Türkiye’de ilk etapta yaş gruplarına göre başlayan aşılama kampanyasına son olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı çalışanlar ve 35 yaş üstündekilerin de eklenmesiyle birlikte geniş bir kitle daha aşı grubuna dahil edilmiş oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün gece sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, günlük aşılamada 1 milyon 582 bin doza ulaşıldığını belirtti.
Your browser doesn’t support HTML5
Sağlık Bakanlığı’nın COVID-19 aşısı bilgilendirme platformunda yer alan son bilgilere göre; toplam 39 milyon 25 bin 950 aşı yapıldı. Bu sayıdan, 24 milyon 845 bin 409 kişiye birinci doz, 14 milyon 180 bin 541 kişiye de ikinci doz olarak yapıldı.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zekaver Odabaşı, aşılamada yaş sınırı düştükçe ilginin daha da arttığına dikkat çekiyor. VOA Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Odabaşı, aşılamanın bu hızla devam etmesi durumunda toplum bağışıklığının kazanılarak sonbaharda eski normal hayata geçilebileceğini ancak maske kullanımının bir süre daha devam edeceğini ifade etti.
Prof. Odabaşı “İlk aşılamanın başladığı dönemden itibaren hastanemizde öncelikle Sinovac aşısı şu anda ise BioNTech aşısı yoğun bir şekilde yapılıyor. Aşılama 40’lı yaşlara kadar inince ilgi daha da yükseldi ve giderek de artıyor. Genç popülasyonda çalışan kesim çok fazla olduğu için ve sürekli hareket halinde olduklarından daha çok endişe hissediyorlar ki; aşıya ilgi gösteriyorlar. Ayrıca insanlarımızın aşılara karşı güvenilirlik açısından bazı çekinceleri vardı. Zamanla aşılarla ilgili bilgiler kuvvetlendikçe ve aşı güvenilirlikleri arttıkça, ikna oldular ve daha yüksek oranda aşılanıyorlar” diye konuştu.
“3. doz aşılanma da çok önemli”
İkinci doz aşılanmanın ardından ‘Hatırlatma dozu’ olarak adlandırılan 3. dozun da mutlaka yapılmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Odabaşı “İster Sinovac, ister BioNTech aşısı olalım, ikişer doz aşıdan sonra bir antikor titresi gelişiyor. Yapılan çalışmalara göre aylık ortalama yüzde 7 oranında bu antikorlar düşüyor. O yüzden uluslararası literatürde booster dozu veya bizim anlayacağımız şekliyle hatırlatma dozu şeklinde iki doz aşıdan sonra mutlaka bir tek doz aşı daha olmak gerekiyor. Mesela ilkbahar veya yaz döneminde iki doz aşımızı olduk. Kışa girmeden bir tane daha hatırlatma dozu aşısı olursak bunda antikor titresi daha da yükselecektir ve kışı daha güvenli ve rahat geçirmemizi sağlayacaktır” diye konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
“Vaka sayıları çok azaldı”
Hastanelerdeki COVİD-19 hasta sayısının ve yoğun bakım servislerindeki yoğunluğun azaldığını kaydeden Prof. Dr. Odabaşı “Son 2-3 aya göre vakalarda ve yoğun bakım hasta sayısında çok belirgin bir azalma hissettik. Maltepe’deki ikinci hastanemizin 8-9 katında COVİD-19 hastası yatarken, bu sayı bir kata kadar düştü. Yoğun bakım hasta sayısı olarak da hastanemizin Pendik yerleşkesinde yaklaşık 30-35 civarında hastamız vardı, şimdi ise hemen hemen kalmadı. Atıf Ataseven hastanemizin yoğun bakımındaki ağır hasta sayısı 95’e kadar çıkmıştı şu anda ise bu sayı 15’e kadar düştü” dedi.
“Bir dönem daha maske takmamız gerekecektir”
Salgının başından bugüne kadar ki en önemli gelişmenin aşının devreye girmesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Odabaşı, sözlerine şöyle devam etti: “Toplumumuzun aşıyla birlikte yüzde 60-70’inde bağışıklık sağlanırsa salgın durur. Şu anki aşılama hızıyla bu rakamlara doğru ilerlemeye başladık. İki doz aşının arkasından hatırlatma dozları da yapılırsa çok ciddi derecede salgın da sıkıntı yaşamayız. Maske büyük ihtimalle bir dönem daha takıyor olacağız. Çok anormal bir mutasyon gelişmediği sürece ve hastalık farklı bir yöne dönmedikten sonra seneye çok ciddi oranda virüs azalmış olacaktır. Yine vakalar göreceğiz ama bizi bu kadar zorlamayacaktır”