AKP’nin son seçimlerde meclisteki çoğunluğunu kaybetmesiyle, Türkiye’nin Esat rejimine karşı savaşan isyancılara verdiği desteği sürdürmesi zorlaşabilir. Bunun nedeni AKP’ye koalisyon ortağı olabilecek muhalif partilerin hepsinin Suriye’deki isyancılara verilen desteğin bitmesini istemesi
Seçim kampanyası boyunca muhalif partiler, AKP’nin Suriye’deki isyancıları Esat’a karşı destekleme politikasının yanlış olduğu noktasında birleşmişlerdi.
Seçimlerden çıkan en önemli sonuçlardan biri, seçmenlerin Suriye’yle 900km uzunluğundaki sınırın kapanmasını istediği oldu.
Uluslararası toplum ve muhalefet AKP’yi, cihatçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye geçişini yeterince engellemediği gerekçesiyle eleştiriyor, hükümet ise bu iddiayı reddediyordu.
7 Haziran’da yapılan seçimlerde açık arayla bir seçim galibi çıkmaması nedeniyle Türkiye siyaseti koalisyon hükümetine doğru ilerliyor. Cumhuriyet gazetesinden köşe yazarı Semih İdiz, sonuç ne olursa olsun, yeni hükümetin Suriye sınırını daha iyi biçimde denetleyeceğini böylelikle de yeni cihatçıların terör örgütlerine katılımının engelleneceğini söyledi.
İdiz, “Muhalefet partileri AKP hükümetinin bu konuya yaklaşım biçimini hiç tasvip etmedi. Suriye ile olan uzun sınırımız, terör örgütü üyeleri için lojistik bir avantaja dönüştü. Türkiye’ye istedikleri gibi girip çıktılar, hastaneleri ve devlet kurumlarını kullandılar. Hatta burada örgüte insan katma faaliyetleri bile yürüttüler. Onların bu avantajları kaybetmesi büyük stratejik bir yenilgi almaları demek olacaktır” dedi.
AKP hükümeti son zamanlarda Katar ve Suudi Arabistan’la beraber, Esat’a karşı savaşan İslamcı gruplara desteklerini artırmıştı. Gözlemciler, işbirliğinin Türkiye’de kurulacak yeni hükümetin ardından biteceğini söylüyor.
Köşe yazarı İdiz’e göre, yeni koalisyon Suriye’deki iç savaşı bitirmek için önceliği askeri adımlardan çok diplomatik görüşmelere verecek. Bu tavır da Türkiye’yi Batılı müttefiklerine tekrar yakınlaştıracak.
İdiz, “Esat’ın kendisiyle olmasa da, Esat rejimiyle müzakerelere başlanabilir. Baas rejiminin bir bölümünün kalacağı geçici bir hükümet kurulabilir. Unutmamak gerekir ki, IŞİD Türkiye’nin Batılı ortaklarının denklemini değiştirdi ve Batı, Esat’dan oluşacak boşluğu IŞİD ve IŞİD benzeri gruplarla doldurmaya yol açmak istemeyecektir,” dedi.
Gözlemciler, politika değişikliğine AKP grubunun içinden de destek gelebileceğini söylüyor.
Ancak AKP ve Türk milliyetçileri, Suriye’deki Kürtlerin (PYD) giderek güçlenmeye başlamasıyla, Türkiye içindeki Kürt nüfusun da cesaretleneceğinden korkuyor.
Son birkaç aydır, Amerika’nın önderliğindeki koalisyon güçlerinin düzenlediği hava saldırıları desteğiyle, PYD’nin askeri kanadı YPG, IŞİD’e karşı birçok zafere ulaştı.
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batıyı Kürtlere destek verdiği için eleştirdi.
Erdoğan, Batıya ait uçakların Arap ve Türkmenleri bombaladığını ve Batının sadece terör örgütleri olan PYD ve PKK’yı desteklediğini söyledi.
Uzmanlara göre, Washington ve Avrupa Birliği’nce terörist grup olarak tanınan PKK ile bağı olduğu iddiası nedeniyle Batı, PYD ile askeri işbirliği yapmıyor.
Süleyman Şah Üniversitesi'nden siyaset bilimci Cengiz Aktar’a göre, son aylarda PYD kuvvetlerine Batı tarafından yoğun hava desteği sağlandı. Özellikle de, PYD güçlerinin stratejik olarak çok önemli olan Tel Abyad’ı IŞİD’in elinden geri aldığı bu hafta.
Aktar, “Batı destekli Kürtlerin Tel Abyad’ı IŞİD’den geri alması, IŞİD’in başkenti Rakka’ya ilerlemek isteyen koalisyon güçleri adına öncü bir hareket oldu” dedi.
Türkiye’den Rakka’ya ikmal hattı olarak çalışan koridorun kapısı olan Tel Abyad, IŞİD için stratejik açıdan çok önemliydi. Bu kasabanın Kürtlerin eline geçmesiyle, 80km uzaktaki Rakka’ya giden ana ikmal hat kesilmiş oldu.
Suriyeli Kürtlerin Batının gözündeki meşrutiyetinin giderek güçlendiğini söyleyen gözlemcilere göre, AKP hükümetinin Suriye politikasını eleştiren Türkiye muhalefeti, kurulacak koalisyonda bu politikanın değişmesini sağlayabilir.