Fikri Işık Suriye’de Kayıp Verilen Askerlerin Sayısını 35 Olarak Açıkladı

Türkiye’nin Suriye topraklarında yürüttüğü Fırat Kalkanı Operasyonu çerçevesinde son iki günde El-Bab kuşatmasında 16 askerin hayatını kaybetmesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye'deki toplam kaybı 35'e yükseldi. Savunma Bakanı Fikri Işık daha önce bu rakamı 37 olarak açıklamıştı.

Türkiye’nin 121’nci günündeki Fırat Kalkanı Operasyonu’nda 16 asker kaybına ilişkin ilk açıklamayı Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, TBMM’deki konuşmasında yaptı. Işık, dün itibariyle şiddetlenen çatışmalara ilişkin şu detaylı bilgileri milletvekilleri ve kamuoyu ile paylaştı:

“Cerablus, Er Rai ve DEAŞ açısından büyük sembolik önem taşıyan Dabık’ın kurtarılması gerçekten önemlidir. Böylece, 2 bin kilometrekare civarında bir alan teröristlerden temizlenmiş, 225 meskun mahal özgürleştirilmiştir. Bugüne kadar Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında DEAŞ terör örgütünden 1005 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca DEAŞ’a ait 4 tank, 29 havan, 41’i silahlı 97 araç, 621 bina ve 61 savunma mevzii, 28 komuta merkezi, 17 cephanelik imha edilmiş, 11 bombalı araç tesirsiz hale getirilmiştir. Bir yandan DEAŞ’a karşı mücadele ederken, diğer yandan da bölgedeki PKK/PYD/YPG unsurlarıyla da mücadele edilmesi gereklidir. PKK/PYD/YPG teröristlerinin 299’u etkisiz hale getirilmiştir. Bu operasyonlar sırasında PKK/PYD/YPG’ye ait 14 bina, 4 savunma mevzii, 5 araç ve 1 Drone da imha edilmiştir.”

Your browser doesn’t support HTML5

Savunma Bakanı Fikri Işık El-Bab Operasyonu ile İlgili TBMM'de Konuştu

​Türkiye, Suriye’de yürüttüğü askeri operasyonu Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın “kendi sınır güvenliğini ve ülkesini savunma hakkı” çerçevesinde gerçekleştirdiğini de vurgulamaya devam ediyor. Milli Savunma Bakanı Işık da, konuşmasında, “Gerek DEAŞ, gerek PKK/PYD/YPG’nin terör saldırıları nedeniyle yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu terör saldırılarına karşı gerekli tedbirleri almak, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak, Hükümetimizin en önemli önceliğidir. Aynı anda hem DEAŞ’a hem de PKK/PYD/YPG ve DHKP-C gibi bölgedeki bütün terör örgütlerinin tamamına karşı en büyük mücadeleyi veren tek ülke, Türkiye’dir” dedi.

Bu arada Genelkurmay Başkanlığı tarafından TSK’nın imha ettiği IŞİD'e ait hedeflerin görüntüleri paylaşıldı.

Your browser doesn’t support HTML5

Genelkurmay Başkanlığı IŞİD'e Yönelik Operasyonun Görüntülerini Paylaştı

Erdoğan: “Durmaya kalkarsak Sevr şartlarına geri döneriz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise açıklamasında, “Bu mücadelemiz sıradan bir mücadele değil. 16 şehidimiz oldu, 200'e yakın DEAŞ'lı orada öldürüldü. Ülkemizi sürekli tehdit altında tutanlara karşı artık duramazdık ve bunun gereğini de yapıyoruz” diye konuştu.

Your browser doesn’t support HTML5

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan El-Bab Operasyonuyla İlgili Konuştu

Erdoğan, Suriye’deki mücadeleyi Türkiye’nin gelecek mücadelesi olarak gördüğünü vurgulayarak, eğer askeri operasyonlar durdurulursa Türkiye Cumhuriyeti’nin Sevr Antlaşması ile karşı karşıya kalacağını iddia etti. Erdoğan, “Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı şu kritik dönemde, eğer durmaya kalkarsak kendimizi bulacağımız yer, Sevr şartlarıdır. Halbuki biz hala Lozan'daki kayıplarımızın üzüntüsüyle yaşayan bir milletiz. Açık konuşmak lazım; Türkiye, İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelesini veriyor. Bu mücadele; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet mücadelesidir. Terör örgütleri, bu kavganın sadece piyonlarıdır. Bizim asıl mücadelemiz arkalarındaki güçlerdir. Bu güçler, hassas noktamız olarak neremizi görüyorlarsa oraya yükleniyorlar” ifadelerini kullandı.

Sevr Antlaşması neydi?

1. Dünya Savaşı bitiminde Osmanlı İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu birlikte İttifak Devletleri safında savaşı kaybetmiş kabul edildi. Savaşa kazanan taraf ise İngiltere, Fransa ve Rusya merkezinde Yunanistan, İtalya (taraf değiştirmişti), ABD gibi ülkelerden oluşan İtilaf Devletleri idi. Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında 10 Ağustos 1920’de Fransa’nın Sevr kentine imzalanan anlaşma; ülke topraklarını tümüyle parçalamayı ve bugünkü İç Anadolu ile Karadeniz bölgelerini kısmen kapsayacak şekilde bir Türk devleti varlığı kalmasını öngörüyordu. Ege’de Yunanistan, Akdeniz’de İtalyan, Güneydoğu Anadolu’da Fransa, Doğu Anadolu’da Ermenistan egemenliği ve Boğazlar’da ise uluslararası yönetim hayata geçirilecekti. Ancak Sevr Antlaşması, Osmanlı yönetimince imzalanmış olmakla birlikte Ankara’da Kurtuluş Savaşı mücadelesi başladığı için İtilaf Devletleri ülkeyi işgal etmeye başlasa da hayata geçirilemedi. TBMM de Sevr Antlaşması’na imzalayanları vatan haini ilan etti.