Erişilebilirlik

Türkiye-İsrail İlişkilerinde İyileşme Sinyali


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'u ağırladı. Görüşmenin ardından, “İsrail ile müşterek hedefimiz ülkelerimiz arasında ortak çıkara dayalı, karşılıklı hassasiyetlere saygı temelinde siyasi diyaloğun yeniden canlandırılmasıdır” diyen Erdoğan, ilk ortak çıkar alanı olarak ise enerji sektörünü gösterdi.

Eşi Michal Herzog'un da eşlik ettiği İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Türkiye Cumhuriyeti’ne 14 yıl sonra İsrail'den resmi ziyaret gerçekleştiren ilk devlet başkanı oldu. Herzog çifti, resmi ziyarette bulunduğu için Ankara’daki ilk durağı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarını sunmak üzere Anıtkabir oldu. Burada Herzog, Anıtkabir Özel Defteri’ne “Büyük vizyoner Mustafa Kemal Atatürk'ü ebedileştiren bu tarihi mekanı ziyaret etmek farklı bir ayrıcalık. Bu büyük liderin ilerleme ve barış mirasının bilgeliğini takip ederek ve cesurca işbirliği yolunu seçerek milletlerimiz, inançlarımız, bölgemiz ve dünya için daha güvenli ve daha istikrarlı bir dünya vaadinden elde edilecek birçok gerçeği içtenlikle karşılayalım” mesajını yazdı. Herzog’un ayrıca İbranice yazdığı son kısımda ise, Tevrat’ın Mezmurlar bölümünden "Kötülükten vazgeçin, iyilik yapın. Barış için çalışın, barışın ardından koşun." satırlarını yazdığı aktarıldı.

Herzog, Anıtkabir ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda resmi törenle karşılandı ve burada heyetler arası ikili görüşmeler yapıldı. Görüşmelerin ardından liderler kameralar karşısına geçti ancak basın mensuplarından soru alınmadı ve sadece basın açıklaması yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Herzog’un ziyaretiyle birlikte ikili ilişkilerle ilgili “Kendilerine bir kez daha ‘Türkiye’ye hoş geldiniz’ diyorum. Bu tarihi ziyaretin, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Müşterek hedefimiz ülkelerimiz arasında ortak çıkarlara dayalı ve karşılıklı hassasiyetlere saygı temelinde siyasi diyaloğun yeniden canlandırılmasıdır. Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelişmesi ve güçlenmesi ülkelerimiz açısından olduğu kadar bölgesel istikrar ve barış için de büyük bir öneme sahiptir. Bölgemizde barış, huzur ve birlikte yaşama kültürünün yeniden hakim kılınmasına katkı sağlamak bizim elimizdedir. Pozitif bir gündem üzerinden ikili işbirliği ve bölgesel diyaloğumuzu ilerletebildiğimiz ölçüde, fikir ayrılığı yaşadığımız konuları ele almamız da kolaylaşacaktır. Başta ekonomik ve ticari ilişkiler olmak üzere muhtelif alanlarda işbirliği potansiyelimizi hayata geçirmemiz özellikle önem taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.

İkili ilişkilerde gerilim gündemde olmasına rağmen ticari ilişkilerde bağın kopmadığı ise, Erdoğan’ın “İsrail ile ticaret hacminin salgına rağmen yüzde 36’ya yakın bir artış göstererek geçen sene 8,5 milyar dolar seviyesine ulaştığını” açıklamasıyla yeniden ortaya çıktı. Erdoğan, özellikle enerji sektöründe ticari ilişkilerde işbirliği mesajını “Ortak çabamızla bu rakamı 2022 senesinde 10 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum. Enerji ve enerji güvenliği alanlarında yürütülecek projelerde işbirliğine hazır olduğumuzu Sayın Devlet Başkanı’na ifade ettim. Türkiye, böylesi projeleri hayata geçirebilecek tecrübe ve kapasiteye sahiptir. Son günlerde bölgemizde yaşanan gelişmeler enerji güvenliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Turizm, bilim, ileri teknoloji, tarım, sağlık ve savunma sanayi gibi alanlarda da ciddi işbirliği imkanlarına sahibiz. Türkiye İhracatçılar Meclisi’mizin organizasyonuyla 90 kişilik bir heyetimiz 5-8 Mart’ta İsrail’de verimli temaslarda bulundu. Bu faaliyetleri karşılıklı olarak teşvik ederek işbirliğimizi daha da ilerleteceğiz” sözleriyle verdi.

