Paris ve Ankara’nın inişli çıkışlı ilişkileri, son 1 yıldır rayına oturtulmaya çalışılıyor. Fransa, Doğu Akdeniz krizi sırasında bozulan ilişkileri yeniden üst düzey diplomatik ilişki seviyesine çıkarmak için çaba harcıyor.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 2021 Haziran ayında Paris’i ziyaret etmesinden bu yana duraklayan diplomatik ilişkileri canlandırmak için Ankara'ya gitti.
Yeni bakan Colonna Ankara'ya gidi nedenlerini, taleplerini ve ilişkilerin seyrine olası etkilerini diplomat ve uzmanlar, VOA Türkçe'ye değerlendirdi.
Bakanlık koltuğunu Fransız diplomasinin ağır ismi Jean Yves Le Drian'dan devralan Catherine Colonna, göreve gelir gelmez iki başkent arasında ilişkilerin normalleşmesi sürecine katkı yapmak istediği mesajını gönderdi ve Türkiye ile diyaloğa açık bir tutum sergiledi.
Dışişleri Bakanlığı kökenli yeni bakan Catherine Colonna bu çerçevede, Çavuşoğlu'nun 2021 ziyaretine cevaben Ankara'ya gitti; ertesi gün de Atina'da temaslarda bulundu.
Colonna'nın çantasında, "Ukrayna Savaşı, Türkiye'nin Avrupa Siyasi Topluluğu içindeki yeri, Ege Denizi'ndeki Türk-Yunan gerginliği ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi" dosyaları vardı.
Bakan Colonna, Ankara'ya gitmeden önce "Türkiye'nin Birleşmiş Milletler ile birlikte, Ukrayna savaşındaki yapıcı çabalarını destekliyoruz. Bu çabaları cesaretlendirmek üzere Ankara'ya gidiyorum" dedi. Colonna, " Rusya'ya uyguladıkları yaptırımların delinmesine Türkiye'nin zemin oluşturmaması" konusunda da Ankara'dan garanti isteyeceğini söyledi.
Colonna'nın dikkat çektiği iki konu önemliydi. Ancak sözünü etmediği "Avrupa Siyasi Topluluğu" projesiyle, Atina ile Ankara arasındaki gerginlik, gezinin perde arkasındaki asıl gündemi oluşturdu.
Ankara'da Colonna ortak basın toplantısında, Ukrayna savaşında Türkiye'nin rolünü açıktan destekleyen bir çizgi izledi.
Uzmanlara göre Cumhurbaşkanı Macron'un "Afrika'da Türkiye'nin, halkı Fransa aleyhine kışkırttığı" sözlerine ilişkin Bakan Çavuşoğlu'nun "üslubu yumuşak, içeriği sert" eleştirilerine, Colonna "yumuşak bir ton"la yapıcı yanıtlar verdi.
Fransa Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IRIS) Başkan Yardımcısı Didier Billion, "Colonna'nın Ankara ve Atina ziyaretleri çok olumlu adımlar. Her iki bakanın da dürüstçe, diplomatik ve seviyeli biçimde görüş ayrılıklarını dile getirmesi de olumlu. Bu da ikinci pozitif nokta. Ancak yolun yarısındayız. Bundan sonra Fransa'nın Türkiye ile ilişkileri geliştirmek için somut adımlar önermesi lazım" diye değerlendirdi.
Ankara'dan, "Yaptırımları bize sormadınız" yanıtı
Heyetler arası görüşmede Bakan Colonna, "Rusya'ya yaptırımların Türkiye üzerinden delinmesinden duydukları endişeyi" dile getirdi.
Çavuşoğlu ise, "Avrupa'nın bu yaptırımları alırken Türkiye'ye danışma ihtiyacı bile duymadığını, başkalarının tek taraflı belirlediği yaptırımları elbette Türkiye'nin uygulamayacağını, ama başkalarının, bu yaptırımları Türkiye üzerinden delinmesine de izin vermeyeceklerini" söyledi.
Ankara, Rusya ile ticareti, kendi halkının ve Rus halkının çıkarları doğrultusunda sürdürüeceği mesajını da iletti.
Le Figaro gazetesinin Türkiye hakkında sık sık sert eleştiriler kaleme alan baş yazarlarından Renaud Girard, ziyaret günü yayınlanan makalesinde, "Bumerang gibi geri gelen ve Avrupa halklarını vuran Rusya'ya karşı yeni yaptırımlar yaratmak için zaman harcayan Avrupa Komisyonu'nun şevkini yatıştırmalıyız. Sadece Rus askeri sanayisi yaptırımlarla hedef alınmalıdır. Yaptırımcı değil, arabulucu olan Türkiye, bizimkinden daha akıllı bir politikaya sahip, çünkü çabaları daha çok bir barış anlaşmasına yönelik. Fransa da böyle yapmalı" ifadelerini kullandı.
