Ünlü İslam Uzmanı Ramadan’a Tecavüz Soruşturması Açıldı

Fransız yargısı, Mısırlı Müslüman Kardeşler hareketinin kurucusu Hasan El Banna’nın torunu İsviçreli teolog, İslam uzmanı Tarık Ramadan hakkında ‘korumasız kişilere ağır tecavüz ve şiddet‘ suçlamalarıyla soruşturma açtı. İki gün gözaltında tutulan Ramadan, hakkındaki tutukluluk durumuyla ilgili karar verilene kadar 4 gün daha cezaevinde kalmaya devam edecek

Amerika’da patlak veren Harvey Weinstein skandalının ardından sessizliğini bozan eski selefi yeni feminist Henda Ayari ile Müslüman olmayı seçen ve ‘Christelle’ kod adıyla ortaya çıkan bir Fransız kadın, geçtiğimiz Ekim ayında 55 yaşındaki Tarık Ramadan’ın kendilerine tecavüz ettiğini açıklayarak suç duyurusunda bulundu. İki kadının suç duyurusu üzerine açılan ön soruşturmanın ardından, Fransız yargısı geçtiğimiz Çarşamba günü Tarık Ramadan’ı gözaltına aldı.

Geçirdiği bir kaza nedeniyle koltuk değnekleriyle yürüyebilen ‘Christelle’ kod adlı kurbanla yüzleştirildiği iki günlük gözaltı süresinin ardından Ramadan hakkında ‘2009 ve 2012 yıllarında tecavüz, cinsel şiddet ve korumasız durumda olan bir şahsa tecavüz’ iddiasıyla hukuki soruşturma başlatıldı. Ramadan’ın avukatları aracılığıyla tutukluluk durumunun sürmesine yapılan itiraz üzerine, gözaltı hakimliği, soruşturma hakimleri ve Ramadan’ın avukatları arasında konunun sonuca ulaştırılması ve bu konu karara bağlanana kadar zanlının 4 gün daha cezaevinde kalması da kararlaştırıldı. Ramadan’ın tecavüz dosyasını, ‘konunun karmaşıklığı ve hassasiyeti göz önünde bulundurularak’ 3 soruşturma hakimi başkanlığındaki hukuk ekibi yürütecek.

Ramadan ile 3 saat süren gergin yüzleşme

Suç duyurusunda bulunan iki kadından Henda Ayari soruşturma aşamasında değil dava aşamasında yüzleşmeyi tercih ederken, Christelle kod adlı 40 yaşındaki genç kadın Ramadan ile hakim karşısında yüzleşmeyi kabul etti. Christelle, ifadesinde Tarık Ramadan’ın kendisini 2009 yılında Lyon’da bir otele çağırdığını ve bu tek buluşmada kendisine tecavüz edip dövdüğünü anlattı.

İfade tutanaklarından Le Monde gazetesine sızan bilgilere göre Christelle hakimlere tecavüz anlarını, ‘Etrafta kendisine çok fazla bakıldığını belirterek otel odasına çıkmayı önedi. Ben koltuk değneği olduğu için asansörle çıktım. O merdivenden çıktı. Şiddet daha ilk 10 dakikada başladı. Suratıma, kollarıma, göğsüme, karnıma yumruk ve tokatlar attı. Her türlü cinsel ilişkiye zorladı. Defalarca tecavüz etti. Ancak sabah saatlerinde kaçabilecek gücü buldum’ sözleriyle anlattı.

Tarık Ramadan ise yüzleşmede bütün bunların yalan olduğunu, davacıyla yalnızca yarım saat görüştüğünü söyledi. Flört aşamasını kabul eden teolog, tüm tecavüz ve cinsel ilişki iddialarını ise reddetti. Ancak Christelle Ramadan’ın kasıklarındaki bir lekeden söz edince, Ramadan da bunun doğru olduğunu kabul etti. Öfkeli ve gergin geçen yüzleşmenin ardından Tarık Ramadan iddiaları reddederek ifade tutanağını imzalamadı.

İlk konuşan Henda Ayari

Geçtiğimiz Ekim ayında, selefi iken laiklik için mücadele eden bir aktiviste dönüşen ve çarşaf giymekten vazgeçen Henda Ayari, ‘#MeToo’ hareketinden de cesaret alarak, Ramadan aleyhinde suç duyurusunda bulundu. Ayari, bu kampanya başlamadan önce yazdığı‘Özgür Olmayı Seçtim’ adlı kitabında da takma isimle uğradığı tecavüzün detaylarını anlatmıştı.Ramadan’ın, 2012 yılında Fransa İslam Örgütleri Birliği (UOIF)’un Kongresi’nde kendisini Paris’te bir otele davet ettiğini anlatan Ayari, tecavüz olayını şu ifadelerle aktarmıştı :

‘Çarşafı çıkardıktan sonra deri ceketli bir fotoğrafımı Facebook’tan paylaşmıştım. Tarık Ramadan’dan 'Bu fotoğrafı paylaşmak doğru değil' diye yazı geldi. Ben de yanıt verdim ve Skype üzerinden konuşmaya başladık. Ramadan, UIOF toplantısı için Paris’e geldiğini söyledi ve görüşmek için bana otel adresini verdi. Şaşırdım bu davete, ben otelin barında kahve içeceğimizi düşünüyordum. Kendisine çok büyük saygı duyuyor ve tümüyle güveniyordum. Ama yukarı çağırdı. Sert bir şekilde bana döndü, sarıldı ve beni sertçe öpmeye başladı. Şaşkınlık içinde önce dondum kaldım, ama bir şey yapmadım. Kulağıma sıcak bir ses tonuyla kelimeler söylüyordu. Bir ara kendimi rüyada sandım. Çok kısa sürede kaba, agresif, hem davranışlarında, hem de sözlerinde son derece çirkin birine dönüştü. Benim zafiyetimden ve kendisine duyduğum hayranlıktan çok iyi faydalandı. Kendisine karşı geldiğimde hayal dahi edemeyeceğim söz ve hareketlerde bulundu. Bana hakaret etti, küfretti, tokat attı, inanılmaz şiddet uyguladı.’

Ayari, defalarca suç duyurusunda bulunmak istediğini ancak Ramadan’ın kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.

‘Siyonistlerin komplosu’

Dosyaya yakın kaynaklar, soruşturma doyasında, Ramadan ile ilgili benzer olaylar yaşayan ancak suç duyurusunda bulunmayan 10 kadının daha tanıklığının yer aldığını kaydediyor.

İsviçre medyasında da Tarık Ramadan’ın bir lisede öğretmenlik yaparken 14 ve 18 yaşındaki lise öğrencilerine not baskısıyla taciz ve tecavüzde bulunduğuna dair tanıklıklar yayınlamıştı.

Ramadan ve avukatları ise iddiaları reddederek, tüm bu senaryoların ‘siyonistler tarafından düzenlenen bir komplo olduğunu’ dile getiriyor.