Almanya'nın, Afganistan'ın başkenti Kabil'e gönderdiği A400 tipi askeri kargo uçağına sadece yedi kişiyi aldığının ortaya çıkmasına büyük tepki gösterildi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kabil’den sadece yedi kişi tahliye edilebildiği doğrulandı ve buna gerekçe olarak havalimanına gelen yolların tehlikeli olması ve tahliye edilecek kişilerin havalimanına ulaşamaması gösterildi.
Aralarında beş Alman vatandaşının yanısıra bir Hollandalı ile bir Afgan’ın da bulunduğu grubun Kabil'den Özbekistan'ın başkenti Taşkent'e götürüldüğü öğrenildi. Federal Savunma Bakanlığı’ndan yapılan bir açıklamada, aynı uçağın bugün yeniden Kabil’e dönerek, yeni bir tahliye operasyonu yapacağı bildirildi.
114 kişiyi taşıma kapasitesine sahip A440M tipi tahliye uçağına, bu tür tahliye operasyonlarında en az 150 kadar yolcu alınabiliyor. Alman basınında çıkan haber ve yorumlarda, dün Kabil’den havalanan bir Amerikan uçağına 500‘e yakın kişinin alınması örnek gösterilerek, Alman uçağındaki durum "skandal" olarak tanımlandı.
Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, ilk uçuşta getirilenlerin sayısının bu denli düşük olmasını dolaylı olarak eleştirdi. "Kabil Havalimanı’nda yaşananlar, Batı için utanç verici" diyen Steinmeier, "yaşanılan insanlık trajedisinden biz de sorumluyuz. Bir an önce Afganistan’da bulunan Alman vatandaşlarını ve Alman ordusunda görevli olan yerel elemanları çıkarmamız gerekiyor" diye konuştu.
Steinmeier ayrıca, Taleban’ın yönetimi ele geçirmesinin, Almanya’nın dış politikasının ve askeri misyonlarının bundan sonra temel olarak yeniden sorgulanmasını beraberinde getireceğini söyledi.
Başbakan Angela Merkel, Pazartesi geç saatlerde yaptığı bir açıklamada, Afganistan’da tarafların uzlaşacağından yola çıkarak, Taleban’ın gücü konusunu yanlış değerlendirdiklerini ifade etti ve gelişmeleri "acı, dramatik ve korkutucu" olarak niteledi.
Çarşamba günü hükümetin Afganistan’daki gelişmeleri ele almak üzere bir kriz toplantısında biraraya geleceğini açıklayan Merkel, aynı gün AB dışişleri ve içişleri bakanlarının Brüksel’de buluşacaklarını kaydetti. Merkel, her iki toplantıda, Afgan mültecilerin durumunun ve komşu ülkelere yardım konusunun ele alınacağını açıkladı.
Dışişleri Bakanı Heiko Maas da dün yaptığı bir değerlendirmede, "Geçiştirilecek bir şey yok, hepimiz, federal hükümet, istihbarat servisleri, uluslararası toplum durumu yanlış değerlendirdik" diyerek, itirafta bulunmuştu. Maas, Taleban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesinden önce ülkede yaşayan Alman vatandaşları ve Almanya’daki yerel personel için çalışan Afganlar'ı tahliye edemediği için eleştirilerin hedefinde bulunuyor.
Afganistan'a mali yardım donduruldu
Bu arada federal hükümetin Afganistan’a verdiği mali yardımı dondurduğu öğrenildi. Federal Ekonomik Yardım Bakanlığı konuyla ilgili haberi doğruladı ve kararın bugünden geçerli olmak üzere uygulanacağını açıkladı. Dışişleri Bakanı Heiko Maas, geçen hafta "Afganistan, uluslararası yardım olmadan hayatta kalamaz. Ülkeye her yıl 430 milyon Euro temin ediyoruz; Taleban ülkeyi ele geçirir ve şeriat hukuku, hilafet yönetimi getirirse, bir kuruş bile vermeyiz. Taleban da bunu biliyor" demişti.
