Yurt Dışı Dönüşlerinde Karantina Uygulaması Sona Erdi mi?

(arşiv)

Türkiye’de normalleşme sürecine geçilmesiyle birlikte Corona virüsü salgını önlemleri kapsamındaki karantina bilançosu kamuoyuna açıklanırken, yurt dışından gelenlere ilişkin nasıl bir süreç yaşanacağı, merak konusu.

Türkiye, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu'nun 8 Ocak'ta toplantılara başlamasıyla birlikte Corona salgınına karşı ilk tedbirlerini gündeme almıştı. Bu dönemde yurtdışından getirilenlerin önce hastane ortamında, sonraysa öğrenci yurtlarında tabi tutulduğu 14 günlük karantina uygulaması, 20 Mayıs’ta Sağlık Bakanlığı’nın karantina sürecinin artık evlerde devam edeceği bilgisiyle sona erdirildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı, 23 Mayıs’ta öğrenci yurtlarında artık karantinada kimse kalmadığını açıklamıştı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “kontrollu sosyal hayat” ve “yeni normal” olarak nitelendirdiği normalleşme süreci çerçevesinde sosyal mesafe, tecrit ve yurt dışı temasından sonra 14 günlük evde karantina uyarılarını sıkça tekrarlıyor. Ancak Türkiye’nin yeniden yurtdışına kapılarına açmaya hazırlandığı normalleşme sürecinde yurtdışından gelenlerle birlikte Corona virüsü salgınında nasıl bir tablo ortaya çıkacağı sorusu, gündemdeki yerini koruyor.

Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, karantina dönemiyle ilgili bilançoyu, “97 ülkeden gelen 77 bin 441 vatandaşın yurtlardaki karantina süreçlerini tamamladı. Yurtlarımızdaki karantina sona erdi. Yurtlarımızı, 700 bine yakın gencimiz için hazırlamaya başladık” diye özetledi. Kasapoğlu’nun verdiği bilgiye göre karantina süreci için Türkiye genelinde öğrenci yurtları kapasitesinin yalnızca yüzde 13’ü kullanıldı. Bugüne kadar 76 ildeki 177 yurtta, 97 ülkeden Türkiye’ye gelen toplam 77 bin 441 vatandaş karantina altına alındı. Bu kişilerin bin 183'ü ise askeri personeldi.

Your browser doesn’t support HTML5

Türkiye Yurt Dışı Dönüşlerinde Karantina Dönemini Geride Bıraktı mı?

Bakan Kasapoğlu, Bilim Kurulu’nun salgın nedeniyle evlerine gitmemeleri yönünde tavsiye kararı alması üzerine öğrenci yurtlarını sağlık çalışanlarına ve Adalet Bakanlığı personeline tahsis ettiklerini hatırlattı. Kasapoğlu, bu kapsamda 56 ilde 113 öğrenci yurdunda 6 bin 305 sağlık çalışanını ve 3 binden fazla Adalet Bakanlığı personelini misafir ettiklerini açıkladı. Kasapoğlu, “20 ilimizde 6 bin 956 oda kapasiteli 29 yurdumuzu da ihtiyaç halinde Sosyal İzolasyon ve Gözlem Merkezi olarak kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı’na tahsis ettik. Buralarda da toplamda binden fazla vatandaşımız misafir oldu” bilgisini verdi.

Karantina döneminde odaları sürekli dezenfekte ettiklerini kaydeden Kasapoğlu, “Üç öğün yemek, su, çay, meyve, ilaç gibi ihtiyaçlar odalara servis edilmiştir. Her odaya özel kişisel temizlik ve hijyen malzemeleri bırakılmıştır. Misafirlerimize, odalarında spor yapmaları için spor malzemeleri gönderilmiştir. Psikolog ve diyetisyen hizmetleriyle, kitap dağıtımlarıyla ve sosyal faaliyetlerle, karantina sürecinin misafirler üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilerin minimum düzeye indirilmesi sağlanmıştır. Memnuniyet anketi çalışmamız itibariyle vatandaşlarımızın yüzde 90’a yakın bir memnuniyet oranıyla yurtlarımızdan ayrıldığını ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Kasapoğlu, ayrıca 1 Haziran itibariyle Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı gençlik merkezleri, gençlik kampları ve spor salonlarının da ilave tedbirlerle hizmete açıldığını anımsattı.

Türkiye’de karantina sürecinde neler olmuştu?

Türkiye, salgının başladığı Wuhan'daki vatandaşlarını geri getirmek için 31 Ocak’ta Çin'e askeri uçak göndermişti. Çin’den gelen yolcular, 2 Şubat'ta Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde karantina altına alınmıştı. Çin'den getirilenlerin 42’si Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı. Ancak yapılan görüşmeler kapsamında Wuhan’dan 6’sı Azerbaycan, 3’ü Gürcistan, biri de Arnavutluk vatandaşı 10 kişi daha Ankara’ya getirmişti. 14 günlük karantina süreci sonucunda Türkiye'ye getirilen bu 61 kişide Corona virüsü tespit edilmemişti.
İran’da olup Türkiye'ye dönmek isteyenlerse 25 Şubat’ta Türk Hava Yolları (THY) uçağıyla Tahran’dan getirilerek Ankara’da Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde karantinaya alınmıştı. Bu kapsamda 132 yolcu ve 8 kişilik mürettebat karantinada kalmıştı.

