ABD’de yapılan yeni bir çalışmaya göre, Corona virüsüne karşı geliştirilen elçi RNA (mRNA) aşıları, bünyenin hemen savunmaya geçmesi için antikor üretimini sağlamasının yanı sıra, bağışıklık hücreleri oluşturmak için lenf bezlerini de uyararak uzun vadeli koruma sağlıyor.
Çalışmanın yazarlarından Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Ali Ellebedy, sağlıklı gönüllülere yapılan kan tahlillerinin, iki doz Pfizer/BioNTech aşısının "güçlü bir plazmablast tepkisi" başlattığını gösterdiğini söyledi. Bünyede ilk ortaya çıkan antikorlar, plazmablast adı verilen B hücreleri tarafından üretiliyor.
Çalışmaya göre, virüse ilerleyen yıllarda maruz kaldıktan sonra antikor üretecek olan ve ‘’bellek B hücreleri’’ olarak adlandırılan bağışıklık hücreleri, yalnızca aşı enjeksiyon bölgelerinin yakınındaki lenf düğümlerinde bulunan “germinal merkez kökenli B hücreleri’’ tarafından üretiliyor. Çalışma, bilim dergisi Nature’da yayınlanmadan önce hakem değerlendirmesinden geçiyor.
Ali Ellebedy, gönüllülerin lenf bezlerinde düzenli olarak yapılan biyopsilerde "güçlü bir germinal merkez tepkisi gördüklerini" söyledi. Ellebedy, bu tepkinin en az yedi hafta sürdüğünü ve "yakın zamanda azaldığına dair bir işaret olmadığını" da kaydetti.
Ellebedy, Twitter’dan yaptığı açıklamada da aşı sonrası kişilerin kollarında ağrı ya da yanma hissetmesinin de iyiye işaret olduğunu zira enjeksiyon bölgesindeki lenf bezlerinin bu tepkiyi yarattığını belirtti.
Çalışmanın yazarı, "Henüz uzun vadeli örneklerimiz olmasa da germinal merkez reaksiyonunun büyüklüğü ve kalıcılığı göz önüne alındığında, bu bireylerin mRNA aşılarına karşı dayanıklı bir bağışıklık tepkisi geliştireceğini varsayabiliriz" dedi. Pfizer dışında Moderna’nın aşısı da mRNA teknolojisini kullanıyor.
Aşıların geçici yan etkileri, gelişen bir bağışıklık tepkisinin normal bir işareti. Çoğu kişide aşıdan sonra kol ağrısı, ağrı, titreme ve ateş gibi hafif yan etkiler görülür. Bu semptomlar, aşıya karşı beklenen ve sağlıklı tepkilerdir ve genellikle birkaç gün içinde geçer.
Bir aşı ya da ilacın etkinliğini ortaya çıkarmak ya da güçlendirmek için ‘’adjuvan’’ denilen destekleyici maddeler kullanılır. Laboratuvarlar da bu nedenle yeni destekleyiciler geliştirmeye ve test etmeye çalışır. Hepsinin temel amacı aynı: bağışıklık sistemini, tepkinin etkinliğini ve uzun ömürlülüğünü en üst düzeye çıkaracak şekilde harekete geçirmek.
Bunu yapmak için, bağışıklık sisteminin aktif bir enfeksiyondaki hasarı algılamak için kullandığı sensörlerden yararlanılıyor. Bu da etkili bir bağışıklık tepkisi oluştururken, geçici enflamasyonlar yaratmak anlamına geliyor. Hücresel düzeyde de bir aşı, enjeksiyon bölgesinde yangıyı tetikler.
Bölgedeki kan damarları, bağışıklık hücrelerinin kas dokusuna girmesine yardımcı olmak için biraz daha "sızdırgan" hale gelir ve bu da bölgenin kızarmasına ve şişmesine neden olur. Tüm bunlar, yakındaki bir lenf bezinde haftalar boyunca ortaya çıkacak tam gelişmiş bir bağışıklık tepkisi başlatır.
Semptomlar açısından bu, enjeksiyon bölgesinde kızarıklık ve şişlik, kasta sertlik ve ağrı, yerel lenf düğümlerinde hassasiyet ve şişlik ve aşı yeterince güçlü ise ateşlenme ile sonuçlanabilir.