BM sözcüsü Stephane Dujarric, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Perşembe günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile Lviv’de görüşeceğini açıkladı
Guterres ayrıca, Cuma günü BM ve Türkiye’nin arabulucuğuyla varılan anlaşma neticesinde tahıl ihracatının yeniden başladığı Odessa limanını ziyaret edecek.
Dujarric açıklamasında, Guterres'in Zelenski ve Erdoğan ile Ukrayna’nın batısındaki Lviv kentinde üçlü bir görüşme yapacağını bildirdi.
Sözcü Dujarric, ikilinin Zaporijya nükleer santralindeki durumu ve Rusya ile çatışmaya siyasi bir çözüm bulunması çabalarını ele alacağını belirtti.
Zaporijya
Kiev ve Moskova, Rus güçlerinin 24 Şubat’ta başlattığı işgalin ilk günlerinde Ukrayna’nın doğusunda ele geçirdiği nükleer santralin yakınlarına yapılan bombardımandan birbirlerini sorumlu tutuyor.
Nükleer santral halen Ukraynalı teknisyenler tarafından işletiliyor.
Birleşmiş Milletler, Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi (IAEA) denetçilerinin Kiev'den Zaporijya'ya yapacağı ziyaretin kolaylaştırılmasına yardımcı olabileceğini açıklamıştı.
Öte yandan Rusya, Kiev üzerinden tesise gidecek herhangi bir misyonun tehlike altında olacağı uyarısında bulunmuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da bugün Zelenski'yle yaptığı telefon görüşmesinde Ukrayna’daki nükleer tesislere yönelik riskler konusunda endişelerini paylaştı.
Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Macron görüşmede, IAEA’nın Zaporijyia nükleer santrali çevresindeki durumu incelemek için Ukrayna'ya bir heyet gönderilmesi önerisini desteklediğini ifade etti.
Guterres’in İstanbul ziyareti
Guterres Cumartesi günü de, Ukrayna'nın Karadeniz'den tahıl ve gübre ihracatını denetleyen İstanbul'daki Müşterek Koordinasyon Merkezi'ni ziyaret edecek.
Geçen ay, Moskova ile Kiev arasında, Birleşmiş Milletler ve Türkiye'nin arabuluculuğunda yapılan bir anlaşma ile Ukrayna’nın üç Karadeniz limanı üzerindeki Rus ablukası kaldırılmıştı.
Anlaşma yüz binlerce ton Ukrayna tahılının ihracatını mümkün kılarken, Birleşmiş Milletler, anlaşmanın kötüleşen küresel gıda krizini hafifletmeyi amaçladığını belirtmişti.
