Van Gogh: Sürükleyici Deneyim Sergisine Büyük İlgi

Olağanüstü, göz alıcı renkli eserleriyle tanınan Vincent Van Gogh, dünyanın en ünlü 19. yüzyıl ressamlarından biri. Şimdilerde dünya çapında sanatseverlerle buluşan iki sergide, sanat eserlerinin büyük ölçekli kopyaları dijital teknoloji aracılığıyla izlenebiliyor. Bu sergilerden biri de Washington'da büyük ilgi görüyor.

‘Van Gogh: Sürükleyici Deneyim sergisinde, görüntüler, ileri 3D video haritalama teknolojisi kullanılarak hareket ettiriliyor ve ziyaretçilere 360 derecelik bir görsel şölen sunuyor.

Serginin başkanı ve sanat direktörü Mario Iacampo, "Sanat eserini alıp dijital olarak yeniden düzenliyor ve ardından sanat dünyasındaki unsurları tek tek canlandırıyoruz, ancak her zaman sanatın içeriğine saygı duyuyor ve gerçekten hiçbir zaman esere yeni şeyler katmıyoruz" diyor.

Your browser doesn’t support HTML5

Van Gogh: Sürükleyici Deneyim Sergisine Büyük İlgi


Ziyaretçi Christina McGee, görüntüler birbirine geçerken, müzik dinlemeyi eğlenceli buluyor: "Gerçekten farklı olan zemindi yani sanki tablonun içindeymişsiniz gibiydi."

Dijital projeksiyonlar, çiçekler, manzaralar ve hatta otoportreler dahil olmak üzere Van Gogh'un en sevdiği konuları içeren büyük ölçekli resimlere dönüştürülen resimleri sergiliyor.

Mario Iacampo, "O bir rock yıldızı. Gerçekten kimseyi taklit etmiyordu. Ve gerçekten bir hareket başlatmadı. Biliyorsunuz, çok kısa bir sürede kendi sanatını ve kendi tarzını yarattı" şeklinde konuşuyor.

Bugün Van Gogh'un resimleri milyonlarca dolar değerinde. Ancak, o yaşamı boyunca büyük bir sanatçı olarak görülmedi ve düşük ücretlere yalnızca birkaç tablo satabildi.

Mario Iacampo, "Arkadaşları tarafından önemsenmedi, biliyorsunuz. O gerçekten dışlanmış biriydi. Tarzı o dönemde olup bitenlere uymuyordu" diyor.

Van Gogh yoksul yaşadı ve çalkantılı bir hayat sürdü. Akıl hastalığından muzdaripti ve kulağını kesmesiyle ünlüydü.

28 yaşındayken tutkuyla resim yapmaya başladı ve 37 yaşında kendi açtığı kurşun yarasından ölünceye kadar üretken bir sanatçıydı.

Mario Iacampo, "Dokuz yılda 900'den fazla tablo…, bu inanılmayacak kadar çok sayıda tablo demek, ayrıca 100'ün üzerinde çizim ve eskiz de var" şeklinde konuşuyor.

Şaşırtıcı bir şekilde, Van Gogh hafif renk körüydü.

Mario Iacampo, "Renkleri bizim gördüğümüz gibi görmüyordu ve insanlar, bu zengin renklerin bundan kaynakladığı varsayımında bulundu çünkü sarıyı gördüğünde turuncuya boyuyordu. Maviyi gördüğünde maviyi çok canlı görüyordu. Mavinin farklı tonlarını göremiyordu" diyor.

"Yıldızlı Gece" gibi ünlü tabloları ve ayçiçekleri serisi de bunu kanıtlıyor.

Iacampo, "Çok değil birkaç gün içinde çizildiklerini görebilirsiniz. Ve onları her gün boyuyordu çünkü en iyi yaptığı iş buydu" diyor.

Ziyaretçi Anthony Tagliaferro, bu sanat çalışmasının Van Gogh'un resimlerini çok seven annesinin sevgi dolu anılarını hatırlattığını söylüyor: "Annesi hastalanıp ölmeden önce bir sürü ayçiçeği çizdi. Bunlar annesinin en sevdiği çiçeklerdi. Galerinin ilk bölümünde birkaç örnek var, onları gördüm ve ağladım."

Başka bir ziyaretçi, Mike Tosto, Van Gogh'un eserlerine yeni bir yolla bakmaktan keyif alıyor: "Çizgilerden ve şekillerden çıkan hareketleri gerçekten görebiliyorsunuz."

Iacampo, serginin, yaşamı boyunca resimleri sergilenmeyen Van Gogh'un saygı gördüğü sanal bir müze olduğunu söylüyor: "İnsanların sanatçı hakkında biraz daha fazla şey bildiklerini hissetmelerini istiyorum. Belki de bundan sonra bir müzeye gidecek, gerçek sanatı ve gerçek tabloları görmek isteyecekler.”