Karadeniz’de barışçı tahıl sevkiyatı yapılabilmesi için Rusya’nın gübre gibi ürünlerini ithal etmesi önündeki engellemelerin kaldırılması şartını açıklaması nedeniyle Avrupa ve ABD’nin ambargo yaklaşımını esnetmesi gerektiği vurgulanıyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kiev ve Moskova arasında mekik diplomasisiyle tahıl koridorunu yaşatmak için yürüttüğü çabaya rağmen masadaki şartlar konusunda Avrupa ve ABD’nin tutumu belirleyici olabilir.
Rusya, 29 Ekim'de Ukrayna'dan tahıl ürünlerinin çıkışına ilişkin anlaşmayı, Kırım’da gemilerine yapılan saldırı nedeniyle süresiz olarak askıya almıştı. Birleşmiş Milletler, 16 gemiyle ilgili geçiş sağlanması konusunda Türkiye ve Ukrayna’yla anlaşıldığını duyurmuştu.
Bunun üzerine Türkiye’nin Moskova’yla sıkıntı olmaması için kurduğu temaslara ilişkin bugün Çavuşoğlu bilgi verdi. Rusya’nın ithal ettiği tahıl ve gübre ithalatındaki engellemelerin kaldırılması talebi bulunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, bu konuya ilişkin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un BM Genel Sekreteri’ne yazılı talepte bulunduğunu açıkladı.
Çavuşoğlu, “Rusya’nın tahıl ve gübresi önündeki engellerin kaldırılması için somut adımlar atılmalı. Rusya’nın da Ukrayna’nın da ithal ettiği ürünlere tüm dünyanın gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin ihtiyacı var. Tahıl anlaşması bütün dünya insanlığını ilgilendirdiği için biraz savaştan ayrı tutmak ve işleyişle ilgili sorunlar varsa hep birlikte aşmalıyız. Biz de çabalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Öte yandan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, "Dün itibarıyla Ukrayna limanlarından ayrılmış olan ve denizde seyir halindeki gemiler yollarına devam ediyorlar. Bizim oradaki Türk bandralı gemilerin çıkışında bir sorun yaşanmıyor. Onlar çıkışa devam edecekler" bilgisini verdi.
Akar, Cezayir Elçiliği'nin bağımsızlık günü resepsiyonunun ardından yaptığı açıklamada, "Tahıl nakliyesi durursa gelişmekte olan ülkelerde ciddi açlık sıkıntısı, buna bağlı olarak fiyatların artması ve siyasi istikrarın bozulmasına kadar olayların evrilebileceğini hepimiz görüyoruz. Mutabakatın imzalanmasından hemen sonra tahıl fiyatlarında ciddi düşüş ve rahatlama oldu. Bunun bu şekilde devam etmesini arzu ediyoruz. Bu konuda Türkiye olarak bize düşen ne görev varsa bunları bugüne kadar yaptık, yapmayı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da muhataplarıyla; Sayın Zelenski ile Sayın Putin ile telefon görüşmelerini sürdürüyor. Bugün de Sayın Putin ile görüşmesi oldu. Bütün taraflara tahıl nakliyatının aksamaması için aksatıcı tedbirlerden, yanlış birtakım eylemlerden, provokasyonlardan mutlaka uzak kalınması ve tahıl koridorunun güvenliği bakımından herkesin hassas olması gerektiğini tekrar tekrar söylüyoruz. Umudumuz, eskiden olduğu gibi Ukrayna limanlarından tahılların yüklenmesi, belirlenmiş olan koridordan intikali, İstanbul'da müşterek kontrolu ve bunun devamı" diye konuştu.
VOA Türkçe’nin tahıl koridorunda yeniden uzlaşma sağlanabilmesi konusunu sorduğu uzmanlar ise, Rusya’nın özellikle Avrupa ve ABD’nin tutumunu dikkate alacağını ve ön şartlarında ısrarcı tutum alabileceğini kaydetti.
