Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan

Başbakan Erdoğan, 10 Ağustos’ta Türkiye’de yapılan ve halkın ilk kez cumhurbaşkanı için oy kullandığı seçimi % 51.7 oranında oyla kazandı. CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu %38.5, HDP adayı Selahattin Demirtaş da % 9.8 oranında oy aldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması, 10 yıldan fazladır devam eden iktidarının süreceğinin işareti olarak görülüyor.

Başbakan Erdoğan’ın seçimi kazandığının anlaşılması üzerine İstanbul’da kendisini destekleyenler resmi açıklama beklemeden kutlamalara başladı. Sokaklara dökülen Erdoğan taraftarları için başbakanın anketlerin tahmin ettiğinin altında oy alması önemsizdi çünkü Erdoğan yüzde 50’yi geçerek % 51.7 oyla seçimi kazanmıştı. Erdoğan böylece Türkiye’nin 91 yıllık demokrasi tarihinde halk oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı da oluyor.

İstanbul Kasımpaşalı olan Erdoğan burada yaptığı konuşmada seçimi kazanmasını Türkiye için çok önemli bir adım olarak niteledi.

‘Ülkeme hizmet etmeyi sürdüreceğim’ diyen Erdoğan, daha ilerici bir demokrasi ve barış için çalışmaya devam edeceğini bildirdi.

Erdoğan seçim kampanyasını 12 yıllık başbakanlığının başarıları üzerine kurdu ve Türkiye’yi Avrupa’nın en zayıf ekonomilerinden biri olmaktan çıkarıp bölgesel bir ekonomik güç haline getirdiğini vurguladı.

Başbakan Erdoğan’ın bir numaralı rakibi, muhalefetin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim kampanyasının eşik koşullarda yapılmamasını eleştirdi.

Kampanya için 30 günün yeterli olmadığını savunan İhsanoğlu, eşit olmayan adayların eşit olmayan koşullarda yarıştığı eleştirisinde bulundu.

Uluslararası seçim gözlemcileri de seçimlerle ilgili kaygıları olduğunu açıkladı.

Kürt yanlısı Halkın Demokratik Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş partisinin destek oranını neredeyse iki kat arttırarak oyların yaklaşık %10’unu aldı. Gözlemciler, Demirtaş’ın demokrasi söyleminin seçmenlerden destek gördüğünü söylüyor.

Ancak gözlemcilere göre Erdoğan’ın geçen yıl bütün ülkede yaşanan hükümet aleyhtarı gösteriler ve başbakanın ailesi ve kabinedeki dört bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddialarına rağmen yine de seçimi kazanması önemli bir algı değişikliğine işaret ediyor. Erdoğan seçildiği taktirde cumhurbaşkanlığı makamını sembolik bir makam olmaktan çıkarıp yürütmeyi üstlenen bir başkanlığa dönüştüreceğini açıklamıştı. Eleştirmenler Erdoğan’ın yetkilerini arttırma planının, Türkiye’yi baskıcı bir rejime dönüştürme yolunda atacağı son adım olarak görüyor. İstanbul sokaklarında gelecekle ilgili kaygılar da dile getiriliyor.

Bir seçmen, “Türkiye’de durumun kötüye gittiğine inanıyorum. Erdoğan İslamcı bir devlet istiyor, bu yüzden durumun kötüye gittiğini düşünüyoruz. Bu yüzden konuşmak istemiyorum, konuşmaktan korkuyorum” diyor.

İslamcı bir geçmişi olan Erdoğan, seçim kampanyasında da yoğun şekilde İslamcı seçmenlerin oylarını hedef aldı. Erdoğan’ın kampanya söylemleri Türk toplumunda muhafazakarlarla laikler arasında derin bir siyasi ayrışmaya yolaçtı. Türkiye’de 12’nci cumhurbaşkanını bekleyen en zor ve karmaşık görevin de bu ayrışmayı gidermek olacağı tahmin ediliyor.