Adli tıp uzmanları, Ukrayna'daki Buça kasabasında bulunan toplu mezarı açtı.
Buça'daki savcılık makamından Ruslan Kravçenko, toplu mezardan 20 ceset çıkarıldığını, bunların 18'inde kurşun ve şarapnel yaralarının görüldüğünü söyledi. Kravçenko'ya göre mezardan çıkarılanlar arasında iki kadın cesedi bulunuyor.
Yetkililerin Rus işgali sırasında öldürüldüğünü söylediği sivillerin cesetleri, mezardan çıkarılarak siyah plastik ceset torbalarına yerleştirildi. Beyaz tulumlu uzmanlar, yağmur yağdığı sırada mezarları plastik örtülerle kapladı.
Kravçenko, adli tıp uzmanlarının toplu mezara gömülenlere ne olduğunu anlamaya çalıştığını söyledi.
Reuters haber ajansına konuşan Kravçenko, "Bu insanların Rus kuvvetleri tarafından öldürüldüğünü doğrulayabilecek görgü tanıkları var. Sokakta yürüyen ya da tahliye edilen bu insanlar hiçbir sebep olmadan öldürüldü. Bazıları Ukraynaca konuşuyordu" dedi.
Ukraynalı yetkililer, Rus askerlerinin geçen hafta Buça'dan çekilmesinden sonra hayatını kaybeden çok sayıda sivilin cesedinin bulunduğunu söylüyor. Buça Belediye Başkan Yardımcısı, 360'tan fazla sivilin öldüğünü, 260 ila 280 cesedin kasaba sakinlerince toplu mezara gömüldüğünü kaydetti. Bu rakamları bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.
Buça'daki sivillerin öldürülmesi, Batı tarafından savaş suçu olarak niteleniyor. Kremlin ise Buça'da sivilleri katlettiği suçlamalarının Rus ordusunu karalamayı amaçlayan "korkunç bir sahtekarlık" olduğunu savunuyor. Buça'daki sivil katliamına ilişkin kanıtları Ukrayna ve Ukrayna'nın Batılı destekçilerinin bir oyunu olarak niteleyen Kremlin, bunun Rus karşıtı paranoya olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar kimlik belirleme için Ukrayna'ya gidiyor
1990'lı yıllarda Balkanlar'daki çatışmalar sırasında ölen ve kaybolanların kimliğinin belirlenmesi için oluşturulan uluslararası bir kuruluş da Rusya'nın işgalinden bu yana ölü sayısının giderek artması üzerine Ukrayna'ya adli tıp uzmanları gönderiyor.
Kiev'de yetkililer, Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu'yla temasa geçerek ölenlerin kimliklerinin belirlenmesi için yardım talebinde bulundu.
Komisyon'un genel direktörü Kathryne Bomberger, bir adli patolog, bir adli arkeolog ve cesetler üzerinden ve ölenlerin aile fertlerinden DNA numuneleri toplamada uzman bir kişinin gelecek haftanın başında Ukrayna'ya gitmesinin planlandığını bildirdi.
Bu uzmanlar ölenlerin kimliklerini belirlemenin yanısıra nasıl öldüklerini de tespit etmeye çalışacak. Bu veriler, gelecekte açılacak savaş suçları davalarında delil olarak kullanılabilir. Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu'nun Lahey'deki bürosundaki laboratuvarda kanıtların ölenlerin kimliklerinin kataloglandığı merkezi veritabanı oluşturulacak.
Kathryne Bomberger, "Merkezileştirilmiş bu sistemi kurmak çok önemli çünkü bu, Ukrayna genelindeki dev suç mahalline ilişkin bir soruşturma" dedi.
Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu, Uluslarası Ceza Mahkemesi'nin yanısıra Uluslararası Polis Teşkilatı (Interpol) ve Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) ile de kanıt paylaşımı için iletişimde bulunuyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı Kerim Han, şimdiden Ukrayna'yla ilgili bir soruşturma açmış durumda.
Bomberger, "Suç mahallini doğru şekilde incelemek ve ölenlerin kimliğini belirlemek için Ukraynalı yetkililerle işbirliği yapmak istiyoruz. Böylelikle elde edilen kanıtlar gelecekte sadece Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde değil, Ukrayna'daki yerel mahkemelerde açılacak ceza davalarında kullanılabilir" dedi.
Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu nasıl çalışıyor?
Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu, en küçük numunelerden bile kimlik tespiti yapabilen yeni teknolojiler kullanıyor.
Komisyon'un DNA laboratuvarını yöneten Kieren Hill, "Daha küçük ya da zarar görmüş kemik parçalarından DNA çıkarmamızı sağlayan yeni bir teknik kullanıyoruz. Bu, kayıp kişilerin bulunması çalışmalarında kullanılan benzersiz bir yöntem" şeklinde konuşuyor.
Ukraynalılar, Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu'nun internet portalı üzerinden cesetlerin bulunduğu yerleri rapor edebilecek.
Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu, 1995 yılında Serebrenitza'da 8 bin Bosnalı Müslüman erkek ve erkek çocuğunun öldürüldüğü katliamdan sonra, kurbanların kimliklerinin belirlenmesinde kritik rol oynamıştı.
Bosnalı Sırp güçler, Serebrenitza'daki etnik temizlik girişimlerinin izlerini örtbas etmek için bazı cesetleri parçalayarak farklı toplu mezarlara gömmüş, hatta bazı parçaları mezardan çıkarıp başka noktalara tekrar gömmüştü. Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu, bu cesetlerin bazılarının kimliğinin belirlenmesini sağlamıştı.
Bosnalı Sırp komutan Ratko Mladiç ve Bosnalı Sırplar'ın eski lideri Radovan Karadziç'in soykırım dahil savaş suçu işledikleri kararına varılması ve hüküm giyerek ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasında Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu'nun topladığı kanıtlar da büyük rol oynamıştı.
Hükümetlerin gönüllü katkılarıyla fonlanan Komisyon, şimdiye kadar 3 binden fazla toplu ve gizli mezardan çıkarılan kişilerin kimliğinin belirlenmesinde hükümetlere yardımcı oldu.
Suriye, Libya ve Irak'ta ve çeşitli afet bölgelerinde faaliyet gösteren Komisyon, 2004 yılında Hint Okyanusu'ndaki tsunami felaketi sonrasında ölenlerin kimliğini belirlemeye de yardımcı olmuştu.
Komisyon, 2005 yılında Amerika'nın Louisiana eyaletini vuran Katrina Kasırgası'nda ölen 250 kişinin kemik numunelerinden DNA çıkarılmasına da ön plandaydı.