Erişilebilirlik

Türkiye’nin Yakından Takip Ettiği Hakan Atilla Davası 2018’de Karara Bağlandı


2017 yılının son ayına, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden Rıza Sarraf’ın tanık, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın da sanık olarak yargılandığı duruşmalar damgasını vurmuştu.

12 kişilik jüri heyeti, son duruşmada kararını 2018 yılına ertelemişti. Bu nedenle de 2018’in ilk günlerinde gözler yeniden New York’taki mahkemeye çevrildi.

3 Ocak’ta, 12 kişilik jüri heyeti Hakan Atilla hakkında karar vermek için yeniden toplandı. Davaya Türk basınının yanısıra Amerikan ve uluslararası medya da büyük ilgi gösterdi.

Aslında davayı yakından izleyen gazeteciler ve hukukçular yeni yılda jürinin kararının çok daha uzayabileceği görüşündeydi. Bu nedenle de hiç kimse o gün karar çıkabileceği görüşünde değildi.

Jürinin şaşırtıcı hızı

Ancak beklenen olmadı. Jüri heyeti, öğleden sonra hakim Richard Berman’a karara vardıklarını ve açıklamak için hazır olduklarını bildirdi. 28 Kasım’da başlayan duruşmaların artık sonuna gelinmişti.

Jüri, Hakan Atilla’yı beş ayrı unsurdan suçlu bulduğunu açıkladı. Jüri Hakan Atilla’yı sadece kara para aklamaktan suçlu bulmadı.

Jüri heyeti, Hakan Atilla’yı suçlu bulmuştu ancak son kararı mahkeme hakimi Berman verecekti.

Karar sonrasında, Atilla’nın savunma avukatlarından Victor J. Rocco, gazetecilere yaptığı açıklamada, jürinin kararının çok büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söyledi.

Karar Türkiye’de büyük tepki gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararı, “Türk-Amerikan ilişkilerine büyük bir darbe” olarak değerlendirdi.

Rıza Sarraf ise Atilla’nın duruşmalarında tanıklık yapmış ve birdenbire ortalıktan kaybolmuştu.

Sarraf nerede?

Rıza Sarraf, federal tutuklu ve mahkumların cezaevi kayıtlarının tutulduğu sistemde hapisten serbest bırakılmış olarak görünüyordu.

Rıza Sarraf’ın “çok rahat bir ortamda cezaevi dışında yaşadığı” iddia ediliyordu. Hatta “yüzünün değiştirildiğini” iddia edenler bile vardı. Ancak gerçekler hiç de iddialardaki gibi değildi.

Rıza Sarraf için ayrı bir başka dava da cinsel tacize uğradığını iddia eden eski koğuş arkadaşı Jaber tarafından açılmıştı.

19 Ocak günü, Jaber’in açtığı davayla ilgili bir tebligat Westchester County cezaevinde Rıza Sarraf’a imzalatıldı.

Rıza Sarraf’ın nerede olduğu da ortaya çıkmıştı. Sarraf, iddia edildiği gibi “dışarda” değil, federal bir cezaevindeydi. Ancak federal cezaevi tutuklu kayıtlarına göre ise serbest bırakılmış görünüyordu.

Rıza Sarraf’ın başı bir türlü dertten kurtulmuyordu. Aleyhine açılan cinsel taciz davasıyla ilgili savunmasını 16 Mart tarihine yapması istendi.

Rıza Sarraf, bu arada yaptığı anlaşma gereği ifade veriyor ve savcılığa itiraflarını sürdürüyordu. Şubat ayında bir çok belge gizlilik kaydıyla dava dosyasına konuldu.

Jüri heyetinin kararı sonrasında suçlu bulunan Hakan Atilla ise hakim Berman’ın kesin kararını vereceği duruşma gününün tarihini bekliyordu.

