Kamuoyunda gözler, Koray Aydın’ın da katılma kararıyla birlikte, Meral Akşener, Ümit Özdağ, Yusuf Halaçoğlu gibi milliyetçi çizgideki isimleri kapsayan yeni siyasi parti oluşumunda. Koray Aydın, şimdiden yeni partinin Cumhurbaşkanı adayı olarak Akşener ismini işaret etti. Eylül ayında kurulması planlanan yeni siyasi parti için “Merkez Demokrat Parti” adı ön planda, ancak isim kararı henüz netleşmiş değil. Daha önce bu isimlerle birlikte hareket eden Sinan Oğan ise, yeni partide yer almayacağını belirterek dikkatleri üzerine çekti.
Sinan Oğan, MHP’ye dönme isteğini ve Türkiye siyasetine ilişkin görüşlerini Amerika’nın Sesi’ne açıkladı.
“Kısmi daraltılmış seçim sistemine” mi geçilecek?
Nisan ayındaki anayasa değişikliği referandumuyla Başkanlık Sistemi’ne geçiş kararı alan Türkiye’nin siyaseti gelecek günlerde nasıl şekillenecek? MHP, yeni parti etkisiyle yüzde 10 ülke barajı altında kalır mı? Milliyetçi çizgideki siyasetçiler, sağ yelpazede yeni bir siyasi parti oluşumuyla başarı sağlar mı? Bu soruları yönelttiğimiz Sinan Oğan’a göre iktidardaki AK Parti hem seçim sistemiyle hem de yeni siyasi partiye uygulayacağı baskıyla kendi başarısını garanti altına almaya çalışacak.
Başkanlık Sistemi’ne geçiş için uyum yasalarıyla ilgili çalışmalar yapılmadığını anımsatan Oğan, henüz yeni seçim sistemine karar verilmediğini ancak Başkanlık Sistemi’nde ülke barajının genellikle olmadığını kaydetti. Oğan, “Örneğin ‘dar bölge seçim sistemi’ kullanılacaksa her bölgede baraj olacağından ülke barajına gerek kalmıyor. Benim kanaatim ‘kısmi daraltılmış seçim sistemi’ modeline gidileceği. Tahminim ve duyumlarım üzerine bunu da ilk defa size ifade ediyorum. İktidar, karma bir sistem üzerinde çalışıyor. Zaten AK Parti kendi işine gelecek sistem ile seçime gidecektir” dedi.
AK Parti’nin yerel seçimlerle birlikte ülkeyi iki partili sisteme götürme çabası olduğunu söyleyen Oğan, “Başkanlık Sistemi, ancak iki partili sistemle makul şekilde işleyebilir ve örneğin dört partili sistemde AK Parti’nin TBMM’de çoğunluğu elde etmesi mümkün değil. MHP’nin bu sistem içerisinde yaşama şansı yeni partiye göre yüksektir. Ama ülke barajı isterse yüzde 10 olsun - veya başka düşük oranla sisteme geçilmiş olsun - MHP, eğer partide yenileme olmazsa en büyük darbeyi önce yerel seçimlerde alacaktır. Yeni parti açısından ise büyük şehirlerde başarılı olunması güç. Ama yeni parti ile MHP’nin büyükşehirlerde oy kaybı yaşaması söz konusu olabilir. Bu durumda Türkiye, yerel seçimlerle birlikte iki partili sisteme geçirilmiş olur” diye konuştu.
Oğan, ayrıca genel seçimlerle Cumhurbaşkanlığı seçimi için belirlenmiş Kasım 2019 tarihinde değişiklik olmayacağını yani erken seçime gidilmeyeceği görüşünde. Ancak Oğan’a göre; anayasa referandumunda 17 büyükşehirde ‘hayır’ oyu çıkması nedeniyle yerel seçimlerde ne olacağı önemli. Bu tablodan rahatsız olan iktidar, Türkiye’de yerel seçim tarihini öne çekecek. Bu en geç Ekim ayında TBMM’de gündeme getirilecek ve seçimden kaçma görüntüsü vermemek için muhalefet partileri de destekleyeceği için yerel seçim tarihinde değişiklik olacak.
Oğan, “MHP, önce erkene alınacak yerel seçimlerde darbe alacak gibi. Ardından da 2019’daki genel seçimlerde pek başarı şansı gözükmüyor. Ama Türk milliyetçiler umutlu olsunlar, seçimlere iddialı hazırlanacağız” yaklaşımında.
Oğan MHP’ye yargı kararı olmazsa Kurultayla geri dönüş planlıyor
Oğan, diğer lider adaylarıyla uzun süredir MHP içerisindeki ortak muhalefet anlayışı sonrasında neden yeni siyasi partiye katılmadığını da açıkladı. Oğan, “Gözümüzü açtığımızdan beri MHP camiası içerisindeyim. MHP’den ihraç edildiğimde AKP ve CHP’den teklifler gelmişti, ‘Hayır’ demiştim. Geçmişteki teklifleri reddetme gerekçem neyse şimdi de yeni partide olmama gerekçem aynı. Herhangi bir partide siyaset yapmak için siyasete girmedim. Siyaseti MHP’de sürdürme kararındayız. MHP’ye bir siyasi partiden fazla anlam yüklüyoruz, MHP bir dava partisi ve bu dava, ülkü uğruna binlerce şehidimiz var. Ben hadiseye böyle bakıyorum ve MHP’yi terk etmeyi düşünmüyorum. MHP Genel Merkezi beni ikinci kez ihraç etmiş olsa da kapıdan kovsalar bacadan gireceğiz. MHP, mevcut yönetimin babasının malı değildir dolayısıyla ihraç etmiş olmaları da bir ülkücü için anlam ifade etmiyor. Ülkücülük zora, çile, mücadeleye talip olmaktır” dedi.
