Türkiye Esat’la Müzakereye Karşı

ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin "Esat hükümeti ile görüşme" sözlerini kaygıyla karşılayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "200 binden fazla insan öldürmüş ve kimyasal silah kullanmış bir rejimle neyi müzakere edeceksiniz? "dedi

Suriye’de savaş, dördüncü yılına girerken Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Esat rejimiyle ilgili sözleri Suriye’deki pozisyonları değişeceğinin yakın gelecekte değişeceğini gösteriyor. Her ne kadar Kerry’nin CBS televizyonuna verdiği mülakatta ‘eninde sonunda Esat’la görüşmek zorundayız’ sözleri ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf tarafından ‘ Esat’la doğrudan görüşülmeyecek, ABD’nin politikasında değişiklik yok ‘ şeklinde düzeltilse de Washington’un Esat’la diyaloga eskisi kadar kapalı olmadığı açık.

Bu sözlerin en çok rahatsızlık yarattığı ülke hiç kuşkusuz Türkiye. Gösterilerin başladığı 2011 Mart ayında arabuluculuk rolüne soyunan Türkiye, aynı yılın Ağustos ayında Suriye yönetimiyle ilişkileri askıya aldı ve başta Beşar Esat olmak üzere Baas rejimine sert eleştiriler yöneltmeye başladı.

Çavuşoğlu: Esat’la müzakere edecek ne var?

Her ne kadar bir ölçüde düzeltilse de en büyük müttefikinin en yetkili isimlerinden birinin ağzından dökülen sözler, Ankara’da kaygıyla karşılandı. Kerry’nin açıklamalarını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyarette bulunduğu Kamboçya’da yorumladı.

Suriye'de yaşanan tüm sorunların sebebinin Esat rejimi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, ‘Suriye'de bir dönüşümün yaşanabilmesi için rejimin gitmesi ve herkesi kapsayan katılımcı bir yönetimin iş başına gelmesi gerekiyor. Esat'la müzakere edecek ne var? 200 binden fazla insan öldürmüş ve kimyasal silah kullanmış bir rejimle neyi müzakere edeceksiniz? Bugüne kadarki müzakerelerden hangi sonuç ortaya çıktı?" dedi.

Bölgedeki terör örgütlerinin en büyük desteği Suriye rejiminden aldığını belirten Çavuşoğlu, Ortadoğu’daki iki büyük sorunun IŞİD ve Esat rejimi olduğunu savundu.

Dışişleri Bakanı, ‘Eğer Esat rejimi bu terör örgütlerine destek vermesin, işimiz kolaylaşır diyorsak bu da gerçekçi bir yaklaşım değil. Suriye'deki sorunun çözülmesi için ilk yapılması gereken DAEŞ (IŞİD) ve diğer terör örgütlerini yok etmek, ikincisi ise Esat rejiminin gitmesi ve Suriye'de siyasi dönüşümü sağlamak’ dedi.

Çavuşoğlu: Irak’ta olası Şii-Sünni çatışmasından kaygı duyuyoruz

IŞİD’in Tıkrit’ten çıkarılmasını destekleyen Türkiye, Şii milis desteğinde ilerleyen Irak Ordusu’nun yeni bir Sünni-Şii çatışması yaratabileceği endişesini taşıyor. Gazetecilerin soruları üzerine bu konunun altını çizen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şöyle konuştu:

‘Hala Şii milisler burada bu mücadeleyi sürdürüyor. Maalesef bu yapı yeniden bir Sünni-Şii çatışmasına yol açabilecek bir tabloyu da ortaya koyuyor. Biz bu kaygılarımızı ilettik ve her iki tarafa da böylesine bir çatışmadan kaçınmaları için gerekli telkinleri ve dostane uyarıları yaptık. Aksi takdirde Irak bir başka Sünni-Şii çatışmasını kaldıramaz. Zaten Maliki döneminde Sünniler'in ve toplumun diğer kesimlerinin dışlanması sonucu bu kaos oluştu ve DAEŞ (IŞİD) bu kadar destek buldu. DAEŞ'le (IŞİD) mücadele için de toplumun bütün kesiminin, peşmerge dahil, Sünniler'in de desteğini kazanmak lazım.’

10 milyon Suriyeli yaşadığı topraklarından ayrıldı

Uluslararası Af Örgütü’nün hazırladığı rapora göre, 10 milyon Suriyeli yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kaldı. 6,5 milyon Suriyeli, kendi ülkelerinde başka bir bölgeye göç ederken; Türkiye, Irak, Ürdün, Lübnan ve Mısır’da sığınmacı olarak bulunan Suriye vatandaşı sayısı dört milyon civarında.

Dört yıldır devam eden savaşta hayatını kaybedenlerin sayısınınsa 220 bini aştığı belirtiliyor.