Berman’ın aklına takılan sorular

Hakim Berman, kararı öncesinde hem savcılığa hem de Hakan Atilla’nın avukatlarına kafasına takılan soruları yazılı olarak soruyor, taraflar da yazılı olarak hakimin sorularını cevaplıyordu.

Rıza Sarraf, koğuş arkadaşı Jaber’in cinsel taciz iddialarına cevap veriyor ve bu davanın açılmasının arkasında, Türkiye’nin olduğunu söylüyordu.

Rıza Sarraf, Jaber’in yüzünden kaldığı cezaevinin deşifre edildiğini iddia ediyor. Kaldığı cezaevinin deşifre olmasıyla can güvenliğinin yeniden tehlikeye girdiğini öne sürüyordu.

Avukatları, Türkiye’nin Rıza Sarraf’ı korkutmak ve taciz etmek için çok yönlü kampanya başlattığını iddia ediyordu. Sarraf’ın avukatı, Türk hükümetinin, sistematik şekilde Sarraf’ı korkutmak, itibarsızlaştırmak ve tanıklıktan vazgeçirmek gibi bir dizi girişimde bulunduğunu öne sürüyor ve bu davanın bu taktiklerin bir parçası olduğunu iddia ediyordu.

Mart ayının sonlarına gelindiğinde ise mahkemenin hakimi Berman, taraflara karşılıklı olarak sorduğu soruların cevabını almıştı. Hakim, Hakan Atilla’nın karar duruşmasının 11 Nisan’da yapılacağını açıkladı.

Hakan Atilla’nın savunma avukatları, Hakim Richard Berman’a, karar duruşması öncesi yaptıkları son başvuruda, müvekkillerine “merhametli bir ceza” verilmesi çağrısında bulunuyordu.

Nisan ayına girilip, duruşma tarihi yaklaştıkça, Hakan Atilla’nın ne kadar hapis cezası alacağı tartışmaları alevlendi.

Savcılık mahkemeye verdiği dilekçede, Hakan Atilla’nın en az 188 ay yani 16 yıl hapis cezası almasını öneriyordu.

Sarraf’tan gardiyana rüşvet

Rıza Sarraf, kaldığı cezaevinde alkol ve cep telefonu karşılığında bir gardiyana avukatları aracılığıyla 50 bin dolar rüşvet verdiğini itiraf etmişti. Nisan ayının ilk haftası o gardiyanın kim olduğu ortaya çıktı. Görevine son verilen gardiyan Victor Casado tutuklandı.

Hakkında 20 yıl hapis cezası istenilen gardiyan Casado çıkarıldığı mahkemede hakkındaki suçlamaları reddetti.

Hakan Atilla’nın 11 Nisan tarihinde yapılacak karar duruşması öncesinde, mahkemeye başvuran avukatları, müvekkillerine verilmesi gereken hapis cezasının, asgari 4-5 yıl arasında olması gerektiğini savundu.

Hakim Berman, kafasını karıştıran birçok soru olduğu gerekçesiyle, Hakan Atilla’nın karar duruşmasını, 7 Mayıs tarihine ertelediğini açıkladı.

Hakim Berman kafasını karıştıran bu soruları sıraladı, savcılığa ve Atilla’nın avukatlarına “derhal cevap vermeleri” kaydıyla iletti.

Hakim Berman’ın, “Savcılığın öne sürdüğü, Atilla davasının da ana konusu olan yaptırım delme ve kaçakçılık planından başlıca mali çıkar sağlayanlar kimlerdir?” sorusunu cevaplayan iddia makamı, Sarraf’ın kurduğu suç örgütünden maddi kazanç sağlayan kişiler arasında eski AB Bakanı Egemen Bağış ve eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in de olduğunu açıkladı.

Hem savcılık, hem de Hakan Atilla’nın avukatlarının kafasını karıştıran sorularının cevabını alan hakim Berman, bir kez daha karar değiştirip duruşmayı 16 Mayıs’a erteledi

16 Mayıs’ta yapılacak duruşma öncesi, bu kez Ceza Gözetim Memuru Rebekah Dawson mahkemeye Hakan Atilla’nın 105 yıl hapis cezası almasını isteyen bir rapor sundu.