Bugünkü ziyaretin ardından hemen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun İsrail’i ziyaret edeceğini de açıklayan Erdoğan, “Önümüzdeki dönemin ikili ilişkilerimizin yanısıra bölgesel işbirliği açısından da yeni fırsatları beraberinde getireceğine inanıyorum. Özellikle Dışişleri Bakanımız'ın hemen bu ziyaretin ardından Filistin’e ve İsrail’e yapacağı ziyareti önemsiyorum. Ardından yine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız'ın İsrail ziyaretini de önemsiyorum. Ve Türkiye olarak daha önce başlatılmış olan enerji noktasındaki işbirliğini yeniden hayata geçirmek için bu bir fırsattır diye düşünüyorum. Şu anda bizim elimizde dördüncüsü de yolda geliyor, dört tane sondaj gemisi var. İki tane de sismik araştırma gemimiz var. Ve Karadeniz’de, Akdeniz’de bu çalışmaları işbirliğimizle planlamak suretiyle hayata geçirebiliriz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken uzun bir aradan sonra gerçekleşen bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

Erdoğan Filistin sorununda “iki devletli çözüm” vurgusu yaptı

Görüşmede Filistin konusunu özellikle ele aldıklarını vurgulayan Erdoğan, “Sayın Herzog ile konuya dair yaklaşımımızı ve hassasiyetlerimizi açıkça paylaştım. Bölgede gerginliğin azaltılmasına ve iki devletli çözüm vizyonunun muhafazasına verdiğimiz önemi ifade ettim. Kudüs’ün tarihi statüsü ile Mescid-i Aksa’nın dini kimliği ve kutsiyetinin korunmasına atfettiğimiz önemin altını çizdim. Filistinliler'in sosyal ve ekonomik şartlarının iyileştirilmesinin ehemmiyetine dikkat çektim. Filistin halkına yönelik projeler yürüten TİKA ve Türk Kızılay gibi kuruluşlarımızın faaliyetlerinin devam etmesi hususunda İsrail makamlarının desteğini beklediğimizi vurguladım. Antisemitizmin bir insanlık suçu olduğu yönündeki yaklaşımımızı bir kez daha tekrarladım. Türkler ve Museviler, yüz yıllar boyunca barış içinde bir arada yaşamanın en güzel örneklerini vermiştir. Bu müstesna tarihimize gölge düşürülmesine müsaade etmeyeceğiz. Corona virüsü salgınıyla beraber dünyada nefret suçlarının yeniden arttığını görüyoruz. Antisemitizm, İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı ve ırkçılıkla mücadele konusunda kararlı ve ilkeli tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Herzog: "İsrail-Türkiye evi olan bölgeyi etkileyecek bir işbirliği yapabilir"

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ise, “Ne yazık ki ülkelerimiz arasındaki ilişkiler son yıllarda bir darlık döneminden geçmiştir. İnanıyorum ki ülkeler arasındaki ilişkiler karşılıklı saygı ruhunu yansıtan eylemlerle incelenecek ve hepimizin paylaştığı bölgesel ve küresel zorluklarla daha iyi başa çıkmamızı sağlayacaktır. İsrail ve Türkiye birçok alanda hepimizin ev olarak adlandırdığı bu bölgeyi çarpıcı biçimde etkileyecek bir işbirliği yapabilir ve yapmalıdır” dedi.

