Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye petrol gelirinin savaş nedeniyle büyük yıkıma uğrayan ülkenin yeniden yapılandırılması için kullanılması gerektiğini söylemesi, Suriye'nin doğusundaki petrol yataklarının çoğunu kontrol altında tutan ve Türkiye'nin planını tehdit olarak algılayan Kürt güçleri kaygılandırdı.
Erdoğan geçen hafta bu öneriyi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ilettiğini söylemiş, Putin'le daha önce yaptığı bir görüşmeye atıfta bulunarak, ”Buradan elde edilen petroller yardımıyla, biz işin müteahhitlik tarafını yaparız, eğer mali noktada destek verirseniz, gelin bu yıkılmış olan Suriye'yi ayağa kaldıralım teklifi yaptım. Kendisi de ‘olabilir’ dedi” ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı ve doğudaki Deyrizor'a işaret ederek bu iki bölgenin petrol rezervleri açısından zengin olduğunu kaydetmişti. Her iki bölge de Amerika'nın IŞİD'le mücadelede kritik ortaklarından biri olan Kürtler'in liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'nin kontrolunda.
Suriye Demokratik Güçleri yetkilileri, Türkiye'nin uzun zamandır Suriye'nin doğusundaki bu petrol zengini bölgelere erişmeyi planladığını kaydediyor.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Suriye Demokratik Güçleri yetkilisi, ”Türkiye Deyrizor dahil bizim bölgeden çıkarılmamızı istiyor. Suriye Demokratik Güçleri'nin ve Suriye'nin doğusundaki yerel nüfusun kendi doğal kaynaklarından yararlanmasını engellemek için her yolu deneyecekler,” dedi.
Erdoğan ise geçen hafta yaptığı açıklamada petrol kaynaklarıyla ilgili olarak, ”Buradan bu teröristler nemalanacağına buralardan gelecek imkanla Suriye’yi yeniden imar etme şansımız doğar,” demişti.
Amerika'nın üzerindeki baskılar
Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı öneriyi Başkan Trump'a da götürebileceğini söyledi.
Ancak uzmanlar, Türkiye'nin bu hamlesinin, Suriye'nin doğusunda yaklaşık 600 askeri olan Amerika'ya baskı yapmak anlamına geleceği görüşünde.
Amerikalı yetkililer, Amerikan güçlerinin Suriye'nin doğusunda bulunma amacının IŞİD militanlarının ve Suriye hükümet güçlerinin petrol yataklarına erişimini engellemek olduğunu kaydediyor.
Suriye'nin doğusundaki gelişmeleri aktaran haber ve araştırma grubu Deyrizor 24'ün direktörü Ömer Ebu Leyla, Türkiye'nin Amerika'yı ikna etmek için elinde yeterli kozu olmadığı görüşünde. Leyla, ”Amerika'nın şu noktada Suriye konusunda Türkiye'ye güvendiğini sanmıyorum, özellikle de Türkiye Rusya'yla işbirliğini giderek arttırdığı göz önüne alınınca,” diyor.
Son haftalarda Suriye'nin doğusundaki askeri varlığını pekiştiren Amerika, Suriye Demokratik Güçleri'ne takviye ekipman gönderiyor. Ömer Ebu Leyla, mevcut şartlar nedeniyle Amerika'nın bir süre daha Suriye'nin doğusunda kalmaya devam edeceği görüşünde.
”Alarm zilleri”
Kimi uzmanlara göre Washington'daki dar bir çevre, Türkiye'yi Rusya, İran ve Suriye rejimi karşısında bir denge unsuru olarak öne sürmesine rağmen Türkiye, Rusya ve İran'la işbirliğine devam edecek.
Suriye'de muhalif tarafların yanında yer alan Türkiye ve Rusya, bu ayın başında Rusya destekli Suriye hükümetinin, militanların elindeki son kale olan İdlib'e yönelik saldırısını durduran bir anlaşmaya varmıştı.
Demokrasileri Savunma Vakfı'ndan uzman Aykan Erdemir, ”Erdoğan sadece İdlib üzerinde anlaşmak için değil, aynı zamanda Amerika destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin elindeki petrol yatakları önerisini getirmek için hemen Putin'e yöneldi. Bu, Ortadoğu'da egemenlik arzuları besleyen Rusya ve İran'ı kontrol altına almak için Amerika-Türkiye ekseninde planlar kuran Washington'daki bazı çevreler için bir alarm zili olmalı,” diyor.
Erdemir ayrıca, ”Erdoğan hükümeti, Suriye'deki Kürtler'in kendi kendilerini yönetme kapasitesi geliştirmesini Türkiye'nin varoluşuna yönelik bir tehdit olarak görmeye devam ettiği sürece Ankara, Moskova ve Tahran'la, Washington ve Suriyeli müttefiklerinin zararına olacak anlaşmalar yapmak için bahane aramaya devam edecek,” şeklinde konuşuyor.