Hakan Atilla’nın avukatları Dawson’ın önerdiği 105 yıl hapis cezasına itiraz etti. Hakan Atilla’nın tüm suçlardan azami hapisle cezalandırılamayacağını savundu.

Bu kez Hakan Atilla’nın hapisteki son durumuyla ilgili bir rapor mahkemeye sunuldu. Tarafsız cezaevi gözlemcilerinin raporuna göre, Hakan Atilla çok iyi huylu bir mahkumdu.

Atilla’nın bulunduğu cezaevinde birlikte kaldığı mahkumlarla profilinin uyuşmadığı, ailesinden izole bir şekilde hapishane şartlarını yaşayan Atilla’nın, büyük bir stres içerisinde olduğu belirtiliyordu. Raportör, hakimden Atilla’yı çok daha az güvenlikli bir cezaevine göndermesini istiyordu.

Karar günü

Mayıs ayının ilk haftası hakim Berman, yayınladığı yazılı emrinde 16 Mayıs Çarşamba günü sabah 10.00’da karar duruşmaya çıkacak Hakan Atilla’ya, bir takım elbise, bir gömlek, bir kravat, bir çift çorap, bir çift ayakkabı ve deri bir kemer sağlanmasını istedi. Artık hakim bu kez son duruşma tarihi için oldukça kararlıydı.

Türkiye, ABD ve uluslararası medyada, Hakan Atilla’nın ne kadar ceza alabileceği tartışılıyordu. Cezaevi raportörü 105 yıl, savcılık 16 yıl istemiş, Hakan Atilla’nın avukatları da verilecek 4-5 yıllık bir hapis cezanın merhametli bir karar olacağını yazdıkları bir dilekçeyle hakime bildirmişlerdi.

Karar duruşması günü geldiğinde çok sayıda medya mensubu yeniden mahkeme salonu ve önündeydi. Hakim Berman, yaklaşık iki buçuk saat süren mahkemede kararını açıkladı.

Hakan Atilla’nın 32 ay hapis cezası almasına, şimdiye kadar cezaevinde kaldığı 14 aylık sürenin, aldığı cezadan düşürülmesine ve ayrıca 500 dolar para cezası almasına hükmetti.

Hakan Atilla’nın, iyi şartlardan dolayı erken tahliyesi de göz önüne alındığında, toplamda 13 ile 16 ay daha hapis yatacağı açıklandı.

Atilla için, Ceza Gözetim Memuru 105 yıl, savcılık 16 yıl, savunma avukatları 4-5 yıl öngörmüş, mahkeme suç çizelgesine göre de 10 yıl hapis cezası verilmesi istenmişti.

Hakim Richard Berman, 12 kişilik jüri heyetinin de suçlu bulduğu Atilla için oldukça sürpriz bir karara imza atmıştı.

Hakim Berman bu kararı almasındaki en önemli etkinin kendisine yazılan o duygusal mektuplar olduğunu söyledi. Hakim Berman, duruşmada yaklaşık iki saate yakın bir süre konuştu ve kararını vermesinde en büyük etki olan kendisine yazılan bazı mektupları salona okudu.

Duygusal mektuplar Berman’ı etkiledi

Hakim Berman, kendisine ilk kez yurt dışından bu kadar çok mektup geldiğini belirterek, “101 mektup geldi. Hayatımda hiç bu kadar mektup almadım. Çoğu Türkçeydi. Yeminli mahkeme tercümanları tarafından çevirileri yapıldı. Hepsini teker teker okudum” dedi.

Duruşma sona erdiğinde ise Hakan Atilla’nın avukatları tatlı bir sevinç içerisindeydi. 4-5 yıla razı oldukları müvekkilleri, yaklaşık 13-14 ay daha hapis yattıktan sonra serbest bırakılacaktı.

