Gazze’nin kuzeyinde yaşayanlar, Salı günü İsrail'in bölgeyi bir gecede son haftaların en ağır bombardımana tuttuğunu, insanların paniğe kapıldığını ve İsrail ordusunun daha önce askerlerini çektiği bölgedeki mahalleleri dümdüz ettiğini söyledi.
Bölge sakinleri ve Hamas medyası, tankların Gazze Şeridi'nin kuzey ucundaki Beyt Hanun'un doğusunda yeni bir saldırı düzenlediğini, ancak şehrin içine kadar girmediklerini söyledi. Silah sesleri, yerinden edilenlerin barındığı bazı okullara kadar ulaştı.
Yahudi Hamursuz Bayramı’nı kutlamak için devlet dairelerinin ve işyerlerinin kapalı olduğu İsrail'de, güney sınır kasabalarında roket alarmı verildi, ancak herhangi bir can kaybı bildirilmedi.
Hamas'ın müttefiki olan İslami Cihad'ın silahlı kanadı, Sderot ve Nir Am'a yapılan roket saldırılarının sorumluluğunu üstlendi ve savaşçıların, Gazze’nin büyük bölümünü dümdüz eden ve 2,3 milyon insanın neredeyse tamamını yerinden eden savaşın neredeyse 200 gününde hala savaşabildiğini gösterdi.
Gazze'nin kuzeyinde, güney İsrail sınırından yoğun siyah dumanların yükseldiği görüldü. Beit Hanoun ve Cebaliye'nin doğusunda yoğun olan bombardıman Salı sabahı Gazze kent merkezinin en eski banliyölerinden biri olan Zeytun gibi bölgelerde devam etti. Bölge sakinleri ana yol boyunca birkaç saniye içinde en az 10 saldırı olduğunu bildirdi.
Beyt Hanun'un hemen batısındaki Beyt Lahiya'da sağlık görevlileri ve Hamas medyası, saldırıların bir camiyi vurduğunu, birkaç kişinin yaralandığını ve havadan atılan yardımları toplamak için sahil yolunda toplanan bir kalabalığın vurulduğunu bildirdi. Reuters bu hedefleri henüz teyit edemedi.
Gece boyunca İsrail'e fırlatılan roketlerin Gazze'nin kuzeyinden geldiğini bildiren İsrail ordusu, "hedefli ve hassas" olarak nitelendirdiği saldırılarda roket rampalarını vurdu ve birkaç militanı öldürdü.
Yapılan açıklamada, "Geçtiğimiz gün boyunca, İsrail Hava Kuvvetleri savaş uçakları ve ek uçaklar Gazze Şeridi boyunca askeri altyapı, gözlem noktaları, teröristler, fırlatma noktaları dahil yaklaşık 25 terör hedefini vurdu" denildi.
İsrail, askerlerini daha önce çektiği yerleri vurdu
Gazze'nin kuzeyinin yeniden bombalanması, İsrail ordusunun Hamas'ın artık bu bölgeleri kontrol etmediğini söyleyerek buradaki askerlerini çektiğini açıklamasından neredeyse dört ay sonra gerçekleşti.
İsrail bu ay içinde Gazze'nin güneyindeki kuvvetlerinin büyük bölümünü de geri çekti. Ancak ateşkes çabaları başarısız oldu ve İsrail'in askerlerini çektiği bölgelere yönelik bombardıman ve baskınları, yerlerinden edilen Gazzeliler’in terk ettikleri evlerine dönmelerini zorlaştırıyor.
İsrail Salı günü de, tankların şehrin doğu bölgelerine saldırmasından bir gün sonra, güneydeki Han Yunus'u vurdu.
İsrail, militan grubun 7 Ekim'de düzenlediği ve İsrail rakamlarına göre 1200 kişinin ölümüne ve 253 kişinin rehin alınmasına neden olan saldırının ardından, yerleşim bölgesini kontrol eden Hamas'ı ortadan kaldırmaya çalıştığını kaydediyor.
Filistinli sağlık yetkilileri, İsrail saldırılarının 24 saatte 32 Filistinli’nin ölümüne, 59 kişinin yaralanmasına yol açtığını, yedi aydır devam eden savaşta 34 binden fazla kişinin öldüğünün teyit edildiğini ve binlerce cesedin daha henüz bulunamadığını söyledi.
Bölge sakinleri ayrıca Salı günü Deyr El-Balah'ın doğusunda, kuzeyi güneyden ayıran merkezi bir bölgede bombalama olduğunu bildirdi.
Gazze'nin güneyindeki ana sağlık tesisi olan Nasır Hastanesi'nde yetkililer, bölgede bulunan en az üç toplu mezardan biri olduğunu söyledikleri yerden 35 ceset daha çıkardı ve bir hafta içinde burada bulunan toplam ceset sayısı 310'a ulaştı.
İsrail, Hamas savaşçıları hastanelerde faaliyet gösterdiği için hastanelerin içinde savaşmak zorunda kaldığını söylerken, sağlık personeli ve Hamas bunu reddediyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da sağlık yetkilileri, Eriha'da bir İsrail baskını sırasında bir Filistinli’nin öldürüldüğünü söyledi. İsrail ordusu haberi incelediğini bildirdi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk: "Gazze hastanelerindeki toplu mezarlar dehşet verici"
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada, Gazze’deki Nasır ve Şifa hastanelerinin uğradığı tahribat ve hastanelerdeki toplu mezarlardan yüzlerce cesedin bulunmasına ilişkin haberler karşısında ‘dehşete düştüğünü’ söyledi.
Filistinli yetkililer, bu hafta Han Yunus'ta İsrail askerleri tarafından terk edilen Nasır Hastanesi’ndeki toplu mezarlarda çok sayıda ceset bulunduğunu, İsrail özel kuvvetlerinin operasyonunun ardından Şifa Hastanesi’nde de cesetler olduğunu bildirmişti.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, "Alarmı yükseltme ihtiyacı hissediyoruz çünkü açıkça çok sayıda ceset bulundu" dedi ve Turk’un, bildirilen toplu mezar keşifleri ve hastanelerin tahrip edilmesinden ötürü dehşete düştüğünü söyledi.
Shamdasani, "Bazılarının elleri bağlıydı, bu da elbette uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası insani hukukun ciddi şekilde ihlal edildiğini gösteriyor. Bunların daha ileri soruşturmalara tabi tutulması gerekiyor" dedi.
Sözcü, BM İnsan Hakları Dairesi’nin Filistinli yetkililerin Nasır'da 283, Şifa’da da 30 ceset bulunduğuna dair raporlarını doğrulamak için çalıştığını da sözlerine ekledi.
Bu raporlara göre, cesetlerin bazıları atık yığınlarının altına gömülmüştü ve aralarında kadınlar ve yaşlılar da vardı.
Gazze'de Hamas tarafından yönetilen Sivil Acil Durum Hizmetleri, Salı günü yaptığı açıklamada Nasır'daki bir toplu mezarda şu ana kadar toplam 310 ceset bulunduğunu ve iki mezarın daha tespit edildiğini ancak henüz kazılmadığını söyledi.
İsrail ordusu ve Cenevre'deki diplomatik misyonu, Yahudiler’in Hamursuz Bayramı nedeniyle konuya ilişkin açıklama yapmadı.
İsrail, Hamas militanlarının hastaneleri üs olarak kullandığını ve güçlerinin El Şifa'da yaklaşık 200 militanı öldürdüğünü ve herhangi bir sivile zarar vermekten kaçındığını söylüyor.
Forum