Herzog, Erdoğan’ın kendisi göreve geldiği andan itibaren kendisiyle diyalog kurduğunu anımsatarak, “Her ikimiz için de bu büyük bir ayrıcalıktır. Amacımız, ülkelerimiz ve halklarımız arasında dostane ilişkilerin gelişmesinin temellerini atmaktır” derken iki ülke hakları arasında hali hazırda güçlü tarihi kökleri olan ilişkiler bulunduğunu ifade etti. Herzog, devamında, “Türkiye Dışişleri Bakanı gelecek ay İsrail'i ziyaret edecektir ve İsrail Dışişleri Bakanı ile görüşmelerde bulunacaktır ve zikrettiğiniz diyaloğun da devamını mümkün kılacaktır. Bu diyaloğu her yerde yaşamalıyız” diye ekledi.

Nazım Hikmet’in zeytin ağacı dikme öğüdünü anımsattı

Nazım Hikmet Ran’ın “Yaşamaya Dair” şiirinden bir bölümü alıntılıyan İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, “Yani, öylesine dikkate alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil. Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için. Yaşamak, yani ağır bastığından” dizelerini paylaştı.

Türkiye ile İsrail’in geleceğe odaklanması yönünde mesajlar verdiği gözlemlenen Herzog, “Geçmişteki anlaşmazlıklar kendi kendine ortadan kalkmaz. Fakat biz iki halk, iki ülke her alanda derinlemesine bir diyalog içerecek güven ve saygı yolcuğuna çıkmayı seçiyoruz. Birlikte ileriye bakmayı seçiyoruz. Her konuda anlaşamayacağımız konusunda peşinen anlaşmak zorundayız. Bizimki gibi zengin geçmişi olan bir ilişkide bu durum doğaldır. Ancak anlaşmazlıkları geleceğe yönelerek çözmeye çalışacağız” diye konuştu. Herzog, “Hazreti İbrahim’in çocuklarıyız” gibi ifadeleriyle de her iki ülkedeki halkın dini inançlarına yönelik vurgularıyla birlikte İsrail’de inanç özgürlüğünü korudukları yönündeki görüşlerini de aktardı.

“Ukrayna’daki savaş insani bir felakettir”

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, "Son haftalarda bir kez daha savaşların ne kadar kötü olduğunu, buna karşılık istikrarlı dünya düzeninin ve halklar arasında köprüler kurmanın önemli olduğunu gördük. Ukrayna'daki savaş çok kan dökülmesine neden olan insani bir felakettir. Sayın Cumhurbaşkanı ayrıca yarın ülkenizde yapılacak olan önemli zirveye vesile olan çabalarınızı çok takdir ediyorum. Bugünlerde biz dünyaya başka bir yön seçtiğimizi belirtmek istiyoruz" diye konuştu.

Herzog, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni çıktıkları yolda Allah’ın yanlarında olmasını dilediğini belirterek sözlerini noktaladı.

Basın açıklaması ardından Erdoğan, Herzog onuruna resmi akşam yemeği verdi.

First Lady’ler kadın sanatçılar sergisi açılışındaydı

Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un eşi Michal Herzog ise, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde “Renk Ahenk Mihenk-Usta Türk Kadın Sanatçılarımızdan Nadide Bir Seçki” sergisi açılışını yaptı. Emine Erdoğan ile Michal Herzog’a, müzede Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Müze Müdürü Erdem Akkurt ile Türkiye Yahudi cemaatinden kadın temsilciler eşlik etti. Türk Odası bölümünde Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü sanatçıları tarafından kadın bestekarlara ait Türk müziği dinletisi de sunuldu.

Sonrasında Emine Erdoğan ile Michal Herzog, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ne geçti. Michal Herzog’un, buradaki Dünya Kitaplığı bölümünde İsrail kitaplığı için kütüphaneye 10 İbranice kitap bağışı yaptığı açıklandı. Emine Erdoğan’ın ise Michal Herzog’a Yunus Emre Divanı’nın İbranicesi'ni hediye ettiği aktarıldı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG