Gözler MHP’de tutum değişikliği olup-olmayacağına çevrilmişken; Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’dan bugün yazılı açıklama geldi. Yalçın, o açıklamada, özetle şu ifadeleri kullandı:

“7 Haziran’da teşekkül eden Meclis aritmetiği ortadadır. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, partimizin duracağı yere yeterince net ifadelerle işaret etmiştir. Ortaya çıkan tablo ne olursa olsun Türkiye’nin çözüm bekleyen önemli meseleleri bulunmaktadır. O bakımdan ülke gündemi partimizce dikkatle takip edilmektedir. Bu çerçevede Genel Başkanı’mız Bahçeli, 10 Haziran’da MHP Başkanlık Divanı’nı toplantıya çağırmıştır. 13 Haziran’da Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve yeni seçilen milletvekilleriyle istişare toplantısı yapılacaktır. 14 Haziran’da İl ve Belediye Başkanları toplantısı gerçekleştirilecektir.”

Bu çerçevede, MHP’de herhangi bir eğilim değişikliği ihtimali konuşuldu ancak ‘parti disiplini’ itibariyle Bahçeli’nin açıkladığı ‘koalisyon ortaklığına hayır’ tavrına itiraz olması düşük ihtimal.

HDP: AKP haricinde değerlendirecek

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, Ankara’daki açıklamasında, parti içerisinde koalisyon seçeneklerini değerlendireceklerini belirterek, “Biz AKP'li bir koalisyonun içerisinde olmayacağımızı ifade ettik, o noktadayız,” dedi.

Çözüm Süreci’ni mutlaka devam ettirmek istediklerini de kaydeden Demirtaş, “Hepimizin barışa ihtiyacı vardır. Eski hükümet adına konuşanların da yeni dönemde daha parlamento, hükümet şekillenmeden çözüm karşıtı, Çözüm Süreci'ni hiçleştiren, Çözüm Süreci’ni bir taktikmiş gibi ele alan yaklaşımlara prim vermemesi lazım. Türkiye toplumu bizden çözüm bekliyor, umut ederim, herkes biraz daha sabırlı, sağduyulu bir yaklaşımla bütün meseleleri ele alır,” yorumunu yaptı. Demirtaş, İmralı ve Kandil ile görüşmeler konusunda ise henüz planlama olmadığını ancak Abdullah Öcalan ile bir an önce görüşmek istediklerini söyledi.

Demirtaş, ayrıca dört eski bakan hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak AKP çoğunluğuyla verilmiş aklama kararı anımsatılınca, “Biz bu dönem yolsuzluk soruşturmasının tekrar açılması için hazırız. Yüce Divan'a sevki konusunda partinin tutumu nettir. Mutlaka soruşturulması ve hesabının sorulması lazım. Yeni dönem parlamentosunda bunları başarabiliriz diye düşünüyorum,” diye konuştu.

Ve AKP: Kırmızı çizgimiz Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı

AKP cephesinden ise bugün, geçmiş dönemki Grup Başkanvekili ve şimdiki Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın açıklamasıyla sözlü değerlendirme geldi. Seçmen tarafından bütün siyasi partilere kendilerini gözden geçirme mesajı verildiğini söyleyen Ünal, “Bu seçimin tartışmasız galibi AK Parti’dir yüzde 41 oyla. Ama seçmen hiç bir siyasi partinin tek başına iktidar olmasına imkan verecek bir denklem oluşturmadı. Her siyasi parti kendi sorumlulukları ve süreçle ilgili kendi muhasebesini yapacaktır. Biz bugüne kadar ‘Türkiye kazansın biz kaybedelim’ dedik. Türkiye’nin kazanması için bugüne kadar 13 yılda büyüttüğümüz ekmeği, insanımızın ekmeğinin küçülmemesi için ülkede herhangi bir belirsizlik ortamının oluşmaması için tabii ki AK Parti, üzerine düşmüş sorumluluklarını yerine getirecektir. Herkesin gönlü rahat olsun,” dedi.

AKP’nin kırmızı çizgilerini de açıklayan Mahir Ünal, “Bu seçimin sonuçlarını Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonucu olarak değerlendirilmesine izin vermeyiz. Yüzde 52 oyla ilk kez seçilmiş Cumhurbaşkanı olan, 2023 vizyonuna dönük büyük bir irade ortaya koymuş buna da sahip çıkmış Cumhurbaşkanımızla ilgili hiç bir şekilde meşruiyet tartışmasına izin vermeyiz” yorumunu yaptı. Ünal, kırmızı çizgilerinde Fethullah Gülen Cemaati’ne yönelik olarak devlette paralel yapılanmaya izin vermeyeceklerini de söyledi.