Türkiye ve Amerika yetkilileri, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın 11 Ağustos’ta gerçekleştirdiği İstanbul ziyaretinde Suriye için kurulması kararlaştırılan ''operasyonel mekanizma''nın ilk toplantısını Ankara’da gerçekleştirdi.
Toplantıda Türk heyetine Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Halit Çevik, konuk heyete ise ABD Dışişleri Bakanılığı’ndan Büyükelçi Elizabeth Jones başkanlık etti. Toplantıya askeri yetkililerle istihbarat örgütlerinden temsilciler de katıldı.
Toplantının ana gündem maddelerini Suriye’de olası menfi senaryolara karşı geliştirilecek politikalar, Suriye’deki karışıklığın Türkiye’ye yönelik etkilerinin bertaraf edilmesi, Esad rejiminden kaçan sığınmacıların durumu ve terörle mücadele oluşturdu.
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgilere göre, görüşmede Esad sonrasına ilişkin olası senaryolar da tartışıldı. Türk tarafı, Suriye’nin parçalanmaması ve dün olduğu gibi yarın da ülkenin bütünlüğünü koruması gerektiği konusundaki ısrarını bir kez daha gündeme getirdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “sığınmacı sayısı 100 bine yükselirse tampon bölge gündeme gelir” yaklaşımı Türk tarafı tarafından toplantıda bir kez daha dile getirildi.
Türk ve Amerikan tarafı istihbarat paylaşımında bulunma konusunda da anlaştı. El Kaide ve PKK terör örgütlerinin bölgedeki faaliyetleri ve Türkiye'deki son saldırıların ardında Suriye istihbaratının olduğu iddialarının da gündeme gelmesi bekleniyordu, ancak bu konuda bir açıklama yapılmadı.
Toplantı sonrasında Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da heyet üyelerini kabul etti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton 11 Ağustos’ta İstanbul’da bir araya gelmişti. İki dışişleri bakanı bu toplantıda Türkiye ve ABD arasında Suriye için operasyonel bir mekanizma oluşturulması üzerinde uzlaşma sağlamıştı.
Mekanizmanın hedefi Esad rejiminin ardından atılacak adımlar, Suriye’de otorite boşluğundan yararlanarak Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit edebilecek yapılanmaların önüne geçilmesi ve Suriye’den gelebilecek olası bir kimyasal veya biyolojik tehdidin engellenmesi konusunda eldeki istihbarat bilgilerinin karşılaştırılarak değerlendirilmesi.
Görüşmenin zamanlaması, ABD ve Türkiye’nin Suriye konusunda daha ağır yaptırımları devreye sokmak için düğmeye bastığını düşündürüyor. BM Suriye Temsilcisi Kofi Annan’ın istifa etmesi, ÖSO’nun BM Cenevre anlaşmasının koşullarını kabul etmediğini açıklaması ve Suriye’deki çatışmaların şiddetlenerek artması, Suriye’ye yönelik müdahalenin ön hazırlıkları olarak yorumlanmıştı. Türkiye ve ABD arasındaki bugünkü toplantı, ön hazırlıkların yeterli düzeye ulaştığı ve artık daha ileri müdahaleler için adımların atılması yönünde bir kararın olgunlaştığı izlenimi veriyor.
ABD’nin bugünkü toplantıyla, seçim öncesinde de olsa artık Suriye meselesini ciddiye aldığını ve aktif hale geleceğini göstermeyi hedeflediğini belirten kaynaklar, şu konuların da ağırlıklı olarak ele alınacağını söylediler:
1- Tampon Bölge: Suriye’den Türkiye’ye yönelik kitlesel göçün sürekli artarak devam etmesi halinde sınırda tampon bölge oluşturulacak.
2- İnsani yardım: Suriye’de durumun daha da kötüleşmesi halinde, Türkiye’nin Suriye topraklarına geçmeden geçen hafta yaptığı sınırın sıfır noktasındaki insani yardım, sınırın az ötesine geçilerek de sürdürülecek. Bunun için uygun uluslararası hukuk ve siyasi anlayış ortamı yaratılmaya çalışılacak.
3- PKK ve El Kaide: Sınırın Suriye kesiminde, PKK ve El Kaide’nin barınmasını önlemek için ilk adım atılacak.
4- Kimyasal silah: Esad rejiminin kimyasal silah kullanma riskini ortadan kaldıracak askeri de dahil olmak üzere alınacak değişik önlemler üzerinde çalışmalara başlanacak.
