Washington’da Normlar Değişiyor mu?

Kuzey Kore’yle tarihi sayılabilecek atılımlar, eski FBI Başkanı James Comey’nin Başkan hakkındaki kitabı, Başkan’la ilişkisi olduğunu iddia eden porno film yıldızı ve Başkan’ın avukatı hakkında dava açılması bunlardan ilk akla gelenler. Bu gelişmeler, “Başkentin yeni normları artık bu mu? sorusunu akla getiriyor.

Birçok Başkan için Kuzey Kore’yle düzenlenecek bir zirveye yönelik atılan adım bir hafta boyunca manşet olmaya yetecek bir haber konusuydu. Başkan Trump 18 Mart Çarşamba günü gazetecilere yaptığı açıklamada Kim Jong Un’la olası görüşmesi için, “Onlar için büyük bir gün olacak. Dünya için de büyük bir gün olacak” dedi. Trump bu açıklamayı Florida’daki ikametgahında Japonya Başbakanı Shinzo Abe ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptı.

Bu açıklamadan hemen dakikalar sonraysa gündem Kuzey Kore konusundan Rusya soruşturmasına kaydı. Trump, Rusya’nın seçimlere müdahale iddiasıyla ilgili soruşturmayı eleştirerek “Bu ülkemiz için kötü. Ülkemiz için çok çok kötü. Ama bir gizli anlaşma yok. Bir gizli anlaşma bulamayacaklar. Öyle birşey yok” dedi.

Hafta boyunca ayrıca Bakan Trump, görevden uzaklaştırdığı FBI Başkanı James Comey ile de bir söz düellosuna girişti.

Comey, Trump’ı anlattığı yeni kitabıyla ilgili bir dizi röportaj verdi. Comey, “Daha Büyük Bir Sadakat: Gerçekler, Yalanlar ve Liderlik” adlı kitabının içeriği konusunda ABC Televizyonu’na verdiği röportajda, Trump’ın başkanlık için ahlaki açıdan uygun biri olmadığını söyledi.

Mueller’in kaderi

USA Today’e verdiği demeçte de Comey, Trump’ın özel savcı Robert Mueller’ı ve Mueller’ın yürüttüğü soruşturma hakkında rapor verdiği Adalet Bakan Yardımcısı Rod Rosenstein’i kovacağını öne sürdü.

Comey, “Bu doğrudan hukukun üstünlüğüne saldırı ve çok önemli birşey. Hepimizin bu konuda kaygı duyması gerekiyor. Tekrar söylüyorum bu siyaset üstü, partilerüstü bir durum çünkü hepimiz birlikte bu ülkeyi oluşturuyoruz” dedi.

Çarşamba günkü basın toplantısı sırasında, Trump’a Mueller ve Rosenstein’ın durumu soruldu. Trump bu soruya, “Son üç aydır, dört aydır, beş aydır benim onları kovacağımı söyleyip duruyorlar ama bu kişiler hala görevdeler. Biz bu soruşturmasının tamamlanmasını, bitmesini ve bu konuyu artık geride bırakmayı istiyoruz” diyerek yanıt verdi.

Associated Press haber ajansının Beyaz Saray muhabiri Jonathan Lemire’e göre başkanın yakınındaki bazı kişiler Trump’ın harekete geçmesi gerektiği konusunda onu uyarıyorlar. Lemire, “Beyaz Saray dışında adeta Trump’ın yasal olmayan kabinesi durumundaki bir grup danışman Başkan’a ‘Daha sert olmalısın, Mueller senin başkanlığını tehlikeye atıyor, onu kovmalısın’ diyorlar” dedi.

Fırtınalı hava

Tüm bu karmaşaya ek olarak, Pazartesi günü bir medya ordusu Manhattan’daki Federal Mahkeme binasının önünde, Trump’ın kişisel avukatı Michael Cohen ve porno film yıldızı Stormy Daniels’ı bekliyordu.

Daniels’ı susturmak için ona ödeme yaptığı gerekçesiyle Cohen, FBI’ın hedefi oldu ve evine kaldığı otele ve ofisine baskın yapıldı.

Daniels, Trump’la 2006 yılında bir ilişkisi olduğunu iddia ediyor ancak Trump bunu yalanladı ve Cohen de Daniels’a bu ilişki hakkında konuşmaması için para verdi.

Devam eden Rusya soruşturması Cohen’in yasal sorunlarıyla da birleşince Trump’ın Beyaz Saray’ı için yeni bir belirsizlik daha doğurmuş oldu.

Amerikan Üniversitesi siyaset bilimler profesörü Chris Edelson, “Sanırım bu Cohen haberleri büyük birşey ve sanırım çok uzak olmayan bir gelecekte bu konuda daha başka şeyler de olduğunu anlayacağız. Büyük çaplı birşeyler geliyor. Ancak bunun tam olarak ne anlama geldiğini söylemek de zor. Bu haftalar mı, aylar mı sürecek? Ondan da emin olamıyorum” dedi.

Son anketler Trump’a desteğin Cumhuriyetçiler arasında artışta olduğuna işaret ediyor. Son yapılan birkaç ankete göre parti içinde Trump’a destek yüzde 80’e ulaştı. Genel kamuoyu yoklamalarında da ufak bir artışla Trump’a destek verenlerin oranı yüzde 39’dan yüzde 41’a yükseldi. Ancak buna karşın aralarında Gallup ve NBC News/Wall Street Journal’ın düzenlediği anketlerde Trump’a destek yüzde 40’ın altında görünüyor ki bu oran bir başkanın ilk döneminde aldığı en düşük destek oranı durumunda.