24 yaşındaki Issa, bir tepenin yamacında bulunan ve kurumak üzere olan zeytin ağaçlarına bakarak “Neredeyse üç senedir bu ağaçlara bakamadım. Ama şimdi onları suluyorum ve yeniden canlanacaklar. Zeytin ağaçları güçlüdür” diyor.
Issa, ağaçların olduğu dağın Iraklı Peşmerge güçleri, kendi köyününse IŞİD kontrolü altında kaldığını söylüyor. IŞİD, kaçarlar korkusuyla, yerel halkın bu sınıra yaklaşmasını yasaklamış.
Üç gün süren çatışmalar sonrası, Başika Peşmergeler’in kontrolüne geçti ancak evlerin ve yolların hala tuzaklar ve bombalardan temizlenmesi gerekiyordu.
Musul çevresindeki diğer bölgeler gibi Başika da çorak bir alan içerisinde. Evler ve binalar bombalar yüzünden harabeye dönüşmüş.
Issa gibi pek çok satıcı, yol kenarında bidonlar içinde zeytin satıyor. Musul’un kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde devam eden tek işkolu bu gibi görünüyor.
IŞİD kontrolü altındayken, satıcılar toplayabildikleri zeytinleri sadece IŞİD militanlarına satabildiklerini söylüyorlar, çünkü sadece onların maddi güçleri yetiyormuş. O zaman bile, normalden çok daha ucuza satmak zorunda kalmışlar.
Harabeye dönüşen Horsebad’ta zeytin satan Samir isimli satıcı, “IŞİD buradayken, zeytinin kilosunu 500-600 Irak dinarına satıyorduk. Şimdi ise bir kilo zeytini 6 bin dinara satıyoruz” diyor.
Tarihi olarak barışın, medeniyetin simgesi olan zeytin ağaçları, ağaç sahipleri için IŞİD’in geride bıraktığı kül ve duman yığınından yeniden hayatlarını kurma çabası anlamına geliyor.
Müşterileri genellikle Peşmerge güçleri ve Musul’a gidip gelen Irak askerleri. Bulundukları nokta, Musul’a 30 dakika uzaklıkta. Karısı ve dört çocuğunu geçindirmeye çalışan Issa, “Köyümdeki herkesin yapabileceği tek iş zeytin satmak. Ve bütün Peşmergeler en iyi zeytinlerin bizde olduğunu biliyor” diyor.
Hala ayaktalar
Başika’nın hemen dışında neredeyse harabeye dönmüş dükkanı olan Kasım, bakılamayan zeytin ağaçlarının, eğer tekrar düzenli sulanabilirlerse, meyve vermelerinin üç yılı bulabileceğini söylüyor. Eskiden büyük meyve bahçeleri olan Kasım’ın, diğer ağaçları tekrar canlanamayacak olsa da, 13 çocuğunu doyurmak için hala küçük torbalarda zeytin satmaya devam ediyor.
Tıpkı ağaçlar gibi, yerel halk da, IŞİD’ın geride bıraktığı fiziksel ve psikolojik yaraları sarmaya çalışıyor.
Peşmerge güçleri burada IŞİD’i kıstırdığında, Musul’a giden ikmal yollarını kapatmış, aynı zamanda elektrikleri de kesmişti. Çatışmalar başladığında, bölgedeki halk, dağın eteklerinde bir köyde, IŞİD ve Peşmerge ateş hattının tam ortasında kalmış.
Yolun bir kaç kilometre aşağısında Issa, IŞİD tarafından kullanılmış bir keskin nişancı kulesine tırmandı. Etraftaki çiftliklerden biri tamamen kül olmuş, zeytin ağaçlarının iskeletleri duruyor. Peşmerge kuvveti olan çiftçi, IŞİD bölgeyi ele geçirdiğinde, elinden geldiğince en hızlı şekilde evinden kaçmış.
Issa, “IŞİD bölgeyi terk edenlerin her şeyine el koydu” diyor.
Yan duvarda ise Arapça, “Çok Yaşa IŞİD” yazısı göze çarpıyor.
Issa, IŞİD altında müzik dinlemenin, traş olmanın yasak olduğunu söyledi. “Kapılarımızı dinleyip cep telefonlarımızdan konuşup-konuşmadığımıza bakarlardı” diyor.