Türkiye, Avrupa'nın en büyük deniz güçlerinden biri haline gelmek için donanmasını büyük ölçüde genişletiyor. Bu büyüme bazı komşu ülkeleri endişelendirse de Ankara, bunun tamamen savunma amaçlı ve Türkiye'nin artan bölgesel taahhütlerini karşılamaya yönelik olduğunda ısrar ediyor.
Türk Donanması'nı Avrupa'nın en büyükleri arasına sokmayı hedefleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin son teknoloji ürünü denizaltısını hizmete açtı. Bir helikopter gemisi, yeni fırkateynler ve yapım aşamasında olan ondan fazla savaş gemisi de Erdoğan'ın bu hedefinin birer parçaları.
Kadir Has Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler uzmanı Serhat Güvenç, bu hedefin, Erdoğan'ın Katar'dan Somali ve Libya'ya, denizaşırı ülkelerde nüfuz oluşturma şeklindeki siyasi önceliğine hizmet ettiğini kaydediyor.
Türk Donanması'nın ülke savunmasındaki rolünün yeniden tanımlandığına dikkat çeken Güvenç, bu rolün büyüdüğünü, sadece toprak savunması ve bölgesel savunmayı değil, daha ileride, denizaşırı savunmayı da kapsadığını söylüyor.
Katar, Libya ve Somali'de askeri üsleri bulunan Türkiye'nin Somali ile ayrıca bir donanma ve deniz kuvveti anlaşması da var.
Ankara, deniz gücündeki büyümenin artan bölgesel tehditlerle mücadelenin ve NATO taahhütlerini karşılamanın parçası olduğunu kaydediyor.
İlgili Haberler "Somali ve Etiyopya dışişleri bakanları liman anlaşmasıyla ilgili görüşmeler için Ankara’da buluşacak"Yeditepe Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler profesörü ve cumhurbaşkanı danışmanı Mesut Caşın, mevcut duruma bakıldığında, tüm çatışma noktalarının Türkiye etrafında; Karadeniz, Akdeniz ve Kızıldeniz'de olduğunun görüldüğünü kaydediyor.
Caşın'a göre bunun sonucu olarak Türk donanmasının modernleştirilmesi, NATO ve Türkiye'nin Batılı müttefiklerinin çıkarları açısından yararlı. Modern donanma Caşın'a göre ayrıca petrol güvenliği ve seyrüsefer özgürlüğünün genişletilmesi açısından da önem taşıyor.
Ancak Türkiye'nin artan deniz gücü, Ege ve Akdeniz'de bir dizi toprak anlaşmazlığı olan komşusu Yunanistan'da endişe yaratıyor. İsrail de Türkiye'nin donanmasını genişletmesinden ve Türkiye'nin kontrolündeki Kuzey Kıbrıs'ta askeri insansız hava araçları (İHA) konuşlandırmasından duyduğu endişeyi dile getiriyor.
Tel Aviv'deki düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden araştırmacı Gallia Lindenstrauss, Türkiye'nin büyüyen deniz gücünü ve İHA üssü dahil Kuzey Kıbrıs'ta sahip olduğu daha fazla askeri varlığı İsrail'e de yönlendirebileceğini söylüyor. Lindenstrauss, bunun “doğrudan yüzleşme olacağı” anlamına gelmediğini, ancak “İsrail ordusu açısından bu durumun değerlendirilmesi gerektiğini” kaydediyor.
Öte yandan Yunanistan da Türkiye'den kaynaklanan tehdidi öne sürerek donanmasını modernleştiriyor. Türk uzmanlar, Ankara'nın Doğu Akdeniz'de İsrail'in giderek büyüyen deniz gücü konusunda kaygılandığını söylüyor.
Serhat Güvenç bu konuda, “Bu bir kısır döngü çünkü Türkiye ortaya çıkan bu tehditlere yanıt olarak yeni bir donanma inşa etti. Şimdi de komşuları Türkiye'nin donanma inşasından kaynaklanan tehditlerle karşı karşıya. Biz buna silahlanma yarışı diyoruz ve silahlanma yarışları ne yazık ki pek iyi sonuçlanmıyor” ifadelerini kullanıyor.
Türkiye'de tersaneler, ülkenin artan donanma taleplerini karşılamak için tam kapasite çalışıyor. Uzmanlara göre bu durum Ankara'nın niyetleri konusunda komşularının korku ve şüphelerini daha da arttıracak.
İlgili Haberler Türkiye, Etiyopya-Somali arabuluculuğuyla Afrika'daki etkisini arttırıyor