Türkiye’de aylar sonra Corona virüsü salgınında 28 bin 351 kişi verisiyle vaka sayısı açıklanmasına muhalefet ve sağlık meslek örgütleri tepki gösterirken, aynı zamanda Covid-19’un meslek hastalığı kabul edilmesi çağrısını da yineledi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Temmuz ayından beri salgına ilişkin günlük tabloda, “hasta sayısı” adı altında Corona virüsüne yakalanmış kişilere ilişkin bilgileri paylaşmak yerine sadece yatılı tıbbi tedavi altına alınanları ifade ettiği süreç dün itibariyle sona erdi. Koca’nın vakalardan yüzde 80’inin semptom göstermediğini ve yüzde 20’sinin takip altındaki hasta grubunda olduğunu belirterek, dünkü tabloda vaka sayısını 28 bin 351 olarak duyurması salgına ilişkin tartışmada tansiyonu yükseltti.
Bugünkü tabloda da vaka sayısının daha da yüksek olduğu görüldü. Sağlık Bakanı Koca'nın paylaştığı son tabloya göre, Türkiye'de son 24 saatte Corona virüsü kaynaklı 174 can kaybı yaşandı, 29.132 yeni vaka tespit edildi.
Belirti göstermeyenleri de tabloya dahil eden toplam vaka sayısının Temmuz'dan bu yana Türkiye'de ilk kez dün kamuoyuna açıklanması, “Neden şimdi?” sorusunu gündeme taşıdı. Muhalefet ve sağlık meslek örgütleri, AKP Hükümeti’nin “şeffaflık” bakımından değil, Dünya Bankası’nın Corona virüsü salgını gerekçeli mali yardımları ve Dünya Sağlık Örgütü’nün aşı önceliği planlaması nedeniyle vaka sayısını ilan ettiği görüşünde.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, dünkü 28 bin 351 vaka sayısı itibariyle Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) aslında doğru rakamları kamuoyuna açıkladığının bir kez daha doğrulandığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Fincancı Korur ve TTB yönetimini kabulünde, “Biz hekimlerin söylediğine güveniyoruz. İşin başında olan, olayın tanığı olan hekimlere güveniyoruz” diyerek, iktidar ve siyasetçilerine güven duyulmadığını vurguladı. Bu nedenle TTB’nin başından beri doğru söylediğini CHP olarak kabul ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, Corona virüsü hastalığının bir an önce meslek hastalığı sayılması gerektiğini arzu ettiklerini dile getirdi.
Korur da, sahadaki tablo bakımından 28 bin 351’i dahi düşük bulduklarını ancak iktidarın bunu bile artık söylemek durumunda kaldığını kaydederken, meslek hastalığı sıkıntısında CHP’nin yasa teklifiyle konuyu gündemde tutmasından dolayı Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti.
CHP: ‘Tek sorumlu Recep Tayyip Erdoğan’
CHP adına bugün Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile doktor, eczacı gibi sağlıkçı kökenli milletvekilleri de kameralar karşısına geçti.
CHP’nin Türkiye’de Corona virüsü salgınına ilişkin ilk andan itibaren kamuoyuna doğru bilgilendirme çağrısı yaptığını ancak Sağlık Bakanı aracılığıyla iktidar tarafından kamuoyuna yalanlar söylendiğini savunan Özkoç, Koca’nın artık istifa etmesi gerektiğini belirterek, yaşananlardan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorumlu olduğunu söyledi. “Bu süreçteki yanlışlardan tek sorumlu Erdoğan’dır” diyen Özkoç, istifa çağrısıyla birlikte erken seçime gidilmesi gerektiğini, “Sağlık Bakanı, bakan olarak yapması gerekenleri yapmamıştır. Hazine tam takır oluğu için, paralar saraylara ve uçaklara gittiği için Sağlık Bakanı gerçekleri milletimize söyleyememiştir. Şimdi yapması gereken tek şey var. ‘Ben Cumhur-Mafya İttifakında birlikte olmak istemiyorum. Ben milletimin yetiştirdiği bir doktor olarak daha fazla dayanamam’ diyerek istifa etmesi gerekir. Yetmez insanları ölüme terk eden Cumhur-Mafya iktidarı ya istifa edecek ya da bir an önce seçime gidecek” diye açıkladı.
