Amerikan düşünce kuruluşu German Marshall Fund tarafından yayımlanan Transatlantik Eğilimler 2013 Raporu, Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği açısından ilginç bulgular içeriyor
BRÜKSEL —
German Marshall Fund’ın yayımladığı Transatlantik Eğilimler 2013 raporu Türkiye’nin bir yandan yalnızlığı tercih ettiğini ortaya koyarken diğer yandan da hükümetle ilgili farklı sinyaller geldiğini ortaya koyuyor.
“Türkiye kiminle işbirliği yapmalı?” sorusuna “Türkiye yalnız hareket etsin” diyenlerin oranı yüzde 38 olurken, Avrupa Birliği ülkeleriyle hareket edilmesini isteyenler yüzde 21 olarak belirlendi. ABD ve Rusya ile hareket edilmesini isteyenlerin oranı ise yüzde 8.
German Marshall Fund’a göre Türkiye geçen yıl Suriye ve iç kaynaklı iki güçlükle karşılaştı. Hükümetle ilgili sorun belgeye şu ifadelerle yansıtıldı: “Ülke içindeki rahatsızlıklar baharın sonuna doğru açık çatışmaya dönüşmüştür. Türkiye’deki protestolar özünde kentsel gelişim planlarına karşı başlamışken, giderek Türk hükümetinin din, konuşma özgürlüğü, örgütlü muhalefet konularındaki duruşuyla alevlenmiştir.”
Ekonomi alanında da Türkiye’yle ilgili ilginç bir durum göze çarpıyor. Belgeye göre ekonomik krizden etkilenmediğini söyleyenlerin oranı 2012’de yüzde 69 iken 2013’te yüzde 62’ye gerilese de hükümetin ekonomik liderliğinden eskisi kadar memnun olunmadığı oranlara yansıyor.
Türk hükümetinin ekonomi politikalarını beğenmeyenler 2011’de yüzde 45, 2012’de yüzde 38 olarak belirlenirken bu oran bu yıl için yüzde 52 olarak tespit edilmiş. Ekonomi alanında bu eğilim dikkat çekse de raporda, “Türkler, giderek artan sıklıkta ve tutarlılıkta, hükümetlerinin uluslararası politikalarına destek vermektedir” vurgusuna yer veriliyor.
GMF belgesi, Türkiye’de Avrupa Birliği’ne yönelik olumsuz eğilimin de sürdüğünü gösteriyor. 2004’te Avrupa Birliği üyeliğinin iyi olacağını düşünenlerin oranı yüzde 73’tü. 2012’de yüzde 48 olan bu oran bu yıl ise yüzde 44’e gerilemiş durumda. Avrupa Birliği üyeliğinin iyi olmayacağını söyleyenlerin oranı 2004’te yüzde 9, 2012’de yüzde 29, 2013’te ise yüzde 34 olarak belirlenmiş.
Türkiye’deki durum ve Avrupa Birliği üyelerinin Türkiye’ye bakışı kıyaslandığında ortaya çıkan tablo ise GMF tarafından şöyle özetlenmiş: “Ancak yine de Türkiye, Avrupa Birliği’ne üyeliği konusunda üye devletlerin çoğunun Türkiye’nin üyeliği hakkında düşündüğünden daha olumlu düşünmektedir.”
Türkiye’de Brüksel’e bakış giderek olumsuzlaşırken küresel liderlik ve dünya güçlerinin beğenilirliği başlıkları altında Avrupa Birliği’ne ABD’den daha fazla prim verilmesi de çalışmanın dikkat çekici unsurları arasında yer alıyor.
Çalışmaya göre Türkiye NATO’nun gerekli olduğuna en az inan ülkelerin başını çekiyor.
Suriye’nin gündemin sıcak konularından biri olmayı sürdürdüğü bir ortamda German Marshall Fund tarafından yayımlanan Transatlantik Eğilimler 2013 Raporu’nda olası bir müdahaleye Atlantik’in her iki kanadından net muhalefet geldiği görülüyor.
Çalışmaya göre ABD’de olası operasyona karşı çıkanların oranı yüzde 62, Avrupa Birliği’nde ise yüzde 72 düzeyinde. Türkiye’de de yüzde 72’lik bir muhalefet söz konusu. Zaman zaman operasyon yapılacağı söylentileri tavan yapan İran konusunda da Suriye’yle paralellik içeren bir durum söz konusu.
Hem ABD’de hem Avrupa’da İran için ekonomik yaptırımların ön planda tutulmasını isteyen yaklaşım öne çıkıyor. Askeri opsiyon ise “barışçıl çözüm girişimlerinin başarısız olması halinde” devreye sokulacak bir unsur olarak değerlendiriliyor. ABD’de bu opsiyona destek olanların oranı yüzde 64, Avrupa’da ise yüzde 48.
Rapor, ABD Başkanı Barack Obama açısından da işlerin çok iyi gitmediğini ortaya koyuyor. 2012-2013 arasında Obama’ya verilen desteğin kıyaslanması durumunda ibrenin olumsuzu gösterdiği bir tablo ortaya çıkıyor. Geçen yıla oranla Obama’ya destek Polonya’da yüzde 11, İtalya’da yüzde 2 İspanya’da yüzde 12, Fransa ve İsveç’te yüzde 8, Türkiye’de ise yüzde 7 düşmüş gözüküyor.