5- İntikamcı anlayışla mücadele: Esad sonrasında değişik etnik ve dini gruplar arasında intikamcı duyguları ortadan kaldırmak için grupların önde gelen liderlerini ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirme çalışmaları yoğunlaştırılacak.
Toplantıda Türk heyetine Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Halit Çevik, konuk heyete ise ABD Dışişleri Bakanılığı’ndan Büyükelçi Elizabeth Jones başkanlık etti. Toplantıya askeri yetkililerle istihbarat örgütlerinden temsilciler de katıldı.
Toplantının ana gündem maddelerini Suriye’de olası menfi senaryolara karşı geliştirilecek politikalar, Suriye’deki karışıklığın Türkiye’ye yönelik etkilerinin bertaraf edilmesi, Esad rejiminden kaçan sığınmacıların durumu ve terörle mücadele oluşturdu.
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgilere göre, görüşmede Esad sonrasına ilişkin olası senaryolar da tartışıldı. Türk tarafı, Suriye’nin parçalanmaması ve dün olduğu gibi yarın da ülkenin bütünlüğünü koruması gerektiği konusundaki ısrarını bir kez daha gündeme getirdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “sığınmacı sayısı 100 bine yükselirse tampon bölge gündeme gelir” yaklaşımı Türk tarafı tarafından toplantıda bir kez daha dile getirildi.
Türk ve Amerikan tarafı istihbarat paylaşımında bulunma konusunda da anlaştı. El Kaide ve PKK terör örgütlerinin bölgedeki faaliyetleri ve Türkiye'deki son saldırıların ardında Suriye istihbaratının olduğu iddialarının da gündeme gelmesi bekleniyordu, ancak bu konuda bir açıklama yapılmadı.
Toplantı sonrasında Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da heyet üyelerini kabul etti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton 11 Ağustos’ta İstanbul’da bir araya gelmişti. İki dışişleri bakanı bu toplantıda Türkiye ve ABD arasında Suriye için operasyonel bir mekanizma oluşturulması üzerinde uzlaşma sağlamıştı.
Mekanizmanın hedefi Esad rejiminin ardından atılacak adımlar, Suriye’de otorite boşluğundan yararlanarak Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit edebilecek yapılanmaların önüne geçilmesi ve Suriye’den gelebilecek olası bir kimyasal veya biyolojik tehdidin engellenmesi konusunda eldeki istihbarat bilgilerinin karşılaştırılarak değerlendirilmesi.
Görüşmenin zamanlaması, ABD ve Türkiye’nin Suriye konusunda daha ağır yaptırımları devreye sokmak için düğmeye bastığını düşündürüyor. BM Suriye Temsilcisi Kofi Annan’ın istifa etmesi, ÖSO’nun BM Cenevre anlaşmasının koşullarını kabul etmediğini açıklaması ve Suriye’deki çatışmaların şiddetlenerek artması, Suriye’ye yönelik müdahalenin ön hazırlıkları olarak yorumlanmıştı. Türkiye ve ABD arasındaki bugünkü toplantı, ön hazırlıkların yeterli düzeye ulaştığı ve artık daha ileri müdahaleler için adımların atılması yönünde bir kararın olgunlaştığı izlenimi veriyor.
ABD’nin bugünkü toplantıyla, seçim öncesinde de olsa artık Suriye meselesini ciddiye aldığını ve aktif hale geleceğini göstermeyi hedeflediğini belirten kaynaklar, şu konuların da ağırlıklı olarak ele alınacağını söylediler:
1- Tampon Bölge: Suriye’den Türkiye’ye yönelik kitlesel göçün sürekli artarak devam etmesi halinde sınırda tampon bölge oluşturulacak.
2- İnsani yardım: Suriye’de durumun daha da kötüleşmesi halinde, Türkiye’nin Suriye topraklarına geçmeden geçen hafta yaptığı sınırın sıfır noktasındaki insani yardım, sınırın az ötesine geçilerek de sürdürülecek. Bunun için uygun uluslararası hukuk ve siyasi anlayış ortamı yaratılmaya çalışılacak.
3- PKK ve El Kaide: Sınırın Suriye kesiminde, PKK ve El Kaide’nin barınmasını önlemek için ilk adım atılacak.
4- Kimyasal silah: Esad rejiminin kimyasal silah kullanma riskini ortadan kaldıracak askeri de dahil olmak üzere alınacak değişik önlemler üzerinde çalışmalara başlanacak.
5- İntikamcı anlayışla mücadele: Esad sonrasında değişik etnik ve dini gruplar arasında intikamcı duyguları ortadan kaldırmak için grupların önde gelen liderlerini ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirme çalışmaları yoğunlaştırılacak.