İdlib’de geçen hafta düzenlenen kimyasal saldırı, Türkiye ile Rusya arasında Suriye’yle bağlantılı gerilimi tekrar canlandırdı. Türkiye bir kez daha Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın iktidardan uzaklaştırılması ve güvenli ve uçuşa yasak bölgeler oluşturulması çağrısı yapıyor. Ancak Rusya ile Türkiye arasındaki gerilimlerin yeniden patlak vermesi, Ankara açısından ekonomik bedele mal olabilir.
Ankara’nın Suriye rejimine karşı katı duruşu, Moskova’dan Türk ekonomisini ilgilendiren hızlı bir yanıtı beraberinde getirdi. Rusya Seyahat Endüstrisi Birliği Türkiye’deki tatil merkezlerine ‘charter’ uçuşlara yönelik ambargonun tekrar yürürlüğe konabileceği uyarısında bulundu.
Kısa bir süre önce kaldırılan ambargolar, Türkiye’nin 2015 yılında Suriye’deki bir hava üssünden kalkan bir Rus uçağını düşürmesinden sonra Moskova tarafından Ankara’ya getirilen sert ekonomik yaptırımların parçasıydı. Al Monitor sitesinde köşe yazarlığı yapan Semih İdiz, Ankara’nın adımlarını dikkatli atması gerektiği görüşünde
“(Türkiye’nin) Rusya ile yeni bir krizi kaldırabileceğini düşünmüyorum. Özellikle de ekonomik boyutta, turizm sezonunun açılmasına az kaldığını düşünürsek. Dolayısıyla burada çok dikkatli bir dengeleme adımı hayata geçirilmeli”
Rus turistler Türkiye’ye tatil için gidenler arasında en büyük ikinci grubu oluşturuyor. Geçen yılki ambargo, Rus ziyaretçilerin sayısının yaklaşık 3 milyon düşmesiyle, ülkenin turizm sanayiine ciddi darbe vurmuştu. Turizm sektörü Türk ekonomisinin yüzde 6,2’sini oluşturuyor ve işgücünün de yüzde 8’ine denk geliyor.
Bugüne kadar Türk medyasında, Rus turist adaylarının rezervasyonlarındaki artış ve Rusya’dan yeni ‘charter’ uçuşlarının başlaması hakkında haberler çıkıyordu ancak Ruslarla yeni turizm patlaması yaşanacağına yönelik umutlar şu anda beklemede gibi görünüyor. Global Source Partners’tan Atilla Yeşilada’ya göre, bu belirsizlik, Türk ekonomisi açısından daha kötü bir zamana denk gelemezdi.
“Ülke ekonomik yavaşlamanın yükünün getirdiği aşırı yorgunluk içerisinde. Ekonomiye iliştirilen dev boyutta canlandırma tedbirlerine rağmen tüketici rakamları toparlanmıyor. En son işsizlik verilerini gördük; gerçekte sadece Ocak ayını kapsıyor ama son yılların en yüksek düzeyinde.”
İki ülke arasındaki son gerilimlerden önce de Moskova, Türkiye’ye ekonomik yaptırımların çoğunu kaldırmayı ağırdan almaya devam ediyordu. Ankara geçen ay buna yanıt vermiş, Rusya’nın buğday ürünleri ithalatı konusunda kendi yaptırımlarını açıklamıştı.
Brüksel’deki Carnegie Europe’dan Sinan Ülgen, Türkiye ve Rusya’nın, İran’la birlikte, aralarındaki farklılıklara rağmen Suriye konusunda işbirliği yapmada çıkarlarının bulunduğunu savunuyor.
“Suriye’de barış olacaksa, bu en azından bu üç ülkenin süreçte yer almasını gerektirecek ki bu sayede Suriye’deki ‘taşeron’ aktörler de süreçte olacak. Karşılıklı birbirine bağımlılık hissini yaratan da bu.”
Türk Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, yaşanan koşullardan duyduğu hayal kırıklığını dile getirerek, gelecek hafta ekonomik heyetlerin bir araya geleceğini ve ikili ticarette yaşanan sorunları masaya yatıracağını açıkladı. Suriye konusundaki stratejik mülahazalar da ilişkilerde kırılmayı önlemede bir unsur olabilir.