ABD’de yaklaşan “Noel ve Yeni Yıl Tatilleri”nde bazı eyaletleri etkisi altına alması beklenen yeni soğuk hava dalgası öncesi yetkililer, “üçlü virüs” olarak adlandırılan COVID -19, RSV (Respiratory syncytial virus) ve Grip (İnfluenza) vakalarının tırmanarak artmasından endişe duyduklarını belirtiyor.
Hafta sonu kutup soğukların etkisi altına girmesi beklenen ABD’nin doğu bölgesindeki eyaletlerin hastanelerinde virüslere bağlı hastaneye yatış sayılarının rekor düzeyde artabileceği belirtildi.
New York Belediyesi Sağlık Müdürlüğü,” üçlü virüslere” bağlı olarak vaka sayılarının hızla artmasıyla birlikte kent halkına on gün önce özelikle kapalı alanlarda ve kalabalık dış ortamlarda maske kullanmaları çağrısında bulunmuş, grip nedeniyle hastaneye yatma oranında son on yılı aşkın bir süredir en yüksek sayıya ulaşıldığını kaydetmişti.
“20 bin kişi gripten öldü 250 bin kişi hastaneye yattı”
Pittsburgh Üniversitesi, Mc.Gowan Enstitüsü Araştırma Görevlisi ve Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Ergin Koçyıldırım, ABD’deki “üçlü virüs” salgınıyla ilgili görüşlerini VOA Türkçe ’ye aktardı.
Koçyıldırım, önlerindeki grip vakalarıyla ilgili tablolara bakınca, yayımlanan rakamların oldukça can sıkıcı olduğunu söyledi. Koçyıldırım, kış şartlarının, üçlü virüs” vakalarını tetikleyeceğini belirterek “ABD’de 2022-2023 yılı grip sezonu alışageldiğimiz önceki grip sezonlarından oldukça farklı bir çizgide gidiyor. Bugün itibarıyle ortalama 24 milyon kişinin grip geçirdiğini biliyoruz. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) bu konuda tam bir güvenilir rakama ulaşmanın zorluğu sebebiyle, bu sayıyı aralıklı rakamlarla veriyor. Verilen resmi rakamlarda, 15-33 milyon arasında kişinin gribe yakalandığı ifade ediliyor. Bu sezonda resmi verilere göre, ortalama 12 milyon kişi grip sebebiyle doktora başvurdu. Ortalama 250 bin kişi de hastaneye yatarak tedavi edildi. 20 bin kişi de hayatını kaybetti “dedi.
“Salgınla ilgili gerçek rakamları tam olarak bilemiyoruz”
Koçyıldırım, verilerin ülkedeki salgınla ilgili durumu tam olarak yansıtmadığını belirterek ”Bu verileri hem ilginç hem de dikkat çekici yapan yönü, elimizdeki istatistiksel rakamların 1 Ekim ile 10 Aralık 2022 gibi yılın son üç ayına ait veriler olması. Akılda bulundurulması gereken bir başka konu da CDC’ye veri sağlayan FluServ-NET’in bu bilgileri sadece 9 eyaletten sağlaması. Gribin rapor edilmesi gereken bir hastalık olmaması sebebiyle de ülke çapındaki istatistikler ancak matematiksel modeller sayesinde yapılıyor“ dedi.
“Önümüze gelen tablo can sıkıcı”
Koçyıldırım, ABD genelinde artan grip vakaları, hastalığın beklenenden uzun sürmesi ve gribe yakalananların birden çok defa hasta olmalarının temel şikayetler olduğunu ifade etti. ABD’de COVID-19 salgınıyla birlikte toplumun, virüslere karşı daha duyarlı, virüsleri daha iyi anlamalarına sebep olduğunu düşündüğünü belirterek ”Bu sebeple insanlar artık grip hastalığını, birden fazla virüsün ve bunların alt tiplerinin yaptığını iyi biliyor. Mevsimsel grip virüsü dışında, aynı şikayetleri RSV ya da Corona virüsünün yapabileceğini anlıyor. Salgın hastalık bize güçlü ve iyi planlanmış global aşılamayla bir salgının nasıl kontrol altına alınabileceğini bir kez daha ispat etti. Bu sebeple COVID-19 aşısının yanı sıra herkesin ve her yaş grubunun grip aşısı olmalarını da öneriyorum. Çünkü grip rakamlarına bakınca da önümüze oldukça can sıkıcı bir tablo çıkıyor” dedi.
“RSV virüsünün mevsimsel döngüsü değişti”
Koçyıldırım, RSV’nin (Respiratory syncytial virus) ise yılda 5 milyon, 5 yaşından küçük çocuğun hastalanmasına sebep olduğunu belirterek, ”Bu vakalardan 70 bini hastaneye yatırılarak tedavi alıyor. Yılda 100 bin, 65 yaş ve üstü kişi de hastaneye yatırılıyor. Yılda 8 bin, 65 yaş ve üstü kişi hayatını kaybederken 5 yaşından küçük çocuklarda bu sayı, yılda 200. RSV sezonu genelde Eylül ortasından Kasım ortasına kadar olan dönemde başlarken en yüksek oranda göründüğü dönem, Aralık ayı sonlarından Şubat ayının ilk yarısına kadar olan dönemde oluyor“dedi
RSV virüsünün Nisan ayı ortasından Mayıs ayı ortasına kadar olan dönemde görüldüğünü ve en az düzeye gelip söndüğünü belirten Koçyıldırım, “İlginç olan ise COVID-19’un görülmeye başladığı 2020 yılına kadar bu mevsimsel döngü çok düzenliyken, 2021 yılında bu hastalık bahar aylarında görülmeye başlamış, daha sonra da Temmuz ayında en yüksek seviyede görüldü. RSV virüsünün ne zaman eski mevsimsel döngüsüne döneceğini ise henüz bilmiyoruz” dedi.
Virüslerden nasıl korunmalıyız?
Koçyıldırım, virüslere yakalanmamak için mutlaka maske kullanılmasını önerdiklerini belirterek “Kapalı ortamlarda daha çok ve uzun vakit geçirdiğimiz bu günlerde gribe yakalanmamak ve korunmak için diğer yapılması gereken de maske kullanımıdır. Her ne kadar maske mecburiyeti tüm toplu mekanlarda ya da taşıma araçlarında kalkmış olsa da içinde bulunduğumuz bu kış günlerinde, maske kullanımının koruyucu olacağını düşünüyor ve tavsiye ediyorum. Diğer bir konu da şikayetleri olan kişilerin, iş ya da okul gibi toplu ve uzun süre birlikte olunan ortamlara gitmemeleri. Grip semptomları başladığında akla derhal COVID-19 da getirilmeli ve ev tipi testlerle COVID-19 ekarte edilmelidir. Öksürük ve hapşırma halinde de ağız ve burunun elle değil ancak kolumuzla kapatılması da virüsün bulaşmasını engelleyecek en basit yöntemlerden birisidir. Sık el yıkama ve el dezenfektanlarının kullanılması da faydalı olacaktır” dedi.