İsrail ordusu, Güney Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü UNIFIL'in karargahının gözetleme kulesi yakınının Cuma sabahı vurulması sonucu iki barış gücü askerinin yaralandığını açıkladı. Birleşmiş Milletler, yaralanan iki barış gücü askerinin Sri Lankalı olduğunu açıklarken Genel Sekreter Antonio Guterres saldırıyı kınadı. UNIFIL'in bölgedeki ana karargahı, 48 saat içinde ikinci kez patlamalarla sarsılmış oldu.
UNIFIL tarafından yapılan açıklamada bunun “ciddi bir gelişme” olduğu belirtilerek BM personelinin güvenliğinin garanti altına alınması gerektiği ifade edildi. UNIFIL'in 10 binden fazla personeli bulunuyor ve en büyük katkıyı sağlayan ülkelerin başında İtalya, Fransa, Malezya, Endonezya ve Hindistan geliyor.
UNIFIL, patlamaların Lübnan'ın güneyindeki Nakura kasabasında bulunan karargahındaki bir gözlem kulesinin yakınında meydana geldiğini bildirdi. Yaralanan barış gücü askerlerinden biri yakındaki Tire kentindeki bir hastaneye kaldırılırken, diğeri olay yerinde tedavi altına alındı. Açıklamada patlamaların nedeni belirtilmedi.
Ayrıca İsrail ordusuna ait bir buldozerin güney Lübnan'daki başka bir mevzinin çevresini vurduğu ve İsrail tanklarının da yakınlarda hareket ettiği belirtildi. Mevziyi takviye etmek üzere ilave barış gücü askerlerinin gönderildiği belirtildi.
Son saldırı, UNIFIL'in bir İsrail tankının karargahtaki bir gözlem kulesine doğrudan ateş açarak iki Endonezyalı barış gücü askerini yaraladığını ve askerlerin barış gücü askerlerinin barındığı bir sığınağa saldırarak araçlara ve bir iletişim sistemine zarar verdiğini açıklamasından bir gün sonra meydana geldi.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki BM barış gücü misyonunda görevli iki personelin Cuma günü İsrail güçlerinin bir tehdide karşılık vermesi üzerine İsrail ateşiyle yaralandığı belirtildi.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü UNIFIL personeline olaydan saatler önce korunaklı bölgelere gitmeleri ve orada kalmaları talimatı verildiği belirtildi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı Lübnan'daki UNIFIL güçlerinin güvenliğini sağlamaya çağırdığını söyledi.
Perşembe gecesi İsrail Savunma Bakanı Gallant ile yaptığı görüşmenin ardından X'te bir paylaşımda bulunan Austin, “UNIFIL güçlerinin güvenliğinin sağlanması ve askeri operasyonlardan mümkün olan en kısa sürede diplomatik bir yola dönülmesi için çabaların koordine edilmesi çağrısında bulundum” dedi.
Saldırılar karşısında “öfkelendiğini” belirten Rusya ise İsrail'den barış gücü askerlerine karşı “düşmanca eylemlerden” kaçınmasını talep etti.
İlgili Haberler Lübnan’dan Türkiye’ye ilk tahliye tamamlandıİsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi, Cuma günü yayınladığı bir videoda, “bölge sakinlerini sadece şimdi değil, geleceğe dönük olarak da güvenli bir şekilde geri döndürebileceğimizden emin olana kadar operasyonlarını durdurmayacaklarını” söyledi.
Hizbullah'ın medya ofisi başkanı Muhammed Afif, İsrail saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen ve çoğu Hizbullah'ın Şii destek tabanından gelen Lübnanlılar'a yakında evlerine dönecekleri sözünü verdi.
Afif, Hizbullah'ın önceliğinin İsrail'i askeri olarak yenmek olduğunu ancak “saldırganlığı” durdurmak için diplomatik çabalara da açık olduklarını söyledi.
