Türkiye’de faiz karşıtı ekonominin döviz kurunu ve kura bağlı ürün fiyatlarını yükseltmesi nedeniyle endişeli olan muhalefet, seçim çağrılarını sürdürüyor.
ABD Merkez Bankası’nın (FED) faizi sabit tutması, İngiltere Merkez Bankası’nın yüzde 0.25 oranında faiz indirimi yapması ve uluslararası piyasalarda enflasyon sorunu olmasına karşın Türkiye’de dün itibariyle Merkez Bankası’nın dördüncü kez faiz indirimi kararı almasına tepkiler sürüyor.
Merkez Bankası’nın faiz indirimini açıkladığı gün Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın 4 bin 250 lira olarak açıkladığı asgari ücret ise Türk Lirası’nın değer kaybıyla beraber tartışılıyor.
Muhalefet seçim çağrısını yinelerken, Erdoğan’ın faiz indirimi politikasına dayalı yeni ekonomik programı (YEP) ile Türkiye’nin çıkmaza sürüklendiği görüşünü paylaşıyor.
TL’de değer kaybı nedeniyle asgari ücretlilerin alım gücünde ciddi düşüş olduğu da muhalefetin ortak eleştiri noktası.
Erdoğan’ın dün duyurduğu yeni asgari ücret, açıklandığı saat 15.30’da 275 dolara denk gelirken, TL’de değer kaybı nedeniyle sadece 24 saatte 19 dolar eriyerek 256 dolara düştü. 2020 yılı için uygulamadaki 2 bin 825 lira asgari ücret yılın başında yaklaşık 384 dolardı.
2002 yılında çeyrek altın 32 lirayken 20 yıllık Erdoğan-AKP iktidarında, 2021’in Aralık yında 1600 liraya yükseldi. Bu dönemde çeyrek altın yerine özellikle düğün, nişan hediyesi amaçlı satışa sunulan gram altın ise 980 liraya yükselince, piyasada yarım gram altın satışı yapılmaya başlanması dikkat çekti.
“Suskunluk devam ederse ekonomi, hayat duracak”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise siyasi aktörlere, bürokratlara ve iş dünyasına yönelik çağrılarını bugün de sürdürdü ve acilen seçim sürecine gidilmesi gerektiğini söyledi.
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski’yi telefonla aradığını açıklayan Kılıçdaroğlu, “Ülke yangın yeri. Akli melekelerini kaybetmiş bir şahsın ülkeyi intihara sürüklemesini mi seyredeceğiz? Herkes konuşmalı artık, herkes! Seçim istiyoruz. Erdoğan ve Bahçeli’nin tek yapması gereken, kendilerinin gitme olasılığını millete göstermeleridir. Bu Saray Hükümeti artık kangrenli bacaktır. Susma zamanı değil, vatanını seven herkes konuşmalı. Tüm vücut kangren olduktan sonra, konuşsanız da bir anlamı olmayacak. Utancı giden kimsenin kalbi ölürmüş. Bu Saray ve şürekasının utanması yoktur, kalbi yoktur. Bu zulmü bitireceğiz” dedi.
“Bu suskunluk devam ederse ekonomi duracak, hayat duracak” uyarısını da paylaşan Kılıçdaroğlu, seçim sandığı zamanı olduğunu ifade etti.
“Değiştirilmesi gereken Erdoğan'dır”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak da “Son üç yılda üç Hazine ve Maliye Bakanı, dört Merkez Bankası Başkanı, dört TÜİK Başkanı gördük. Ama baş aşağı gidiş durmadı. Kötü yemek yapan aşçı yerine bulaşıkçıyı değiştirmek, yemeği lezzetli yapmaz. Beceriksiz aşçıyı değiştirmeden ağızlar tatlanmaz. Değiştirilmesi gereken Erdoğan’dır” tepkisini paylaştı.
Öztrak, asgari ücrete yüzde 50’lik zam yapılmasına rağmen alım gücünde yaşadığı düşüşü ise “Bu yıl ocak ayında, İstanbul’da bir somun ekmeğin fiyatı 1,5 liraydı. Asgari ücretle sene başında 1883 ekmek alınıyordu. Bugün İstanbul’da ekmek 2,5 lira ve yeni ilan edilen net asgari ücretle bin 1701 ekmek alınabiliyor. Erdoğan’ın öyle çok övünerek açıkladığı asgari ücret, emekçinin 182 somununu yemiş bitirmiş” sözleriyle açıkladı.
CHP asgari ücret altındaki emekli ücretlerini anımsattı
SSK emekli aylığı 2 bin 600 lira, ortalama BAĞ-KUR tarım emekli aylığı 2 bin 45 lira, ortalama BAĞ-KUR esnaf emekli aylığı 2 bin 700 lira ve ortalama Emekli Sandığı aylığı 3 bin 600 lira olduğunu hatırlatan Öztrak, asgari ücret 4 bin 250 lira olduğu takdirde diğer maaşları da arttırmak gerektiğini belirtti. Öztrak, “Madem işveren işçisine 4 bin 253 lira verebiliyor, devlet de en düşük emekli aylığını 4 bin 253 lira yapabilir. Herhalde devlet, işverenler kadar kudrete sahiptir” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da “Yeni asgari ücretle Türkiye, Avrupa'da sonuncu olmaya devam edecek. Üstelik Avrupa'da asgari ücrete yapılacak zam oranının henüz belirlenmediğini de not edelim. Türkiye, daha yeni yıla başlamadan sonunculuğunu ilan etti! Kurdaki artışın henüz tüketiciye tam yansımadığını düşündüğümüzde asgari ücrete gelen bu zam, asgari ücretlinin cebine dahi girmeden yok olup gidecektir” ifadelerini kullandı.
