TBMM’de halk oylamasına gerek duyulmaksızın milletvekilliği dokunulmazlığıyla ilgili anayasa değişikliğinin kabul edilmesinin ardından HDP’li vekillerin tutuklanması durumunda ara seçime gitme ihtimali tartışılmaya açıldı.
Dünkü oylamada, 374 kabul oyu sonucuyla birlikte anayasa uyarınca TBMM üye tam sayısı 550’nin en az üçte ikisi anlamındaki 367 kabul oyu sınırı aşıldı. Anayasa değişikliği için halkoylaması şartı öngören 330 – 367 oy aralığından fazla destek oyu çıkmasında CHP’nin rolü dikkat çekti.
Şimdi Anayasa’nın 175’nci maddesine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teklifi incelemek üzere diğer yasalarda olduğu gibi 15 günlük süresi var. Ancak isterse teklifi halk oylamasına sunma yetkisi de var. Erdoğan’ın, kamuoyuna HDP’lileri adres göstererek, “Meclis’te terör destekçilerini istemiyoruz” yönündeki sözleri dikkate alındığında, teklifi hızlıca onaylaması bekleniyor. Erdoğan’ın onayıyla birlikte teklif, Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla yasalaşacak.
Son gün TBMM’ye fezleke geldi, 787 dosya var
Bu arada 20 Mayıs itibariyle TBMM’deki fezleke dosya sayısı da arttı. Meclis’te oylama yapılması arifesinde 8 yeni fezleke dosyası daha geldi. Anımsanacağı üzere; Başbakan Ahmet Davutoğlu ilk olarak dokunulmazlıkları kaldırma teklifini gündeme getirdiğinde sayı 500 idi. Ancak 20 Mayıs’ta fezleke dosyası sayısı 682’ye ulaştı.
Siyasi partilere göre dosya sayıları ise; AKP 46, CHP 195, HDP 417, MHP 20 ve bağımsızlar 5 olarak sıralandı.
Milletvekilleri itibariyle tabloya bakıldığında ise, CHP’li 51, HDP’li 51 vekil, AKP’li 27, MHP’li 9 vekil hakkında dosya bulunuyor. Eski CHP’li Aylin Nazlıaka hakkında da dosya var. Buna göre; toplam 139 milletvekili için yargılama yolu açılmış oldu.
Yalnız fezleke dosyaları sayısı konusunda dikkat çekici açıklama ise, Adalet Bakanlığı Basın Müşaviri Bilal Çetin tarafından Twitter’da yapıldı. Çetin, Meclis’teki 682 dosya dışında Adalet Bakanlığı’nda 105 dosya daha bulunduğunu açıkladı. Anayasa değişikliğinde bakanlıktaki dosyalardaki vekiller için de dokunulmazlıklar kalkmış olacağından toplam sayı 787 oluyor.
Şimdi Adalet Bakanlığı’ndaki dosyalarda, Meclis’teki dosyalarda adı geçen 139 vekil dışında yeni isimler olup olmadığı merak konusu. Eğer bakanlıktaki dosyalarda adı geçen yeni isimler varsa bu sayı artacak.
Peki süreç nasıl işleyecek?
Türkiye gündemini değiştiren teklif yasalaştığında; anayasaya geçici 20’nci madde eklenmiş olacak. Böylece şu madde anayasal hüküm olarak uygulanacak:
“Bu kanun TBMM’de kabul edildiği tarihte, Başbakanlık tarafından TBMM Başkanlığı’na havale edilen ve esas numarası alan yasama dokunulmazlığı tezkereleri ile Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon’da bulunan ekli listede adı ve soyadı belirtilen milletvekillerine ait yasama dokunulmazlığı dosyalarına ilişkin olarak ilgili milletvekilleri hakkında 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı kanunun 83. Maddesi’nin ikinci fıkrasındaki birinci cümle hükmü uygulanmaz. Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren TBMM Başkanlığı ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyon başkanlığında bulunan yasama dokunulmazlığı tezkereleri ve eki dosyalar onbeş gün içinde, ilgili yargı mercilerine gönderilmek üzere, Başbakanlığa iade edilir. Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.”
Maddede “TBMM’de kabul edildiği tarihte” denilmesi kritik nokta. Dolayısıyla 20 Mayıs itibariyle Adalet Bakanlığı, Başbakanlık, Meclis Başkanlığı ve TBMM Karma Komisyonu’ndaki tüm fezleke dosyaları geçerli olacak. O dosyalardaki vekiller dokunulmazlıklarını 20 Mayıs itibariyle kaybetmiş sayılacak.