Fransa, Lübnan'daki BM askerlerine yönelik saldırılar nedeniyle İsrail Büyükelçisi'ni çağırdı
Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin Lübnan'ın güneyindeki Nakura'da bulunan karargah dahil BM barış gücü askerlerinin bulunduğu mevzilere ateş açmasının ardından Cuma günü İsrail Büyükelçisi'ni çağırarak açıklama talep ettiği belirtildi.
Bakanlık, “Uluslararası hukukun ciddi ihlali anlamına gelen bu saldırılar derhal durdurulmalı” dedi.
Fransa'nın UNIFIL misyonunun bir parçası olarak yaklaşık 700 askeri bulunuyor. Şu ana kadar hiçbir Fransız askeri yaralanmadı.
Bakanlık, çatışmadaki tüm tarafların barış gücü askerlerini koruma yükümlülüğü olduğunu kaydetti.
İlgili Haberler "Lübnan’da mültecilere yardım için önce şiddetin durması sonra para lazım"İsrail'in Lübnan'ın merkezini hedef alan saldırılarında 22 kişi öldü
Lübnanlı yetkililer, İsrail'in dün Beyrut'un merkezinde düzenlediği saldırılarda 22 kişinin öldüğünü ve 100'den fazla kişinin yaralandığını belirtirken, üç güvenlik kaynağına göre üst düzey Hizbullah yetkilisi Vefik Safa İsrail'in suikast girişiminden kurtuldu.
VOA Türkçe’nin Beyrut’ta bulunan muhabiri Hediye Levent dün geceki saldırıların Hizbullah bölgesine değil Lübnan ordusu kontrolündeki bölgeye yapıldığına dikkat çekti.
Levent, İsrail’in hava saldırılarının Hizbullah’ın üst düzey yetkililerinden Vefik Safa’ya yönelik olduğunu açıkladığını, Hizbullah’a yakın kaynakların ise Safa’nın hayatta olduğunu söylediğini bildirdi.
Your browser doesn’t support HTML5
Beyrut'un merkezini vuran İsrail saldırılarında en az 22 kişi öldü
Dün akşamki İsrail saldırılarında, Beyrut'un merkezinde apartmanların ve küçük dükkanların yoğun olarak bulunduğu bir mahalle hedef alındı.
İsrail saldırılar öncesinde tahliye uyarısında bulunmadı ve Hizbullah'ın karargahlarının İsrail tarafından defalarca bombalandığı Beyrut'un güney banliyölerinden uzak olan bölgeye daha önce saldırmamıştı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı saldırılarda 22 kişinin öldüğünü ve 117 kişinin yaralandığını bildirdi. Bir güvenlik kaynağına göre ölenler arasında güneyden tahliye edilen üçü çocuk sekiz kişilik bir aile de var.
Lübnan hükümeti günlük güncellemesinde İsrail saldırılarının son bir yılda Lübnan'da en az 2169 kişinin ölümüne yol açtığını açıkladı. Büyük çoğunluğu, İsrail'in askeri harekâtını genişlettiği 23 Eylül'den bu yana öldürüldü.
Görevi güvenlik ve siyasi işleri birleştirmek olan Vefik Safa'yı öldürme girişimi, daha önce grubun askeri komutanları ve üst düzey liderlerine odaklanan İsrail'in Hizbullah yetkilileri arasındaki hedeflerinin genişlediğine işaret ediyor.
Lübnanlı yetkililer ve Hizbullah çatışmayı sona erdirmek için ateşkesi destekliyor ancak diplomatlar, diplomasinin askeri operasyonların gerisinde kalmasından endişe ediyor.
Lübnan'ın BM Büyükelçisi Hadi Hacem, “Bu savaşı ve saldırganlığı sona erdirmenin tek yolunun diplomatik çözümler ve uluslararası kararların uygulanması, uluslararası hukuka ve uluslararası insani hukuka bağlılık olduğunu” söyledi.