Hakan Atilla’nın eşi Burçin Atilla’nın yüzünde sevinç ile hüznün birlikte olduğu bir ifade vardı. Kocası için istenen zaman oldukça uzundu.

Hakan Atilla’nın avukatları bu karara sevinmiş olsalar da ”Atilla’nın suçsuzluğuna inanıyoruz. Kararı temyiz edeceğiz” diye açıklama yaptılar.

Hakim Berman’a yazılan mektupların bazılarına aşağıdaki buradan erişebilirsiniz.

Karardan günler sonra bile hakim Berman hala davanın etkisindeydi. Hakim Berman, geçmişte New York eski Belediye Başkanı Rudy Giuliani’yle birlikte profesyonel olarak yollarının kesiştiğini söylüyor, “Giuliani’nin Başkan Trump’la Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında, açılmış bir federal ceza davasını sonlandırmak için eşi görülmemiş bir çaba harcayarak arada gidip-gelmiş olması, bu iş için aktif olarak çalışması beni hala şaşırtıyor. Hala düşündükçe şaşkınlık yaşıyorum” diye karışıklık içerisinde olan duygularını ifade ediyordu.

Rıza Sarraf’tan ise hala ses seda çıkmıyordu. En son Weschester County Cezaevi’nde davayı yakından takip eden bir Türk avukatla görüşmüş ancak daha sonra bu cezaevinden de başka bir yere götürülmüştü.

Bir taraftan da Rıza Sarraf davası tüm hızıyla sürüyordu. Dava dosyasına bir çok yeni gizli belge konuluyordu.

Rıza Sarraf’tan, rüşvet aldığı iddia edilen cezaevi gardiyanı Victor Casado’nun, bildiklerini itiraf ederek savcılıkla anlaşma yapmak üzere olduğu açıklandı. Bu, rüşveti gardiyana veren kadın avukatların kim veya kimler olduğunun da ortaya çıkıp haklarında iddianame hazırlanması demekti.

Rıza Sarraf’tan Rüşvet Aldığı İddia Edilen Gardiyan İtirafçı Oldu
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:08 0:00

Temyizde çarpraz dava

Hakan Atilla suçsuz olduğu iddiasıyla temyiz başvurusunu yapmış ve hakkındaki tüm suçlamaların düşürülüp hakkında beraat kararı verilmesini talep etmişti.

Savcılık da aynı mahkemeye başvurup Hakan Atilla’ya verilen hapis cezasının az olduğunu iddia etmişti. Gözler artık temyiz mahkemesindeydi.

Ağustos ayına gelindiğinde ise Hakan Atilla’nın temyizdeki çapraz davası hala sürüyordu. Atilla’nın avukatları, VOA Türkçe’ye yaptıkları açıklamada, müvekkillerini kesin tahliye gününün 25 Temmuz 2019 olduğunu açıklıyorlardı.

Bu arada Rıza Saraf’ın serbest olduğu yönünde bazı fotoğraf ve haberler çeşitli Türk medya organlarında yayınlandı. Ancak dava dosyası açıktı ve sürekli yeni gizli belgeler dava dosyasına konuluyordu.

Hakkında verilecek karar öncesinde savcılığın mahkemeye sunması gereken işbirliği yaptığı için ceza indirimine gidilmesiyle ilgili dilekçesi henüz verilmemişti.

Rıza Sarraf, Eylül ayına gelindiğinde o rüya takımı diye adlandırdığı avukatlarının büyük bir çoğunluğuyla yollarını ayırıyordu.

Aralık ayına girildiğinde Hakan Atila’nın temyiz mahkemesinde süren davasında çok sürpriz bir gelişme yaşanacak ve savcılık temyiz başvurusunu geri çektiğini açıklayacaktı.

STÜDYO VOA

Erdoğan’dan BM Güvenlik Konseyi’ne sert ‘Gazze’ çıkışı – 24 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG