ABD Başkan Joe Biden ve dünya liderleri, iki gün süren ve sanal ortamda düzenlenen Küresel İklim Zirvesi'nin kapanışını, küresel ısınmaya yol açan fosil yakıt tüketimini azaltmak için attıkları adımlardan kesitler sunarak yaptı. Kenya ocaklarda gazyağı yerine jeotermal enerjiye geçişi, İsrail de akü performansını yükseltmeyi amaçlayan teknoloji firmalarından bahsetti.
Başkan Biden, birçok ülkeden zirveye katılan liderlere, sendika yöneticilerine ve işadamlarına ”Bunu birlikte başaracağız” mesajı verdi.
Biden'ın zirvenin kapanışında yaptığı konuşma, Kenya Devlet Başkanı Uhuru Muigai Kenyatta'nın ”İklim değişikliğiyle mücadele için küresel çapta seferber olmazsak bu savaşı kazanamayız” şeklindeki sözlerini yineler nitelikteydi.
Başkan Biden'ın ev sahipliğinde düzenlenen zirvenin ikinci ve son gününde 40 ülkenin liderleri, uzun vadede daha zengin, çevre dostu ve temiz ekonomiler kurmak için ABD'de ve tüm dünyada dev yatırımlar yapma zamanının şu an olduğunun altını çizdi.
ABD ve diğer zengin ancak karbona bağımlı ülkelerle kıyaslandığında Kenya, kısıtlı mali kaynaklarına rağmen teknoloji açığını kapatmaya çalışan yoksul bir ülke olarak öne çıkıyor. Yıllar içinde çevre kirliliğine yol açan kömür, gazyağı ve odun kullanımından dünyanın önde gelen jeotermal enerji üretici ve kullanıcılarından biri haline gelen Kenya, bunu akıllı telefon bankacılığının yardımıyla başardı.
Zirvenin açılığında karbon emisyonlarının azaltılması için atılacak yeni adımlar ele alındı. Çevreyi en çok kirleten ülke olan Çin'in devlet başkanı Xi Jinping, kömür santralı inşaatlarını azaltma yoluna gidebileceklerini kaydetti.
Biden'ın ABD'nin bu on yıl içinde kömür ve petrol kaynaklı emisyonları yarı yarıya azaltma taahhüdünün gerçekleşip-gerçekleşmeyeceği, seçmenlerden alacak desteğe ve ulusal çaplı altyapı planı için gereken 2 trilyon dolarlık ödeneği garanti altına alıp-almayacağına bağlı.
Başkan Biden, Cuma günkü konuşmasında, ”Verdiğimiz taahhütler gerçekleşmeli. Hiçbir eyleme girişmeden verilen taahhütler anlamsız, boş sözlere benzer” dedi.
Biden'ın iklim vizyonu; temiz enerji teknolojilerine, araştırmaya ve altyapıya trilyonlarca dolar akıtarak rekabetçi bir Amerikan ekonomisine ivme kazandırmak, istihdam yaratmak, bir yandan de gezegeni kurtarmak.”
ABD'de teknolojik gelişmeler ve kullanımın yaygınlaşması sayesinde rüzgar ve güneş enerjisi kömür ve doğalgaz karşısında güç kazandı. Biden, yeni yatırımların ”şimdiye kadar akıllara bile gelmeyen” temiz enerji alanları açacağının altını çizdi.
Cumhuriyetçi Partililerse dünyayı en çok kirleten ülkenin Çin olduğunu savunuyor ve temiz enerjiye geçişin Amerika'nın petrol, doğalgaz ve kömür sektörlerinde çalışanlara zarar vereceğini iddia ediyor.
İklim değişikliğiyle mücadelede yapılacak harcamaların çoğu, Biden'ın altyapı tasarı kapsamında yer alıyor. Tasarı; yeni yolların, güvenli köprülerin inşası ve toplu ulaşım sistemlerinin oluşturulması için ödenek ayrılmasını; elektrikli motorlu araçların artmasını, temiz ve güvenilir içme suyu sağlanmasını, rüzgar ve güneş enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarına yatırım yapılmasını içeriyor.
Ancak Biden'ın altyapı planının Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti arasında yarı yarıya bölünmüş Senato'da onaylanmasının önünde zor bir yol olduğu görülüyor. Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell'ın liderliğindeki Cumhuriyetçiler, planın kurumlar vergisinin arttırılmasıyla finanse edilmesi fikrine şiddetle karşı çıkıyor. .
Bill Gates ve Mike Bloomberg da zirveye katıldı
İklim Zirvesi'nin ikinci ve son gününe iki milyarder işadamı, Bill Gates ve Mike Bloomberg de katıldı. Çelik işçileri sendikası ve elektrik işçileri sendikası yöneticileri, güneş ve diğer yenilenebilir enerji firmalarının yöneticileri de zirvedeydi.
”İklim değişikliğiyle tarihi miktardaki yeni yatırımlar olmadan mücadele edemeyiz” diyen Bloomberg, kömür santrallarının yerini alacak ucuz yenilenebilir enerji kaynaklarına yoğun yatırım yapıyor.
Zirveye katılan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da yeni kurulan yüzlerde teknoloji firmasında çalışan uzmanların güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin depolanması alanında çalıştığını anlattı. Danimarka Başbakanı Metter Frederiksen, ülkesinin Kuzey Denizi'nde petrol ve doğalgaz aramaya son verme taahhüdünü yeniledi, denizlerdeki petrol ve doğalgaz kuyularının yerine rüzgar tarlaları kuracaklarını söyledi.