Sağlık turizminin yani tıbbi tedavi almak amacıyla uluslararası seyahatin öncelikli nedenleri; maliyetin azalması, tedaviyi tatil ile birleştirme fırsatı ya da ikamet ettikleri ülkede mevcut olmayan tedavi yöntemleri ya da uygulamalara erişim.
Küreselleşmeyle birlikte büyümeye devam eden sağlık turizmi, artık dünya genelinde milyarlarca dolarlık bir pazar.
Özellikle Amerika’da sağlık giderlerinin pahalı olması Amerikalılar’ı yurtdışına yöneltiyor.
Peter Peterson Vakfı verilerine göre, ABD’de kişi başı ortalama sağlık harcamaları 12 bin 555 dolar. Bu da ABD’nin OECD ülkeleri genelinde kişi başına en yüksek sağlık harcaması yapan ülke olduğunu ortaya koyuyor. İsviçre’de bu rakam kişi başı yaklaşık 8 bin 49 dolarken diğer OECD ülkelerinde ortalama kişi başı sağlık harcaması 6 bin 414 dolar.
İstatistiksel veriler böyle olsa da sağlık dünyasının içindeki hekimlere göre bu rakamlar çok daha fazla.
New York’ta görev yapan Dr. Sine Aras Akten de, Amerika'da sağlık masraflarının oldukça fazla olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle kalp hastalıkları ya da benzeri uzun dönemli kronik rahatsızlık veren hastalıklarda sağlık masraflarının 250 bin dolara kadar çıkabildiğini söyleyen Akten, bu yükün ancak işverenin ve kişisel sigortaların desteğiyle kaldırabilir hale geldiğini belirtti.
Yüzbinlerce ABD’li sağlık turizmi için yurtdışına çıkıyor: Türkiye pazarın neresinde?
Your browser doesn’t support HTML5
Yüzbinlerce Amerikalı sağlığı yurtdışında arıyor
ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, her yıl 150 bin ila 320 bin kişi tıbbi tedavi için yurtdışına gidiyor.
ABD'de yaşayanlar için sağlık turizmindeki öncelikli rotaların başında Hindistan, Malezya, Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Meksika gibi ülkeler geliyor.
Bu kişiler daha çok kanser tedavisi, diş sağlığı, organ ve doku nakli, obezite ameliyatları ve kozmetik operasyonlar için bu ülkeleri tercih ediyor.
Dr. Sine Aras Akten, Amerikalılar’ın maliyet başına vereceği para miktarı çok fazlalaştığı zaman çok kolaylıkla aynı kalitede hizmet alabileceğine güvence gösterilen farklı bir ülkede tedavi olmayı tercih edebildiğine dikakt çekiyor. Akten, "Burada Amerika'da bunu yapan çok hastam oluyor" diyor.
Sağlık turizmi kapsamında seyahat edenler bazen aracı kurumlara başvururken, Amerika’daki bazı sağlık sigortası şirketleri ve büyük işverenler, maliyetleri kontrol etmek için ABD dışındaki sağlık tesisleriyle işbirliği içinde.
Türkiye sağlık turizmi için tercih edilen ülkelerden biri
Türkiye sadece Amerika’da yaşayan Türkler’in değil yabancıların da vazgeçilmez rotası.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, küresel COVID-19 salgınının sağlık turizminde gözle görülür bir düşüşe neden olması nedeniyle 2020 yılında 407 bin 423 hasta sağlık hizmeti almak için Türkiye'yi tercih etti. Sağlık turizmi ve tıbbi nedenlerle gelen yabancı ziyaretçiler ve yurtdışında ikamet eden Türk vatandaşlarından elde edilen turizm geliri miktarı 2020 yılında 1 milyar 164 milyon 779 bin dolara geriledi.
Salgının etkilerinin azalmasıyla 2022 yılında turist sayısı 1 milyon 258 bin 382 kişiye, elde edilen gelir miktarı da 2 milyar 119 milyon 59 bin dolara yükseldi.