18 Mart’a kadar yurtdışı dönüşlerine karantina uygulanmadı

Ancak Türkiye, Çin ve İran gibi vaka sayılarının hızla yükseldiği ülkelere karşı derhal tedbir almasına ve sınır kapıları ile İstanbul Havalimanı’na termal kamera sistemi kurmasına rağmen yurtdışı kaynaklı enfeksiyonların yayılmasını önleyemedi. Avrupa ülkelerine ve Suudi Arabistan'a Umre seyahatine gidenler nedeniyle Mart ayında ülke genelinde Corona virüsü vakaları ortaya çıkmaya başladı.

Türkiye’nin yurtdışından gelenleri havalimanında sağlık kontrolundan geçirdiği ve şüpheli vakaları gözlem altına aldığı süreç, 18 Mart’ta sona erdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Mart itibarıyla yurt dışından 372 bin kişinin geldiğini, bu kişilerden adres ve iletişim bilgisi alındığını ve hepsine mutlaka aile hekimleriyle irtibatta olmaları uyarısı yapıldığı açıklamıştı. Bakan Koca, 28 Şubat’tan itibaren Umre'den dönen 13 bin 824 kişiyi sağlık muayenesinden geçirdiklerini belirterek, “Bu vatandaşlarımız içindeyse mevsimsel grip olanların sayısı 9 kişiyi geçmedi. Şüpheli bulduğumuz 5 kişi tek kişilik ambulanslarımızla sağlık kuruluşlarımıza götürüldü” bilgisini vermişti.

Türkiye’de ilk ölüm vakası, 18 Mart'ta 89 yaşındaki bir erkek hastanın hayatını kaybetmesiyle açıklandı. O gün itibariyle Umre’den dönen 10 bin 330 kişi Ankara ve Konya’daki öğrenci yurtlarında karantinaya alındı. Böylece Türkiye, yurtdışından dönenleri öğrenci yurtlarında 14 günlük karantinaya alma uygulamasını hayata geçirdi.

Uluslararası yolcu trafiğinde süreç nasıl işlemişti?

3 Şubat’ta Çin’le olan uçuşları iptal eden Türkiye, 23 Şubat’taysa İran’la yapılan karşılıklı uçak seferlerini durdurmuştu. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), 24 Şubat’ta Türkiye-İran arasında yapılan Transasya Ekspresi ve Van-Tahran yolcu treni ile yük tren seferlerinin geçici olarak durdurulduğunu açıklamıştı.

Türkiye, 29 Şubat'tan itibaren Irak, İtalya ve Güney Kore’yle yapılan uçuşları durdurmuş, 17 Nisan'dan itibarense Almanya, Fransa, İspanya, Norveç, Danimarka, Belçika, Avusturya, İsveç ve Hollanda’ya olan uçuşlar durdurulmuştu.

TCDD, 11 Mart’ta İstanbul-Sofya Ekspresi’nin seferlerine ara verme kararıyla uluslararası tren seferlerini sonlandırmıştı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın 21 Mart’ta 46 ülkeye daha uçuşları durdurduklarını açıklamasıyla Türkiye’nin karşılıklı uçuşlara son verdiği ülke sayısı 68’e çıkmıştı. Bu kapsamda şu ülkelerle uçuşlar durmuştu: Moritanya, Cezayir, Sudan, Angola, Filipinler, Moldova, Karadağ, Bangladeş, Ukrayna, Tunus, Polonya, Portekiz, Umman, Özbekistan, Kuzey Makedonya, KKTC, Moğolistan, Kamerun, Tayvan, Kanada, Slovenya, Çad, Kolombiya, Sri Lanka, Çek Cumhuriyeti, Fas, Cibuti, Dominik Cumhuriyeti, Nepal, Peru, Ekvador, Panama, Ekvator Ginesi, Finlandiya, Nijer, Guatemala, Macaristan, Hindistan, Fildişi Sahili, Ürdün, Kazakistan, Kenya, Kosova, Kuveyt, Letonya, Lübnan.

Türkiye, 28 Mart’ta ise hava sahasını kargo taşımacılığı haricinde tümüyle uluslararası uçuşlara kapatmış, sadece Türk vatandaşlarını almak üzere ilgili ülkelerden boş uçaklar gelmesine izin verilmişti.

Normalleşme süreciyle birlikte THY, 1 Haziran itibariyle Ankara, İzmir, Trabzon, İstanbul ve Antalya arasında seferlerine tekrar başladı. 18 Haziran'dan itibaren Avrupa’daki 16 şehirden direkt uçuşlara başlanacağını açıklayan THY, 4 Haziran’dan itibaren ülke içindeki uçuş noktasını 34’e çıkaracak.