Türkiye Avrupa Siyasi Topluluğu'na davet edilecek mi?
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Fransa AB dönem başkanlığındayken açıkladığı "Avrupa Siyasi Topluluğu" fikri zerindeki çalışmalar ilerliyor. Ancak Norveç, İngiltere, İsveç, Ukrayna, Gürcistan, Batı Balkan ülkelerinin yanısıra, AB ile tam üyelik müzakerelerini yürüten Türkiye'nin de bu birliğe katılıp katılmayacağı, AB içinde tartışılıyor. Hatta kulislerde bir "Kıbrıs Rum kesimi vetosu da dillendirilmeye" başlandı.
AB liderleri, Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da 6-7 Ekim tarihlerinde yapılacak zirvede, "Avrupa Siyasi Topluluğu projesi" tartışmalarını resmen başlatacak.
Çek Cumhuriyeti, bu topluluğa gelecek ülkelere davetiyelerini göndermeye başladı bile. Türkiye'yi davet edip etmeme kararı ise henüz netleşmedi.
Fransız Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Bakan Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmede Türkiye'nin katılması fikrini Fransa'nın da desteklediğini söyledi; böyle bir fikre Ankara’nın nasıl yaklaşacağını öğrenmek istediğini belirtti.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Çavuşoğlu ise, "Türkiye olarak bu projeye katkı vermeye hazır olduklarını ancak bunun, Türkiye'nin AB ile yürüttüğü tam üyelik müzakerelerini etkilememesi gerektiği" yanıtını verdi.
Bakan Colonna, aynı soruyu bir gün sonra ziyaret ettiği Atina'da Başbakan Kiryakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'a da sordu.
Türkiye davet edilecek mi?
Proje, AB ülkelerinin daha geniş bir çemberde, Norveç, İsviçre, İngiltere, Türkiye gibi AB üyesi olmayan straejik komşularıyla da 6 ayda bir toplanarak, tartışmasını öngörüyor.
Emmanuel Macron, "Türkiye sorunu diğer bazı ülkeler tarafından gündeme getiriliyor. Ancak Fransa'nın bu konuda vetosu yok" diyerek, kendilerinin buna karşı çıkmayacağının işaretini verdi.
Colonna da bu mesajı Ankara'ya iletti. Ankara, "Fransa'nın vetosu olmayacağı" mesajını not ettiğini söyledi.
Le Monde gazetesine konuyu değerlendiren bir uzman, "Aslında, AB içinde bazı başkentler, Türkiye'yi Putin karşıtı bu kulübe ekleme konusunda tereddüt içinde" diyerek, bu konudaki tartışmaların sürdüğüne işaret ediyor.
Jacques Delors Enstitüsü'nden Sebastien Mallaird, "Üyelik müzakereleri donduğu sürece Türkiye'nin davet edilemeyeceği üzerinde mutabık kalınabilir" diyerek, Türkiye'nin davet edilmeyebileceğine işaret ediyor.
Türk diplomatlar ise, "Tam üyelik müzakereleri yürüten bir Türkiye olmadan kurulacak Avrupa Siyasi Topluluğu, neredeyse ölü doğmuş bir proje olacaktır" diyerek, bunun Ankara tarafından "olumlu" karşılanmayacağını vurguluyor.
Colonna'nın Ankara ziyareti uzun süredir donan "üst düzey diplomatik ilişkilerin" yeniden hız kazanacağını gösteriyor.
Bundan sonraki adım liderlerin ziyareti. Teamül gereği, son lider ziyareti Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldiği için, Macron'un Ankara'ya gitmesi gerekiyor.
Ancak bütün bu gelişmeler, çok değişkenli bir jeopolitik ortamda yaşanacak sıcak gelişmelere bağlı olacak.
Bakan Colonna Atina'dayken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'a "Bir gece ansızın gelebiliriz" mesajını yeniden göndermesinin sıkıntı yaratabileceği yorumları yapılıyor.
IRIS Başkan yardımcısı ve Türkiye-Fransa ilişkileri uzmanı Didier Billion, "İlişkilerin olumlu gittiği, herkesin çaba gösterdiği bir dönemde, 'bir gece ansızın gelebiliriz' gibi açıklamalar yapıcı değil, tam ters etki yaratır. Bu tür açıklamaların neye yaradığını anlamakta güçlük çekiyorum. Elbette Yunanistan ve Türkiye arasında pek çok alanda görüş ayrılığı var. Ancak haklı bile olsanız, bu sözler ters etki yapar" dedi.