Erişilebilirlik

Erdoğan: “Türkiye ABD İlişkileri Darbe Yemiştir”


2018 yılındaki ilk yurtdışı ziyaretini Fransa’ya gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paris’teki temaslarından memnun görünüyor.

Türkiye’ye dönüş uçağında kendisini takip eden gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Avrupa Birliği üyeleriyle bir süredir yaşanan gerilimleri geride bırakılması temennisinde bulundu.

Uçakta bulunan gazetecilerden Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Fikret Bila’nın aktardığına göre Cumhurbaşkanı, “Başbakanlığım dönemimde biz Viyana’da mesela Avrupa Birliği ile futbol maçı yapmıştık. O denli muhabbet içerisindeydik. Ama daha sonra hükümetler değişti, hava değişti, maalesef gerilimler de yaşandı. Özellikle Almanya ile farklı bir süreç yaşandı. Ama mesela Fransa, bu tuzağa düşmedi. Buna karşılık İskandinav ülkelerinden bazıları bu tuzağa düştü. Temenni ederiz ki bu süreci geride bırakalım. Biz ilişkilerin süratle toparlanmasından yanayız. Çünkü siyasette düşmanlığı kalıcı kılmak ülke halklarına hiçbir zaman kazandırmaz, herhangi bir fayda da getirmez. Önemli olan sürecin iyileştirilmesidir” dedi.

Erdoğan, Macron’un müzakereler hakkındaki sözlerini “anlamak istemedi”

Cumhurbaşkanı, Fransa’yı diğer AB ülkelerinden ayrı değerlendirse de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ortak basın toplantısında, “Güncel gelişmeler ve tercihlerin, AB üyelik sürecinde ilerleme yaşanmasına izin vermediği açıktır. Yeni başlıkların açılması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır, açılır dersem yalan söylemiş olurum. Her iki tarafın da süreç normal bir şekilde ilerliyormuş gibi sergilediği ikiyüzlülüğü ardında bırakması gerekiyor. Benim gözümde bizim ve bölgemiz açısından oldukça önemli bir ilişki kurmamıza imkan sağlayacak barışçıl bir diyalog gerçekleştirebilmeyi umuyorum” sözleri Elysée Sarayı’nın Türkiye’ye AB kapılarını kapattığı şeklinde yorumlanmıştı.

Ancak Erdoğan bu sözleri şimdilik teferruatlı bir şekilde analiz etme yanlısı gözükmüyor.

“Ben onun tam ne demek istediğini anlamak istemedim. Onların bizi anlamasına odaklanmayı tercih ettim. Ben ne demek istiyorum, o beni anlasın diye düşündüm. Ne demek istediğimizi en iyi biçimde anlatmayı hedefledim. Hem içeride hem de basın açıklamasında buna odaklandım. Temenni ederim ki bizi anlamışlardır.”

“Hakan Atilla davası için ABD’ye dava açabiliriz”

Avrupa ülkelerine karşı daha dengeli bir dil kullanan Erdoğan, Amerika’ya yönelik eleştirilerine devam ediyor. Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin ve veya Halk Bank’ın ABD’ye dava açabileceğinin işaretini verirken Hakan Atilla davası ile Fethullah Gülen’in durumunu birlikte değerlendirdi.

Erdoğan, “Pensilvanya’nın arkasında ABD var. Sene 1999 ve 2017 FETÖ’nün elebaşını ABD’de besleyip ona 400 dönümlük araziyi tahsis eden ABD. Villalar falan her şey orada korunaklı. Herhangi bir gelişme yok. İlk etapta 85 koli ondan sonra yeni yeni sonuçlanan davalar, ABD yetkililerine bildiriliyor. Ne yazık ki ABD Adalet Bakanlığı’nın konu ile alakalı attıkları tek bir adım yok ama biz kovalayacağız. Hakan Atilla davasıyla ilgili olarak da, gerekirse biz ABD’ye karşı dava açarız; zira şu anda Halk Bankası’nın dava açma yetkisi var. Bu bankamızın uluslararası düzeyde ismi kirletiliyor. Bununla ilgili olarak bir karşı dava açmaları mümkün” dedi.