MHP’den ilk uzaklaştırılan isim olan Sinan Oğan, ilk önce 26 Ağustos 2015’te ihraç edilmiş ancak mahkeme kararıyla 2 Kasım 2015’te partiye geri dönmüştü. Ardından 10 Mart 2017 tarihinde ikinci kez ihraç edildi. Diğer muhalifler de olduğu gibi Oğan’ın bu seferki geri dönüş itirazına ise yargıdan ilk karar ret yönünde oldu. Bu durumu anımsattığımız Oğan, “Yargı yolları tüketilmiş değil henüz. Türk yargısı, talimatla iş yapar hale gelse de yine de adaletin vicdanına sığınmak zorundayız. İnanıyorum o vicdan kurumadıysa üst mahkemeden ret kararı geri dönecektir. Benim haksız, hukuksuz yere ihraç edilmiş olmama yargı dur diyecektir. Yargı, talimatları dinlemeye devam ederse ve yargı yoluyla geri dönüşümüz mümkün olmazsa bu defa da ‘ülkücü irade’ kararıyla geri döneriz. Siyasi partilerde kurultay en üst iradedir. Dolayısıyla genel merkez üstü konumunda olan kurultay delegelerimiz, ‘Sinan Oğan’ın bu haksız ihracına dur diyoruz’ dediği anda bizim bütün bu ihraç işlemlerimiz yok hükmünde olacaktır ve üyeliğimiz kaldığı yerden devam edecektir” diye konuştu.
MHP’de kurultay 2018’de mi?
Oğan, yargı yoluyla geri dönüşü sağlayamazsa MHP’nin 18 Mart 2018 olarak ilan ettiği kurultay toplantısı sırasında delegelerce verilecek önerge yoluyla partiye geri dönmeyi planlıyor. “Genel merkez de ülkücü irade kararına saygı gösterecektir ve inanıyorum ki ülkücü irade bu yanlışa dur diyecektir” diyen Oğan, MHP’nin kurultay tarihini öne çekeceğini de düşünüyor.
Siyasi Partiler Kanunu’na ve MHP tüzüğüne göre, iki yıldan geç veya erken olmamak şartıyla iki yılda bir olağan kurultay yapılması gerektiğini anımsatan Oğan; Akşener, Aydın gibi isimlerle birlikte MHP’de olağanüstü seçimli kurultay yapılmasını denediklerini ancak bunun yargı eliyle engellendiğini dile getirdi. Şimdi MHP’nin ilan ettiği 18 Mart 2018 tarihi bulunduğunu belirten Oğan, “Bunun ötesine ertelenmesi şansı yok. Erteleme yapılması halinde parti, hukuka aykırılık nedeniyle kapatılma kararıyla karşı karşıya kalır. Ama 1 günde 41 ilde 41 il kongresini yapan genel merkez yönetimi, zannediyorum 2018’i beklemeyecektir. Çünkü beklediği takdirde mevcut delegeler, muhalifler yani bizler tarafından etkilenmelerine açık hale gelecektir dolayısıyla da genel merkez beklemeden olağan kurultay tarihi erkene çekecek ve Kasım 2017 gibi yapacaktır diye düşünüyorum” görüşünü aktardı.
Oğan: “MHP’de değişimi gerçekleştirdiğimizde bütün milliyetçiler yuvaya dönecektir”
Akşener öncülüğündeki parti için durumu nasıl gördüğünü sorduğumuz Oğan, “Adaylık mücadelesini birlikte sürdürdüğümüz arkadaşlarımız. Tercihlerine saygı duyuyorum. Her ülküdaş, gönüldaşımızın partiden ayrılması, başka partilere gitmesi kayıptır. Yeni parti arayışları, başka partilerde siyaset yapma arayışları, bütün bu arayışlar MHP’de değişim olmadığı için olmuştur. MHP’de bir değişim gerçekleştirdiğimiz gün, bütün bu arayışlar sona erecektir, anlamsız kalacaktır. Biz ‘bütün ülkücüler yuvaya dönsün’ çağrısında bulunacağız. Ben inanıyorum MHP’de değişimi gerçekleştirdiğimizde bütün milliyetçiler yuvaya dönecektir” dedi.
Yeni siyasi parti kurulmasını parlamenter sistemde anlamlı bulduğunu söyleyen Oğan, “16 Nisan’da anayasa değişikliği referandumuyla siyasi partiler sistemi askıya alındı. Bu arkadaşlarımızın Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmasını daha makul sayardım. Her ne kadar Cumhurbaşkanı adayı da gündeme getirildi. Ama bu durum iktidardaki AK Parti’nin baskısını da arttıracaktır. MHP’ye sızıp kurultay yaptırmayan bir iktidarın, yeni partiye baskı yapacağını tahmin etmek için siyaset uzmanı olmak gerekmez. Siyaset mühendisliği yoluyla partilerde değişimler olmasını engellemek veya yeni partide baskı olmasını beklemek doğal” açıklaması yaptı.
Oğan’ın da ifade ettiği üzere yeni siyasi partiye ilişkin şimdiden olumsuz gelişmeler de söz konusu. Yeni partide lider isim konumundaki Meral Akşener için MHP’de genel başkanlık adayı olmasından bugüne FETÖ bağlantısı iddiası sıklıkla dile getiriliyor. Bu iddia özellikle AKP’ye yakın medya kuruluşlarınca detaylandırılıyor. Türkiye’de örneğin FETÖ yapılanmasının siyasi ayağıyla ilgili olası yeni soruşturmalarda son haftalarda yeni parti oluşturma çabasındaki isimlere yönelik operasyon yapılma ihtimali de konuşuluyor. Bunun nasıl gelişeceğini ise önümüzdeki günler gösterecek.