Akşener de emekli ücretleri için çağrı yaptı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Gaziantep’in Nizip ilçesinde halka seslendi. Akşener, “Dün asgari ücret açıklandı. Daha da iyi olabilirdi ama bizlerin sizlerden aldığımız bilgiler ışığında, iyi kötü sesiniz duyuldu, böyle bir açıklama yapıldı. 1500’e emekli maaşı olmaz, 2 bin 500’e de olmaz. BAĞ-KUR ve SSK emekli maaşlarının tümünü, eşit şekilde asgari ücret kadar yapın ağalar” dedi.
HDP: ‘’Artık Türkiye’de Saray-Bank var’’
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Merkez Bankası’nın 1 Aralık, 3 Aralık, 10 Aralık, 13 Aralık’ta ve son olarak bugünkü piyasaya müdahalesini anımsatarak, bu dolar satışıyla döviz kuru artışı durdurulamazken kamu bankacılığına zarar verilmeye başlandığını söyledi.
Oluç, “Kimin dolarlarını satıyor bu Merkez Bankası? Kaçtan borçlanıp dolarları alıyor bu Merkez Bankası? Kimlere peşkeş çekiliyor bu dolarlar? Doları düşürmek için piyasaya satılan dövizin etkisi ne kadar sürdü biliyor musunuz, 45 dakika, sadece 45 dakika! Döviz satıldı, dolar düştü. 45 dakika sonra dolar eski fiyatına geri geldi. Bu halkın cebinden çıkan milyarlarca dolar kül oldu ama birilerini cebi şişti. Bütün dünyada ülkelerin merkez bankaları vardır. Türkiye’de ise tek adamın merkez bankası, yani Saray-Bank vardır. Saray Bank size çalışıyor. O da yetmiyor. Bugünlerde kamu bankalarının sermaye yapısını ve kredi kapasitesini desteklemek için çalışmalar yapıyorsunuz. Esnafı, emekliyi, emekçiyi, çiftçiyi batırdıktan sonra şimdi sıra kamu bankalarına geldi. Bu model bir çelişkiler modelidir. Faize karşıyız diyenlerin yüksek faiz ödediği, yerli ve milliyiz diyenlerin ülkenin geleceğini, zenginliklerini kelepir fiyatına yabancı yatırımcılara ve şirketlere satmaya çalıştığı bir modeldir” dedi.
Babacan: ‘’Merkez Bankası 4 milyar dolar bozdurdu’’
TBMM dışında ancak AKP’den ayrılanlarca kurulan siyasi partilerden birisi olan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bunlar yangını söndürebilir ama ortada büyük bir enkaz var. Bu enkazın kalkması ancak hukuk ve adaletle mümkün. Hükûmetin de bunu yapması mümkün değil. Artık Erdoğan o sınırı geçti” dedi.
AKP iktidarında uzun yıllar ekonomiyi yönetmiş olan Babacan, “Merkez Bankası, bizim piyasa rakamlarından okuduğumuz 4 milyar doların üzerinde borç aldığı döviz bozdurdu, sıfır. Aynı kızgın saça su dökerseniz buharlaşır. Altında kömür yanan, yufka yapılan saçlar vardır. Üzerine su döktüğünüzde bir anda buharlaşır. Merkez Bankası’nın döviz satması aynen öyle. Merkez Bankası ne kadar döviz satsa ya da herhangi bir kişi döviz bozdursa buharlaşır gider. Hiçbir işe yaramaz. Çünkü bir başka benzetme de havuzun dibi delik. Ne kadar su koysanız o delikten çatlaktan akıyor. Merkez Bankası’nın önümüzdeki aylarda faiz indirimine devam etme ihtimali olduğu sürece dövizi tutmanın bir yolu yok. Bütün dünya krizi yaşıyor tezi doğru değil. Biz her açıdan dünyanın çok dışındayız. Paramızın değer kaybı en büyük bizde. İşsizlik, özellikle genç işsizlik en yüksek bizde. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin OECD ortalaması yüzde 14 bizde yüzde 29. Altı ay diyorlar, sayılı gün çabuk geçer. Yanlıştan vazgeçin diye defalarca uyardık, uyarıyoruz” açıklamasında bulundu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da, “Kaşıkla verdiniz, kepçeyle alıyorsunuz! Dün 4.250 TL ile 275 $ alınabiliyordu, bugün 250 $! Asgari ücretliye verdiğiniz zam sadece bir günde 425 TL eridi! Yeter artık! Kaçamazsınız, acilen seçim kararı alın!” tepkisini açıkladı.
TOBB ilk kez “olumsuz” dedi
Hükümete yakınlığıyla ekonomik gelişmelere ilişkin bugüne değin olumlu yönde açıklamalara imza atan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, son dönemdeki tabloda ilk kez “endişe ve “olumsuz etki” olduğunu paylaştı.
Hisarcıklıoğlu, Twitter mesajında, “Piyasalarda yaşanan çalkantı ve döviz kurlarının geldiği seviye birçok firmamızı endişelendiriyor ve olumsuz etkiliyor. Piyasaların ivedilikle istikrara kavuşmasını sağlayacak acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin temin edilmesini bekliyoruz” açıklaması yaptı.