Araştırmanın yapıldığı ülkelerde hükümetlere yönelik destek de düşüş eğiliminde. Fransa’da yüzde 21, Portekiz’de yüzde 15, ABD’de yüzde 13’lük destek azalması tespit edilirken Almanya ve Hollanda’da yüzde 4 oranında artış belirlendi. Geçen yıla oranla hükümete desteğin sabit kaldığı tek ülke ise Türkiye oldu.
“Türkiye kiminle işbirliği yapmalı?” sorusuna “Türkiye yalnız hareket etsin” diyenlerin oranı yüzde 38 olurken, Avrupa Birliği ülkeleriyle hareket edilmesini isteyenler yüzde 21 olarak belirlendi. ABD ve Rusya ile hareket edilmesini isteyenlerin oranı ise yüzde 8.
German Marshall Fund’a göre Türkiye geçen yıl Suriye ve iç kaynaklı iki güçlükle karşılaştı. Hükümetle ilgili sorun belgeye şu ifadelerle yansıtıldı: “Ülke içindeki rahatsızlıklar baharın sonuna doğru açık çatışmaya dönüşmüştür. Türkiye’deki protestolar özünde kentsel gelişim planlarına karşı başlamışken, giderek Türk hükümetinin din, konuşma özgürlüğü, örgütlü muhalefet konularındaki duruşuyla alevlenmiştir.”
Ekonomi alanında da Türkiye’yle ilgili ilginç bir durum göze çarpıyor. Belgeye göre ekonomik krizden etkilenmediğini söyleyenlerin oranı 2012’de yüzde 69 iken 2013’te yüzde 62’ye gerilese de hükümetin ekonomik liderliğinden eskisi kadar memnun olunmadığı oranlara yansıyor.
Türk hükümetinin ekonomi politikalarını beğenmeyenler 2011’de yüzde 45, 2012’de yüzde 38 olarak belirlenirken bu oran bu yıl için yüzde 52 olarak tespit edilmiş. Ekonomi alanında bu eğilim dikkat çekse de raporda, “Türkler, giderek artan sıklıkta ve tutarlılıkta, hükümetlerinin uluslararası politikalarına destek vermektedir” vurgusuna yer veriliyor.
GMF belgesi, Türkiye’de Avrupa Birliği’ne yönelik olumsuz eğilimin de sürdüğünü gösteriyor. 2004’te Avrupa Birliği üyeliğinin iyi olacağını düşünenlerin oranı yüzde 73’tü. 2012’de yüzde 48 olan bu oran bu yıl ise yüzde 44’e gerilemiş durumda. Avrupa Birliği üyeliğinin iyi olmayacağını söyleyenlerin oranı 2004’te yüzde 9, 2012’de yüzde 29, 2013’te ise yüzde 34 olarak belirlenmiş.
Türkiye’deki durum ve Avrupa Birliği üyelerinin Türkiye’ye bakışı kıyaslandığında ortaya çıkan tablo ise GMF tarafından şöyle özetlenmiş: “Ancak yine de Türkiye, Avrupa Birliği’ne üyeliği konusunda üye devletlerin çoğunun Türkiye’nin üyeliği hakkında düşündüğünden daha olumlu düşünmektedir.”
Türkiye’de Brüksel’e bakış giderek olumsuzlaşırken küresel liderlik ve dünya güçlerinin beğenilirliği başlıkları altında Avrupa Birliği’ne ABD’den daha fazla prim verilmesi de çalışmanın dikkat çekici unsurları arasında yer alıyor.
Çalışmaya göre Türkiye NATO’nun gerekli olduğuna en az inan ülkelerin başını çekiyor.
Suriye’nin gündemin sıcak konularından biri olmayı sürdürdüğü bir ortamda German Marshall Fund tarafından yayımlanan Transatlantik Eğilimler 2013 Raporu’nda olası bir müdahaleye Atlantik’in her iki kanadından net muhalefet geldiği görülüyor.
Çalışmaya göre ABD’de olası operasyona karşı çıkanların oranı yüzde 62, Avrupa Birliği’nde ise yüzde 72 düzeyinde. Türkiye’de de yüzde 72’lik bir muhalefet söz konusu. Zaman zaman operasyon yapılacağı söylentileri tavan yapan İran konusunda da Suriye’yle paralellik içeren bir durum söz konusu.
Hem ABD’de hem Avrupa’da İran için ekonomik yaptırımların ön planda tutulmasını isteyen yaklaşım öne çıkıyor. Askeri opsiyon ise “barışçıl çözüm girişimlerinin başarısız olması halinde” devreye sokulacak bir unsur olarak değerlendiriliyor. ABD’de bu opsiyona destek olanların oranı yüzde 64, Avrupa’da ise yüzde 48.
Rapor, ABD Başkanı Barack Obama açısından da işlerin çok iyi gitmediğini ortaya koyuyor. 2012-2013 arasında Obama’ya verilen desteğin kıyaslanması durumunda ibrenin olumsuzu gösterdiği bir tablo ortaya çıkıyor. Geçen yıla oranla Obama’ya destek Polonya’da yüzde 11, İtalya’da yüzde 2 İspanya’da yüzde 12, Fransa ve İsveç’te yüzde 8, Türkiye’de ise yüzde 7 düşmüş gözüküyor.
Araştırmanın yapıldığı ülkelerde hükümetlere yönelik destek de düşüş eğiliminde. Fransa’da yüzde 21, Portekiz’de yüzde 15, ABD’de yüzde 13’lük destek azalması tespit edilirken Almanya ve Hollanda’da yüzde 4 oranında artış belirlendi. Geçen yıla oranla hükümete desteğin sabit kaldığı tek ülke ise Türkiye oldu.