Erdoğan’ın onayıyla hüküm Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra 15 gün içinde fezlekeler mahkemelere gönderilecek.
Tutuklama kaçınılmaz gibi
Dokunulmazlıklar anayasa ve iç tüzükte öngörülen bir yolla değil Anayasa’ya eklenen geçici maddeyle kaldırılması da süreçteki kritik nokta. Anayasa’daki 83’ncü maddesine göre; milletvekilleri “Meclis’in kararı olmadıkça” tutuklanamaz. Ancak bu geçici maddeyle anayasadaki 83’ncü madde askıya alınmış olacak. Yani “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” hükmü uygulanmayacak. Dolayısıyla da milletvekilleri haklarında isim isim, TBMM Genel Kurulu’nda karar alınmaksızın tutuklanabilecek.
HDP cephesi, ifade vermeye dahi tutuklama kararı olmaksızın gitmeyeceğini açıkladığı için yargıdan hızlıca polis zoruyla “ihzar (mahkemeye hazır getirme) emri” kararları bekleniyor.
Süreçte HDP’li milletvekilleri hedef gösterildiği için terör suçlamalarıyla birlikte HDP’liler hakkında savcılıklar ve mahkemelerce tutuklama kararı verilmesi ise, sürpriz olmayacak. HDP’liler yanı sıra haklarında “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu” gibi gerekçelerle fezleke dosyası olan CHP’liler hakkında da tutuklama işlemi yapılıp yapılmayacağı da merak konusu.
Tutuklu yargılanma ihtimalinin yanı sıra milletvekilleri hakkında eğer yerel mahkemede tutuklama kararı verilirse, bunu Yargıtay’ın nihai kararı kesinleştirecek. Yargıtay’ın kararı TBMM’ye gönderildiğinde ilgili şahsın milletvekilliği resmen sona erecek. Milletvekili maaşı, özlük haklarını resmen kaybedecek.
Your browser doesn’t support HTML5
Gözler Anayasa Mahkemesi’nde olacak
Süreçte kritik aşamalardan birisi ise Anayasa Mahkemesi’yle ilgili olacak.
Anayasa’nın 85’nci maddesine göre; dokunulmazlığı kaldırılacak milletvekilleri, “bireysel başvuru hakkı” ile 7 gün içerisinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek. Mahkeme 15 gün içerisinde bireysel başvuruyu değerlendirecek.
Anayasa Mahkemesi’ne milletvekillerince topluca başvurma ihtimali de var. Anayasa’nın 150’nci maddesinde; “iptal davası açabilme hakkı, TBMM’deki üye tam sayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir” deniliyor. Dolayısıyla iptal başvurusu için en az 110 milletvekili imzası gerekiyor. Bu nedenle HDP, iptal başvurusu için diğer partilerdeki vekillerden destek almak zorunda. Ancak anımsanacağı üzere; HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 59 milletvekili ile birlikte 110 vekil imzası için gerekli 51 vekil yerine “52 vekil” çağrısı yaptı. Bunun nedeni ise, Leyla Zana’nın TBMM’de milletvekilliği yeminini etmemiş olması nedeniyle imza hakkı bulunmaması. Bu nedenle de HDP’den ancak 58 milletvekili imza iptal başvurusuna imza atabilecek.
Peki ara seçim yapılır mı?
HDP’li vekiller başta olmak üzere milletvekilleri hakkında tutuklama kararları ortaya çıkarsa, Meclis’teki sandalye sayısı azalmış olacak. Bu nedenle de Türkiye’de ara seçime gidilip gidilmeyeceği sorusu gündeme gelecek.
Anayasa’nın 78’nci maddesinde; “TBMM üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde 5’ini bulduğu hallerde, ara seçimlerin üç ay içinde yapılmasına karar verilir” hükmü bulunuyor.
Anayasadaki bu hüküm uyarınca 28 milletvekili sandalyesi boşalırsa ara seçime 3 ay içerisinde gidilmesi şart koşuluyor.
Aynı hükümde genel seçimler üzerinden 30 ay geçmesi gerektiği belirtilse de bunun daha az sayıdaki milletvekili sayısındaki eksilmeler için geçerli olduğu kabul ediliyor. Dolayısıyla 1 Kasım’da genel seçimler yapılmış olmasına rağmen eğer Meclis’te 28 veya üzerinde milletvekili sandalyesi boşalırsa ara seçim kaçınılmaz oluyor.