Uzmanlar, Rusya’nın tahıl koridoru uzlaşmasına geri döneceği görüşünü paylaşırken, Türkiye’nin süreçte etkili olacağı düşüncesini de dile getirdi.
Rusya Araştırmaları Merkezi (RUSEN) Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz, tahıl koridorunda yaşanan anlaşmazlık kaynaklı özellikle kış aylarında Avrupa’da gıda fiyatlarında önemli oranda artışlar olacağını belirterek, Moskova yönetiminin ABD’yle Avrupa arasında görüş ayrılığı oluşması hedefini işaret etti.
Yılmaz, “Rusya, Avrupa Birliği ülkeleri tarafından ABD’ye karşı daha aktif politika yürütülmesi amacıyla tahıl koridoru kozunu kullanıyor. Aslında tahıl koridorunu kapatmak Rusya açısından daha fazla dezavantajlar oluşturuyor. Ukrayna’dan tahıl çıkışını kapanması durumu nasıl Avrupa’da gıda fiyatları enflasyonunu arttıracaksa aynı durum Rusya için de geçerli” dedi.
Türkiye’nin yürüttüğü temaslarıyla ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştireceği liderler düzeyindeki görüşmeleriyle, tahıl koridorunu kapatmadan doğacak sonuçları taraflara iletmeye devam ettiğini kaydeden Yılmaz, özellikle de Rusya’ya uyarılarda bulunulduğunu belirtti.
Yılmaz, “Türkiye, Rusya’nın koridordan çekilmesi noktasında Birleşmiş Milletler ile Ukrayna ile devam ettirme tutumunu da Moskova’ya iletti. Burada beklentiler ve hassasiyetler de dile getirildi. Zaten Rusya da tümüyle iptal etmediğini sadece Kırım’daki donanma üssüne saldırılar nedeniyle şimdilik bunu durdurduğunu ifade etti” diye konuştu.
Yılmaz, Moskova yönetimince ön şartlarda biraz daha fazla ısrarcı olunabileceğini vurgulayarak, “Rusya’nın amacı tahıl koridoru üzerinden saldırı yapılmaması garantisini talep edecektir ve tahıl koridorunu elinde koz olarak öne sürmeye devam edecektir diye gözüküyor” ifadelerini kullandı.
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Barış Doster ise Karadeniz’de tahıl koridoru açıldığı dönemde Rusya’ya verilmiş olan sözlere ilişkin Moskova yönetiminin sıkça gerekli adımlar atılmadığı açıklamaları yaptığını belirterek, “Bu nedenle Rusya’nın tahıl koridoru anlaşmasını askıya alma tutumu beklenmedik değil. Ancak Türkiye’nin etkin çabasıyla Ruslara belirli sözler verilmesiyle önümüzdeki haftalarda tahıl koridorunun açılacağını düşünüyorum” dedi.
Doster, medyaya yansıdığı üzere Rusya’nın tahıl koridoru aracılığıyla ihtiyaç sahibi Afrika ülkeleri veya geri kalmış ülkeler yerine Avrupa’ya veya bir başka deyişle emperyalist ülkelere tahıl sağlandığı eleştirisinde bulunduğunu da kaydetti.
Türkiye’nin arabuluculuğuyla sıkıntı yaşanmaması için çaba gösterileceğini belirten Doster, mesele teknolojik bir ürün ithalatı olmadığı ve insanlar açısından temel gıda ihtiyacı olduğu için çözüm bulunacağını işaret etti.
Doster, ayrıca Karadeniz’deki savaş konusunda Avrupa ile ABD arasında NATO’da görüş ayrılığı bulunduğunu, özellikle enerji kaynaklı olarak çatlak oluştuğunu söyleyerek, bu noktada Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in “Savaş yeni başlıyor” sözünü de anımsattı ve Moskova’nın üst düzeyde kazanım sağlamadan savaşı sürdürebileceğini dile getirdi.