Erişilebilirlik

Gazze'nin Refah Sınır Kapısı neden önemli?


Mısır'ın Sina Yarımadası ile Gazze Şeridi arasındaki sınır, Filistin topraklarından, İsrail’in kontrolünde olmadan geçiş yapılan tek yer.
Mısır'ın Sina Yarımadası ile Gazze Şeridi arasındaki sınır, Filistin topraklarından, İsrail’in kontrolünde olmadan geçiş yapılan tek yer.

Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah geçidi, yardımların İsrail dışından doğrudan Gazze'ye girdiği tek yol ve İsrail topraklarına çıkmayan tek çıkış.

Refah, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmanın odak noktası haline geldi. Yaşanan insani krizde yüz binlerce Filistinli, İsrail bombardımanından kaçmak için Gazze'nin kuzeyinden güneye, Mısır sınırına ilerliyor.

Refah'a yaklaşık 45 kilometre mesafedeki Mısır'ın El Ariş kentinde yardımlar bekliyor. Mısır geçidi kapatmadığını ancak İsrail bombardımanlarının geçidi kullanılamaz hale getirdiğini söylüyor.

Refah sınır kapısı nerede ve kimin kontrolünde?

Geçiş, 2 milyon 300 bin kişiye evsahipliği yapan ve İsrail, Mısır ve Akdeniz arasında sıkışmış dar bir kara parçası olan Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alıyor. Mısır tarafından kontrol ediliyor.

Refah’ın çatışmalardaki önemi ne?

Hamas’ın saldırılarının ardından İsrail Gazze'ye tam bir abluka uyguluyor; elektriği kesti ve tüm gıda ve yakıt tedarikini durdurdu.

Abluka nedeniyle insani yardımın Gazze'ye girmesi için tek olası yol, Mısır'ın Sina bölgesinden geçerek Refah üzerinden ilerliyor. Burası aynı zamanda kaçmak isteyen Gazze sakinleri için de tek çıkış noktası.

Aralarında Amerikalılar’ın da bulunduğu yabancı pasaport sahipleri de, Kahire'nin önce yardımların ulaştırılması gerektiğini söylemesine rağmen, herhangi bir anlaşma kapsamında çıkışlarına izin verilmesi umuduyla bölgeye yöneldi.

İsrail Gazzeliler’e bombardımandan korunmak için güneye, Refah yakınlarına gitmeleri çağrısında bulunuyor. Bölge sakinlerine göre ise hiçbir yer güvenli değil.

Refah’a erişim neden kısıtlı?

Mısır, Gazze sınırı yakınlarında güvenlik sıkıntısından çekiniyor çünkü Sina’nın kuzeydoğusu 10 yıl önce tırmanan İslamcı bir isyanla karşı karşıya kalmıştı.

Hamas'ın 2007'de Gazze'de kontrolü ele geçirmesinden bu yana Mısır, şeridin abluka altına alınmasına yardımcı oldu; insanların geçişini ve mal akışını büyük ölçüde kısıtladı.

Kısıtlamalar zaman zaman hafifletilse de hiçbir zaman kaldırılmadı. Yolcuların Refah Sınır Kapısı’ndan geçmesi için güvenlik izni ve uzun kontroller gerekiyor.

2008 yılında Hamas'ın sınır tahkimatlarını delik deşik etmesinin ardından on binlerce Filistinli Sina'ya geçti. Bu durum Mısır'ı taş ve çimentodan bir duvar inşa etmeye itti.

Mısır geçmişte yaşanan çatışmalar ve huzursuzluk dönemlerinde, İsrail ve Filistinli gruplar arasında arabuluculuk yaptı. Ancak bu dönemlerde sınırı da kapatarak, sadece yardımların girişine ve tıbbi tahliyelerin çıkışına izin verdi. Büyük çaplı nüfus hareketlerini engelledi.

Mısır şu ana kadar yaklaşımının değişeceğine dair bir işaret vermedi.

Sınırı açmak için gösterilen çabalar neler?

Birleşmiş Milletler İsrail'i Gazze'de bir "insani felaketi" önlemeye çağırarak gıda, yakıt ve hatta içme suyu kaynaklarının tehlikeli bir şekilde azaldığı uyarısında bulundu.

Hastaneler, yedek jeneratörlerin yakıtının azalması nedeniyle yaralıları tedavide zorlandıklarını söylüyor.

ABD ve İsrail, Hamas'a fayda sağlamadan Gazze'deki sivillere insani yardım ulaştırmak için bir plan geliştiriyor.

Arap devletleri, Filistinliler’i kabul etmeye neden yanaşmıyor?

Arap ülkeleri, İsrail'in Gazze'de Hamas'a karşı yürüttüğü son hava harekatının ve olası bir kara harekatının, Filistinliler’in devlet kurmayı umdukları topraklarda yeni bir kalıcı göç dalgasına yol açmasından korkuyor.

Gazze ile sınırı olan tek Arap ülkesi Mısır ve İsrail işgali altındaki Batı Şeria'ya komşu olan Ürdün, Filistinliler’in topraklarından zorla çıkarılmasına karşı uyardı.

Araplar ve Filistinliler için, bir devlet kurmak istedikleri topraklardan ayrılma ya da sürülme fikri, İsrail'in kuruluşuna eşlik eden 1948 savaşı sırasında birçok Filistinli’nin kaçtığı ya da evlerinden zorla çıkarıldığı "Nakba" (İsrail'in bağımsız bir devlet kurarak Filistinliler’i topraklarından kovduğu güne verilen ad) ya da diğer adıyla "felaket" korkularını körüklüyor.

İngiliz yönetimindeki Filistin'in Arap nüfusunun yarısını oluşturan yaklaşık 700 bin Filistinli mülksüzleştirildi ve yerlerinden edildi.

Birçoğu komşu Arap devletlerine akın etti ve kendilerinin ve torunlarının soyunu devam ettirdi. Birçoğu hala mülteci kamplarında yaşıyor.

Dolayısıyla pek çok Filistinli, İsrail'in 38 yıllık işgalin ardından 2005 yılında çekildiği Gazze'den, bu son çatışma tırmanırken bile ayrılmak istemediklerini söylüyor.

İsrail ise, kuruluşundan sonra beş Arap devleti tarafından saldırıya uğradığını söyleyerek, Filistinliler’i kovduğu iddiasına karşı çıkıyor.

Forum

XS
SM
MD
LG