ABD Başkanı Joe Biden iklim değişikliğiyle ilgili bir dizi kararnameyi devreye sokma hazırlığında. Biden iklim değişikliğini hem ABD hem de dünya için ''varoluşsal bir tehdit'' olarak niteledi. Kararnameler şu aşamada iklim değişikliği konusunda ulusal acil durum ilan edilmesini kapsamıyor.
Başkan Biden iklim değişikliği konusundaki yeni adımları Massachusetts’teki eski bir kömür santralına yapacağı ziyaret sırasında açıkladı. Kararnameler Biden’ın başkanlığının ilk 18 ayında gerçekleştirmekte zorlandığı temiz enerjiye geçişte somut bazı adımları içeriyor.
Biden’ın imzaladığı kararnameler, Amerika içinde rüzgar endüstrisinin güçlendirilmesi ve halkın Federal Acil Durum Yönetimi Dairesi (FEMA) ve Sağlık Bakanlığı (HHS) idaresindeki programlar aracılığıyla artan sıcaklıklarla mücadele etmesine destek verilmesine yönelik yeni girişimleri kapsıyor.
Rekor hava sıcaklıklarının yaşandığı döneme rastladı
Demokrat Senatör Joe Manchin’in itirazı yeni çevre programlarını kapsayan yasa paketinin kongrede kabul edilmesi umutlarını yok etmişti.
Başkan Biden’ın iklim değişikliği konusunda açıkladığı yeni adımlar, Avrupa ve Amerika’nın rekor hava sıcaklıklarıyla kavrulduğu bir döneme rastladı.
Amerika’da en az 60 milyonluk bir nüfusun önümüzdeki günlerde Fahrenheit cinsinden üç haneli hava sıcaklılarından etkilenmesi bekleniyor.
Bilim adamları yoğun ve uzun süren sıcak hava dalgalarının sebebinin küresel ısınma olduğunu belirtiyor.
Kararnameler ulusal acil durumu kapsamıyor
Başkan Biden iklim değişikliğinin hem Amerika hem de dünya için varoluşsal bir tehdit olduğunu söyledi.
İklim değişikliğinin gerçek bir acil durumu temsil ettiğini belirtti ancak federal acil durum ilan etmedi.
ABD Başkanı Biden’a iklim konusunda acil durum ilan etmesi yönünde bir baskı vardı. Ancak kararnameler, aktivistler ve Demokrat kongre üyelerinin talep ettiği gibi iklim değişikliğiyle mücadelede ulusal acil durum ilan edilmesini kapsamıyor. Beyaz Saray yetkilileri bu seçeneğin hala değerlendirildiğini de belirtiyor.
Ulusal acil durum ilan edilmesi, federal kaynakların fosil yakıtlardan geçişi hızlandırabilecek yenilenebilir enerji programlarının güçlendirilmesine yönlendirilmesini sağlıyor.
Ulusal acil durum ilan edilmesi petrol ve doğal gaz çıkarma çalışmalarının da engellenmesine yönelik hukuki zemin de teşkil edebiliyor. Ancak bu tür bir kararın da enerji şirketleri ve Cumhuriyetçiler’in yönetimindeki eyaletlerde mahkemeye taşınması mümkün olabiliyor.