Sağlık Bakanı’nın “hasta sayısı” adı altında kamuoyuna gerçekleri açıklamadığını belirten Özkoç, “Arkadaşımız tıp doktoru olan Ankara Milletvekilimiz Murat Emir, bir açıklama yaptı; 10 Eylül itibariyle ‘29 bin 377 Covid vakası var’ dedi. Bakan yalanladı. ‘Dünyada süreci en iyi yöneten biziz’ dedi. Yalanlar devam etti. ‘Biz hasta sayısını açıklıyoruz, vaka sayısını açıklamayacağız’ dediler. Bunu da ulusal çıkarlara dayandırdılar. Gerçekleri açıklamak, ne zamandan beri ulusal çıkarlara ters düşüyordu, bunu Türkiye’de kimse anlamadı. Dün gerçekleri açıkladılar; 28 bin 351 vaka. Yani arkadaşımız Murat Emir’in açıkladığı rakam doğru çıktı. Yüzleri kızardı mı? Hayır kızarmadı. Çünkü yalan söylemeye alışıklar. Peki şimdi ne oldu ulusal çıkarlarımıza? Bunun adı alçaklıktır. Hiç utanmadılar, utanmaya da niyetleri yok. Nedenini açıklamadılar. Nedenini onlar değil ama ben açıklayayım; Çünkü Tayyip Erdoğan, damadıyla birlikte Hazine’yi boşalttı” dedi.
Özkoç’a sağlıkçı vekiller Tekin Bingöl, Mehmet Göker, Fikret Şahin, Servet Ünsal, Ünal Demirtaş, Gamze Taşçıer, Metin İlhan, Hüseyin Avni Aksoy, Erkan Aydın, Yüksel Özkan, Çetin Arık eşlik etti.
Sağlık personeline işten ayrılmak yasak ama meslek hastalığı hakkı yok
Bu arada Corona virüsü salgınıyla mücadelede ön safta görev alarak en fazla risk altındaki meslek grubu olan sağlık personeli ise, aylardır Covid-19’un “meslek hastalığı” kapsamına alınmaması nedeniyle mağduriyetler yaşamaya devam ediyor.
Genel Sağlık İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, öncelikle başından beri Türkiye’de gerçek tabloyu açıklamayan yaklaşımı eleştirdiklerini ve bu nedenle Sağlık Bakanlığı’nın tepkisine maruz kaldıklarını anımsattı.
Bacaksız, “Epidemiyolojik, bilimsel gerçekçi çalışmalar için gerçek veriler gereklidir diyoruz. Bu konuda Bilim Kurulu’na da çağrıda bulunuyoruz. Şimdi Dünya Sağlık Örgütü’nün vaka sayılarına göre aşı verileceği açıklaması sonrasında vaka sayısı duyuruldu. Oysa en başından beri söylediğimiz üzere bizler yani sağlık personeli vaka ile hasta sayısının aynı olması gerektiğini biliriz. Ancak aşı üretici ülkelerce vaka durumuna göre ülkelere öncelik tanınacağı için Türkiye’de aylar sonra vaka sayısı kamuoyuna duyuruldu. Yani iş artık çıkmaza girdiğinde” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın genelgesi uyarınca sağlık personeli açısından izinler, emeklilik dahil işten ayrılma talepleri askıya alınmışken halen meslek hastalığı konusunda hızlıca yasal düzenleme yapılmadığını söyleyen Bacaksız, “Diğer kişilere kıyasla yakalanma riski 14 kat daha fazla olan sağlık çalışanları, salgınla mücadelede savunmasız bırakılmaktadır. Covid-19 tanısı almış sağlık çalışanlarının sayısı giderek artarken, Covid-19 nedeni ile hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısı 160’a ulaşmıştır. Siyasi iktidarın iş bilmez tavrı, sağlık çalışanlarının sağlığını daha da tehlikeye atmaktadır. Gece-gündüz, hafta sonu demeden, izin kullanmadan büyük özverilerle hizmet veren sağlık çalışanlarının ağır ve kötü çalışma koşulları acilen düzeltilmelidir. Covid-19 meslek hastalığı listesine vakit kaybetmeksizin eklenmelidir” çağrısında bulundu.
TBMM Sağlık Komisyonu üyesi CHP’li Ali Şeker de, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Komisyon Başkanı AKP’li Recep Akdağ’ın Corona virüsü rahatsızlığını sağlık personeli açısından meslek hastalığı kabul edilmesi için Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile temas yürüttüğünü açıkladı. Sağlık Bakanı Koca’nın söz konusu yapılacak yasal düzenlemeye olumlu bakışını açıkladığını kaydeden Şeker, eğer Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan geri dönüş olursa zaten CHP’nin bunun yasalaşması için gerekeni yapmaya hazır olduğunu vurguladı. CHP’nin hali hazırda verdiği yasa teklifi bulunduğunu ancak AKP’nin muhtemelen kendi yasa teklifini getireceğini Şeker, tüm siyasi partiler arasında TBMM Sağlık Komisyonu’nda fikir birliği varken en kısa sürede yasalaşmasını umut ettiklerini bildirdi.
