Türkiye’de Kadın Cinayetleri Artıyor mu Azalıyor mu?

Son yıllarda İçişleri Bakanlığı ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun açıkladığı kadın cinayetleri rakamları birbirinden farklılık gösteriyor.

2015, 2016, 2017 yıllarından sonra 2018’ de de tarafların açıkladıkları kadın cinayeti rakamları örtüşmüyor.

2013’te 237, 2014’de 294, 2015’te 303, 2016’da 328 ve 2017’de de 409 kadının öldürüldüğünü kanıtlarla ortaya koyan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2018’de ise 440 kadının öldürüldüğünü açıkladı.

Buna karşılık İçişleri Bakanlığı’nın kayıtları 281 kadının eşi, sevgilisi, bir aile bireyi, tanıdığı ya da hiç tanımadığı bir erkek tarafından öldürüldüğünü ortaya koyuyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kadın araştırmaları yapan sivil toplum kuruluşları ile devletin rakamları arasındaki uyuşmazlığın değerlendirme yönetiminden kaynaklandığını söylüyor.

Soylu, “Söz gelimi bir intihar vakası olabiliyor veya birden fazla kişinin karıştığı öldürme olayında bir kadın da hayatını kaybedebiliyor. Bunlar ölen kişinin cinsiyeti itibarıyla kadınla ilişkili olmakla beraber, cinayetin maksadı doğrudan kadına yönelik olmadığı için, kadın cinayeti kapsamında değerlendirilmemektedir. Burada kamu olarak kadın cinayeti başlığında ele aldığımız hadiseler, başta da belirttiğim hem uluslararası çerçevedeki belirlenen ilkeler aynı zamanda da kanunun kapsamına giren hadiselerdir” diyor.

Soylu: “Türkiye kadın cinayetlerinde Almanya ile aynı bantta”

Türkiye’de kadın cinayetlerini işleyenlerin %86,5’inin daha önce hiçbir sabıkası olmadığını vurgulayan İçişleri Bakanı’na göre, Türkiye kadına yönelik şiddeti azaltma konusunda birçok Avrupa ülkesinden daha iyi bir noktada.

“Dünya Ekonomik Forumu'nun yayınladığı küresel cinsiyet eşitliği raporunda birinci sırada yer alan İzlanda ve Finlandiya'da 2016 yılında 1 milyon kişi başına düşen kadın cinayeti sayısı 6 iken Türkiye'de ise bu oran aynı yıl 3,7 olarak gerçekleşti. Öyle tahmin ediyorum, gelişmişlik seviyesi üzerinden düşününce, tahminlerimizle örtüşmeyen bir durum söz konusudur. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2015 verilerine göre yayınladığı ülkeler sıralamasında İngiltere ve Japonya 1 milyon nüfus başına düşen 2 kadın cinayetiyle oranları en düşük ülke konumundadır. İsviçre, Yunanistan, İran, Gürcistan'da bu sayı milyon nüfus başına 4'tür. Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç ve İspanya'da 5, İsrail, Ermenistan ve Hırvatistan'da 7, Belçika, Avustralya ve Romanya'da 8 kişidir. Türkiye 2015 verilerine göre Almanya ile aynı bantta yer alıyor, yani 1 milyon nüfus başına 5 kadın cinayeti var”

İçişleri Bakanı 2015 verileri ışığında kadın cinayetlerinin en fazla olduğu ülkelerin Guatemala, Brezilya, Meksika ve Rusya olduğunu ifade etti.

Gülsüm Kav: “Kadın cinayetlerinin üstü örtülmek isteniyor”

Ancak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İçişleri Bakanı’nın söyleminin son dönemde cinsiyet eşitliğinden vazgeçilip adalet ve merhamet temelli kadın politikalarının bir tezahürü olarak yorumluyor ve bunun da kadınların sorunlarını çözmekten uzak buluyor.

Platformun başkanı Gülsüm Kav, “İktidar, eşitlilik ve toplumsal cinsiyet kavramlarından rahatsız olduğunu bir süredir ortaya koyuyor. Eşitlik politikaları reddediliyor. Adalet temelli çalışmalara yön kırıldı. Kadın cinayetlerindeki rakamlar arasında neden farklılık olduğunu anlamak mümkün değil. Bizim bütün verilerimizin kaynağı var. Ya haberi var ya dava dosyası var. Hiçbir müphemlik yok. Peki bu ne? Kadın cinayetlerin üstü adli başka bir şey gibi örtülmek isteniyor” diyor.

Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde Türkiye çok gerilerde

Dünya Ekonomik Forumu’nun “Cinsiyet Eşitliği Endeksi”nde Türkiye’nin Guatemala, Burkina Faso, Etiyopya, Tacikistan ve Kuzey Kore’nin de arkasında kalarak 149 ülke arasında ancak 131. sırada yer aldığının altını çizen Gülsüm Kav, hükümetin bu somut verileri geçersiz ve önemsiz çalışmaya gayret ettiğini iddia ediyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Başkanı’na göre, Türkiye’nin kadına yönelik şiddet başlığında Meksika ile mukayese edilmesini de çok riskli ve tehlikeli buluyor.

“Meksika’da hukuk devleti işlemiyor. Hukuk geçerli olmadığı için suç örgütleri hüküm sürüyor. Kadınlar güpegündüz öldürülüyor. Meksika kadın hareketi de bu hukuksuzlukla mücadele ediyor. Türkiye’nin Meksika sınırına götürülüyor olması çok tehlikeli. Ama kadın hareketi, bu tehlikeli söylemler ve mukayeselerle de mücadelesini sürdürecek.”

Türkiye’de aile içi şiddette son durum

Türkiye’de kadına yönelik şiddetin en son 2015 yılında Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü ve Aile Bakanlığı’nın birlikte yapmış olduğu “Aile Şiddet Araştırması”nda ölçüldüğünü bunun dışında nesnel bir verinin olmadığını ifade etti.

Dört yıl önce yapılan araştırma kadınların yüzde 36’sının kocası ya da sevgilisinin fiziksel şiddetine uğradığını, kadınların yüzde 9’unun çocukluk dönemi olarak kabul edilen 15 yaşından önce cinsel istismara maruz kaldığını, şiddet gören kadınların yüzde 89’unun hiçbir yere başvurmadığını ortaya çıkarmıştı.