Ankara’nın, Halkbank’ın İran yaptırımlarını deldiği iddiasıyla bankaya Amerika tarafından ceza verilmesi olasılığına ilişkin hayal kırıklığı gün geçtikçe artıyor.
Habertürk gazetesi Çarşamba günü Amerikalı bir yetkilinin Halkbank soruşturmasının sürdüğünü söylediğini yazdı. Aynı yetkili yasal soruşturmanın daha da ilerletilmesi ihtimalinden de bahsetti.
Global Source Partners Şirketi’nden uzman Atilla Yeşilada, olası yeni bir iddianamenin Ankara’yı daha da kızdıracağını söylüyor.
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris’te Başkan Trump’tan Halkbank konusunun süratle çözümüne dair söz aldığını iddia etti.
Erdoğan’a göre Trump, döner dönmez bu konuda talimat vereceğini, meselenin çözüldüğünü sandığını ve neden bu kadar uzun sürdüğünü anlamadığını söyledi.
Amerika Hazine Bakanlığı Yabancı Sermaye Piyasası Dairesi’nin, İran’a yönelik yaptırımların delindiği iddiasıyla New York’ta görülen ve bankanın genel müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın suçlu bulunduğu dava neticesinde Halkbank’a ceza vermesi bekleniyor.
Birkaç yüz milyon dolarla milyar dolarlar düzeyinde olabilecek para cezası yatırımcılar tarafından Türk finans piyasaları açısından ciddi bir tehdit olarak görülüyor.
Uzmanlar Halkbank’a verilecek cezanın asıl etkisinin, siyasi bir karar olmasından kaynaklandığını ve bunun Washington’a Ankara üzerinde baskı yapma şansı tanıdığını belirtiyor. Uzmanlara göre, Ekim ayında rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılması, iki NATO müttefiki arasındaki ilişkileri ılımlı bir noktaya getirdi, bu nedenle Halkbank’a verilecek cezaya ilişkin beklentiler de azaldı.
Nomura Securities Şirketi’nden İnan Demir’e göre, rahip Brunson’un serbest bırakılmasıyla iki ülke arasında azalan gerilim, Halkbank’a verilecek ağır bir cezaya yönelik beklentileri de azalttı.
Türk lirası, rahip Brunson’ın serbest bırakılması ve Amerika’ya dönmesinin ardından değer kazandı. Uluslararası yatırımcılar, Amerika’nın Türkiye’ye yönelik yaptırımlardan geri adım atacağı beklentisi içinde. Buna Halkbank’a ceza verilmesi de dahil. Amerika’yla Türkiye arasında yaşanan gerginlik nedeniyle Türk lirası yıl başından bu yana yüzde 40 değer kaybetti.
Ankara, Halkbank soruşturmasının kapanmasının Türkiye’nin sorunlar yaşayan ekonomisine bir ivme kazandırmasını umuyor. Değer kaybeden Türk lirası ve yüzde 25’lere ulaşan faiz oranları Türk ekonomisi açısından ciddi bir resesyon tehlikesi yaratıyor.
Yeşilada, Halkbank soruşturmasının kapanmasınn ya da az bir ceza verilmesinin, Türk bankalarının yurtdışından daha düşük faizlerle kaynak bulabilmesine yardımcı olacağını söylüyor.
Ancak Halkbank’a verilecek ceza konusundaki belirsizlik ve yeni bir dava açılması endişesi Türkiye’nin kırılgan para piyasaları açısından ciddi sorunlar yaratabilir.
İnan Demir, New York Güney Bölgesi Mahkemesi tarafından yeni bir iddianame hazırlandığı yolundaki iddiaların son derece önemli olduğunu söylüyor. Demir, her ne kadar Beyaz Saray Maliye Bakanlığı üzerinde etkili olabilse de mahkeme üzerindeki etkisinin sınırlı olabileceğine dikkat çekiyor.
Yeni bir dava açılması Türkiye’de finansal ve siyasi açıdan sorunlara neden olabilir. Mart ayında Türkiye’de yerel seçimler yapılacak ve ülkenin büyükşehirlerinde kontrolu kimin ele alacağı belirlenecek. Erdoğan yerel seçimleri kazanmanın birinci öncelik olduğunu söylüyor.
Uzmanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklenen resesyonun etkilerini azaltmak konusunda son derece ısrarcı olacağını belirtiyor. Özellikle de son anketlerde halkın yüzde 58’inin, ekonomideki sorunlardan iktidar partisini sorumlu tuttuğunun ortaya çıkmasından sonra.
Ankara, Washington’un İran’a karşı yaptırımlarına karşı çıkmaya devam ederken Halkbank’ın kaderi konusu durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İran ambargosunun hem İran halkına hem de İran-Türkiye arasındaki ikili ekonomik ve finansal ilişkilere mümkün olan en az zararı vermesi için çalıştıklarını söyledi.
Çavuşoğlu’nun önümüzdeki hafta New York’ta olması bekleniyor. Henüz doğrulanmamış olsa da Türk Dışişleri Bakanı’nın, Washington’a da giderek İran yaptırımları ve Halkbank konusunu konuşacağı söyleniyor.
Türkiye Amerika’nın İran petrollerine yönelik ambargodan geçici olarak muaf tuttuğu sekiz ülkeden biri. Gözlemciler Ankara’nın daha önceki muafiyeti yaklaşık 12 milyar dolarlık bir ticaret yaparak adeta bir arka kapı şeklinde kullandığını söylüyorlar. Amerikalı savcılar, Halkbank’ın da bu noktada Ankara inkar etse dahi önemli bir rol üstlendiği belirtiliyor.
Halkbank’la ilgili gelişmeler, uluslararası piyasalar ve Erdoğan açısından tatsız bir sürpriz olabilir.
İnan Demir, bu konuyu piyasaların çok yakından takip ettiğini, iddianamenin zamanlaması ve içeriğine dair bir bilgi bulunmadığına dikkat çekiyor. Demir’e göre piyasalar her durumda olumsuz bir sonuca hazır görünüyor.