2023 yılının birinci ve ikinci çeyreğindeyse toplam 740 bin 290 kişi sağlık hizmeti almak üzere Türkiye’yi tercih etti ve 1 milyar 33 milyon 942 bin dolar bıraktı.
Uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinik branşlar ise sırasıyla; Kadın Hastalıkları, Dahiliye, Göz, Tıbbi Biyokimya, Genel Cerrahi ve Diş Hekimliği oldu.
Kozmetik turizmi bir başka adıyla estetik cerrahi için yurtdışına seyahat de giderek daha popüler hale geldi.
Amerikan Plastik Cerrahlar Derneği (ASPS), estetik cerrahi hastalarının çoğunun 40-54 yaş arası kadınlar olduğunu belirtiyor.
Kozmetik nedenlerle seyahat eden turistlerin en sık başvurduğu işlemler karın germe, göğüs büyütme, göz kapağı ameliyatı, yağ aldırma ve burun estetiği.
Sağlık turizmi için tercih edilen ülkelerde genellikle sigorta kapsamına girmeyen uygulamalar için düşük maliyetli, her şey dahil estetik cerrahi tatilleri de bu sektörde önemli bir pazar.
Uzmanlardan kanser tedavisi konusunda uyarı
Kanser tedavisi öncelikli seyahat nedenlerinin başında geliyor.
Onkoloji turizmi genellikle alternatif tedavi seçenekleri, daha iyi sağlık hizmetlerine erişim, ikinci bir görüş almak veya bunların hepsini birden arayan kişiler tarafından tercih ediliyor.
Kanser tanısının neden olduğu korku, bu kişileri potansiyel olarak riskli tedavileri veya uygulamaları denemeye yönlendirebiliyor. İşte bu noktada Amerikalı yetkililer, çoğu zaman yurtdışında kullanılan tedavi veya uygulamaların faydaları ve kanama, enfeksiyon gibi olumsuz sonuçları nedeniyle ABD’de onaylanmış tedavilerden vazgeçilmesi veya geciktirilmesi nedeniyle zarar görme riski karşısında uyarıyor.
Amerikalı uzmanlar bu konuda da yurtdışında kullanılan standart enfeksiyon kontrol uygulamalarına bağlı kalındığından emin olunmasını ve kan ya da su yoluyla bulaşan enfeksiyon riski karşısında uyarıyor.
Doğurganlık tedavisi de yine Amerika’daki yüksek maliyetler, uzun bekleme süreleri ve kısıtlayıcı politikalar başta olmak üzere çeşitli engellerden kaçmak isteyen Amerikalılar’ın sağlık turizmini tercih ettikleri branşlardan biri.
Bu kişiler özellikle donör tarafından yapay döllenme, tüp bebek uygulaması gibi yardımcı üreme teknolojileri arayışında.
Hangi ülkeler ötenaziye izin veriyor?
Sağlık gerekçeleri nedeniyle hayatına son vermek isteyenler de zaman zaman sağlık turizmini olası bir seçenek olarak görüyor.
Ölümcül bir hastalık teşhisi konmuş veya acı veren sağlık sorunları yaşayan kişiler, ötenazinin yasal olduğu Belçika, Kanada, Lüksemburg, Hollanda, İsviçre ve Yeni Zelanda'yı tercih ediyor.
Nakil bekleyen hastalar da seçenek fazla olduğu için yurtdışına çıkmayı tercih edebiliyor. Nakil işlemlerinin yurtdışında yapılmasının, maliyetin düşürülmesi veya organ bekleme süresinin azaltılması gibi artıları olabiliyor. Bu konudaki düzenlemelerin ülkeden ülkeye farklılık göstermesi ve bazı kolaylıkların sağlanması, bazı hastaların nakil için yurtdışında arayışa girmesinin önünü açabiliyor.