“ABD ile ilişkiler ciddi şekilde yaralanmıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fethullah Gülen’in iade edilmemesi, FETÖ ile mücadele edilmemesi, YPG’ye verilen desteğin kesilmemesinin, Rıza Sarraf/Hakan Atilla davasında çıkan kararın Türkiye’yi memnun etmemesinin iki ülke ilişkilerine darbe indirdiğini söyledi.

Erdoğan, “Olay sadece YPG olayı değil. Mesela yargı sistemlerinde yaşananlar var. Bunların en önemlisi FETÖ meselesi. ABD terörle mücadelede kendine göre bir tanım yapmıştır. Onun ‘terörist’ dediği ülke ve kişilerin terörle alakası da olmayabilir pekala. Şu anda İran’a, Pakistan’a yönelik yapılan açıklamaları bu çerçevede değerlendirmek lazım. Bazı ülkeleri bir şekilde sıkıştırmanın ya da içerde parçalanma sürecine girmelerini arzu etmenin ne anlamı var? Bir başka başlık Halk Bankası meselesi. Bu konu ile ilgili yargı süreci kumpas üstüne kumpaslarla dolu. Bu süreç tamamen siyasidir, adli ve hukuki değildir. Kimin eli kimin cebinde belli değildir. Zanlı olan birisi kalkıp ‘Bana FBI 50 bin dolar verdi’ diyorsa bir defa sizin adalet sisteminiz çöktü demektir. Tüm bu konular, Türkiye ve ABD arasında hukuki sistemde ikili ilişkileri ciddi manada yaralamıştır. Ciddi manada burada aramızdaki süreçte darbe yemiştir” dedi.

Erdoğan: "Terör koridoru olarak düşündükleri yeri (YPG’ye) mezar ederiz"

ABD’nin YPG desteğini eleştiren Erdoğan, PKK ve YPG’ye gözdağı verdi.

Erdoğan, “Biz vurduk mu oturturuz. Ne PKK bir şey yapabilir, ne YPG. Hadi güçleri yetiyorsa, terör koridoru meselesinde yürüsünler. Bizim bu noktalarda evvel Allah’a biz inanıyoruz, inandığımız için de üstünüz. Nasıl biz şu anda iki bin kilometrekare arazi üzerinde nasıl huzur sükun getirdiysek, o terör koridoru olarak düşündükleri yeri de onlara mezar ederiz. Bu konuda kararlıyız, bunu herkes bilecek. Bizim medyamızın da bunun bilincinde olması lazım. Konuya ABD değil Türk’ün bakışı ile bakın. ABD lafa gelince ‘Biz terör örgütünün karşısındayız’ diyor. Ondan sonra da DEAŞ’a karşı yine bir terör örgütü olan YPG’yi yanına alarak mücadele ediyor” dedi.

Erdoğan’ın Paris ziyaretinde iki önemli anlaşma imzalandı.

“S400 ve Eurosam adımları, savunma sistemlerini çeşitlendirme amaçlı”

Bunlardan biri Türk Hava Yolları’nın Airbus’la yaptığı 25 adet A350-900 uçak alımı anlaşması diğeri de Roketsan ve Aselsan’ın Eurosam’la imzaladığı uzun menzilli füze savunma sistemi anlaşmasıydı.

Gazetecilerin, “S-400 füzeleriyle ilgili anlaşma yapıldıktan sonra özellikle NATO’nun önemli üyelerinden birisi ABD ciddi tepki gösterdi. Şimdi EUROSAM ile bir anlaşmaya gidiliyor. Bu eleştirilerin azalmasını bekliyor musunuz?” şeklindeki sorusuna, “Yunanistan, S-300 almış. ABD’nin Yunanistan’a karşı sesini duydunuz mu? Sen Yunanistan’a karşı burada S-300’ler var hadi çıkarın bunları demeyeceksin. Türkiye’ye kalkıp bunu söyleyeceksin. Böyle bir şey olmaz. Bizim şu an Fransa ve İtalya ile birlikte EUROSAM’da attığımız adım aslında bir çeşitlendirmedir. Biz savunma sistemlerinde çeşitlendirmeye gidelim. Daha güçlü olalım. Hem o olsun hem o olsun” yanıtını verdi.

XS
SM
MD
LG